KÜLKEDİSİ / CİNDERELLA MASALI ÜZERİNDEN TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 4
Cinderella masalının altında gizli bir cinsel tutku yattığı söyleyerek, geçen yazıyı bitirmiştik. Daha da ileri gideyim, bu masalın kodlarında ayak fetişizmi gizlidir. Nasıl yani? diyerek kafanızı kaşıdığınızı görür gibiyim. Bunca ay sabrettiniz, yazının sonuna kadar sabrederseniz nasıl olduğunu açıklayacağım.
Cem Evrim Aslan ise Yalnız Mektebi Dergisi’nin masal özel sayısında çıkan “Külkedisi Cinderella” Masalı Bize Aslında Ne Anlatıyor” başlıklı yazısında masalı toplumsal yönden yorumlamıştır ve masalın sınıfsal farklılıklara işaret ettiği dile getirmiştir. Özetleyerek alıntılayacak olursak: “Cinderella’nın hikâyesinin geçtiği dönemin şartlarını ele aldığımızda, karşımıza feodal toplum gerçeği çıkacaktır. Kapitalizm henüz başlamamıştır. Masalda genel bir eşitsizlik, sınıflar meselesi değil; hâllerini kabul etmiş, bundan memnun, kralları için şükür ve dua eden insanlar güruhu görmekteyiz. Masalda üç temel sınıfın öğelerini görürüz: Kral ve prens: Soylular sınıfı, Üvey anne ve kardeşler: Orta sınıf, Cinderella: Alt sınıf. Üvey anne ve kardeşler; baloya gitmek isteyen Cinderella’nın onlarla birlikte gelmesini istemediklerinden bunu doğrudan söylemek yerine, hemen bitiremeyeceği işler yükleyerek, ancak bunları başardıktan sonra gelebilme hakkı tanırlar. Burada karşımıza çıkan, ezilmekte olan, alt sınıfa umut vermediğin zaman isyan edeceğini bildiğin için daima orta sınıf eliyle ‘umut’ verdirme durumudur. Üvey anne, Cinderella’dan nefret etse de, ölmesini dilese de bunu yapacak cesareti olmadığı ve ev işlerini ondan başkasına yaptıramayacağını bildiği için hep ‘umut’ vaat eder ve böylece kendisi rahat yaşar. Kız kardeşlerin baloya gitmeden önce prens için kendi aralarındaki tartışmaları da ekonomik ve toplumsal yaşantının anahtarıdır: Toplumsal konumları ancak üst sınıftan birisinin kendileriyle evlenmeleri sonucunda değişecek olan orta ve alt sınıfların çabasıdır bu, üstelik kadınlar üzerinden işler, bu açıdan da ataerkildir. Sonrasında ortaya çıkan peri anne figürü ve gerçekleştirdiği mucizeler tanrısal etkeni temsil eder. Cinderella’nın balodan ayrılırken geride bıraktığı camdan ayakkabı; onu çekici, üst sınıftan ve kadınsı kılan parlak bir nesnedir. Kızın utancı prense olduğundan farklı görünerek yalan söylemiş olması değildir, alt sınıftan olduğunu gizlemesinden kaynaklanır. Ülkedeki tüm genç kızların ve dahi üvey kardeşlerin ayakkabıyı ayaklarına olmayacağını bildikleri halde denemelerinin sebebi, sınıf atlama ve soyluluğa ulaşma umut ve gayretlerinden kaynaklanır. Bunca kızın arasında ayakkabının sadece Cinderella’ya uyması ise gene tanrısal dokunuşun bir sonucudur. Masalda ezilmiş alt sınıfa verilen mesaj açıktır: “Fakir ve eziliyorsan isyan etme! Tanrı senden razı olursa sana muhakkak sihirli değneği ile dokunur ve seni o şatafatlı hayatın içine sokar, böylece sen de o soylu sınıfın arasında yer alabilirsin.”
İsmail Gezgin, Masalların Şifresi kitabında; ocağı, külü, kediyi ve fareyi masalın gizli kahramanları olarak görerek, bambaşka biçimde yorumlamaktadır. Bin yıllardır anlatılagelen masallar, halen çözülmemiş sırlar barındırmaktadır ve üzerine düşünen insanların keşifleri heyecan vericidir. Masal kâşiflerinden biri olan Gezgin’e göre bu ögeler belki de en can alıcı mesajları ileten kahramanlardır: “Ocak, bütün kültürlerde hayati önem taşıyan bir semboldür. Hem toplumu hem de aileyi temsil eder. Soyun devamının sağlanması için ocak en önemli şeydir… Ocağın külü ve ateşi kadının veya ailenin doğurganlığıdır… Ocakta yatan Sinderella sembolü, doğurganlığı olan, o yaşa gelmiş, evlilik ve ocak kurabilecek “sıcak küllere” sahip bir genç kız demektir. Diğerlerinin ocaktan uzaklığı aile kavramından da uzaklığını gösterir. Nitekim prens kendisine eş olarak Külkedisi’ni seçmiştir. Bu sembol Külkedisi’nin ocağa ve aileye, onun bir genç kız için koyduğu kurallara uygun davrandığını da gösterebilir. Zaten Sinderella’nın hamaratlığı toplumun ondan beklediği önemli bir vasıftır ve bir evi çekip çevirebilecek kızın zaten evlilik yaşı da gelmiştir. Kedi ve ocak, hatta fare ailenin en temel göstergeleridir. Sıcak ocağın veya sobanın karşısında pinekleyen miskin kedi, ailenin önemini ve mutluluğunu vurgular. Fare ise evin bereketidir. Evin zenginliğinin göstergesidir… Fare evde yiyeceğin olduğunun, kedi evde fare olduğunun göstergeleridir.”
Masala ilişkin en romantik yorumsa, Masalistan’ın daimi sakini Özcan Yüksek’ten gelmektedir: “Cinderella’nın tek pabucunun kaybolması, aşk nedir sorusuna yanıttır. Masala göre aşk, kaybolmuş tekimizi bulmaktır ve o bir tanedir. Bir sürü ayakkabı, bir sürü kadın, bir sürü erkek vardır ama bir sürü aşk yoktur. Aşk tektir ve uyum demektir. Uyumlu olan kişiyi bulacaksın demektir ve o tek kişiyi bulmak kolay değildir. Sonsuz bir nicelikte tek bir niteliği anlatır o masal.”
Cam ayakkabı, altın ayakkabı, halhal ya da terlik merkezine hangi objeyi yerleştirirsek yerleştirelim; bakire genç kız, cariye ya da köle kadın hangi kahramanın gözünden anlatırsak anlatalım; Marksist, sosyolojik, psikolojik ya da romantik her nasıl yorumlarsak yorumlayalım, Cinderella masalı daha bin yıllarca farklı biçimlerde anlatılmaya ve yorumlanmaya devam edecektir. Bunun bir sebebi de masalın cinsel bir tutkuyu hatta şehvetli bir takıntıyı barındırmasında yatmaktadır.
Külkedisi deyim olarak dahi dilimize yerleşmiştir. Mecazen çok üşüyen, ateşin yanından ayrılmayan kimseler için kullanılır. Uyuşuk, miskin (kimse) gibi olumsuz anlamının yanı sıra uysal, yumuşak başlı, anlamında da kullanılır. TDK sözlüğüne göre pasaklı, görgüsüz kadın anlamına da gelir. Ki bizim açımızdan bu olumsuz anlamlardan ziyade küçüklüğü dikkat çeken ayak ve ayakkabılar için kullanılan ‘Külkedisinin Ayakları’ deyimi önemlidir. Ancak bununla masaldaki fetişizmi çözmemiz mümkündür.
Cinderella’nın aslı bir Çin masalına dayanır ve Çin’de küçük ayaklı olmak asalet ve güzellik sembolü olarak görülür. Öyle ki asil kız çocuklarının ayakları büyümesin diye, ‘altın lotus’ denilen özel demir ayakkabılarla küçücük tutularak sakatlanırlar, bir süre sonra ayakları küçücük kalır ama yürüyemez hale gelirler. Fakat dert mi? Nasıl olsa, işlerini yapacak hizmetçiler vardır. Güzellik her şeydir sonuçta. Cinderella masalının ve tüm bu ayak fetişizminin altındaysa Çin’deki küçük ayak takıntısı yatmaktadır, kanımca.
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -2 Grimm Kardeşler’in masalına Dikenli Gül demelerinin sebebi ise gül ne kadar güzelse dikeninin o oranda keskin olması durumudur. Masalın Almanca’daki adı Dornröschen olup, rose yerine kullanılan röschen bizdeki –Ayşe‘cik’ gibi- küçüklük belirten ek gibi olup kızın toyluğuna vurgu yap ...
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -1 Uyuyan Güzel, öyle mümbit bir masaldır ki, İtalyan şair Giambattista Basile’in 1634’te yayımlanan kitabında Ay, Güneş ve Talia adıyla yer almasıyla başlayan yolculuğu, 1697’de Fransız yazar Charles Perrault’un Peri Masalları’nda Uyuyan Güzel, Grimm Kardeşlerin 1812’de basılan Ço ...
ÇİZMELİ KEDİ MASALI ÜZERİNDEN MİRAS TAKSİMİ MESELESİ -3 Peki, buradaki konuşan sinirli varlığın neden kedi olduğunu hiç düşündünüz mü? Masalın kaynağının Afrika olmasıdır, bunun sebebi. Eski Mısır’da kedilerin dini inanç ve ayin nesnesi olduğunu günümüze kadar gelen piramitler sayesinde gözlerimizle görebiliriz. Kedi tanrıça Bast, firavunun ...
ÇİZMELİ KEDİ MASALI ÜZERİNDEN MİRAS TAKSİMİ MESELESİ -2 Çizmeli Kedi’nin bir benzerini bize Boratav anlatır, ancak Anadolu masalında kedinin yerini tilki alır, sonunda da Keloğlan tilkisinin iyiliğine hıyanetle karşılık verir. Tilki ile Çimenci Padişahının Oğlu masalında bir Keloğlan varmış, bu oğlancık değirmene çırak girmiş. Değirmen ...
Çizmeli Kedi Masalı üzerinden miras taksimi meselesi -1 Charles Perrault’nun en bilinen ve masallarından olan ve benim de en sevdiğim masallardan biri olan Çizmeli Kedi aslında miras taksimi meselesini göstermesi açısından çarpıcıdır. Yaşlı değirmenci ölünce; büyük oğluna değirmenini, ortanca oğluna eşeğini, küçük oğluna ise ke ...
OSCAR WILDE MASALLARINDA SOSYALİZM VE İNSAN RUHU - 4 Kürk Mantolu Madonna ve samurlar içinde Mona Lisa Sabahattin Ali, hiç Oscar Wilde okumuş mudur, onun Sırrı Olmayan Sfenks öyküsünden haberi var mıdır? Bilmiyorum. Buna ilişkin hiçbir yerde bir kanıta rastlamadım ama ben Oscar Wilde’ın Sırrı Olmayan Sfenks öyküsünü her okuduğumda aklıma S ...
Oscar Wilde Masallarında Sosyalizm ve insan ruhu -3 Genç Kral Skolastik Fantazya isimli kitapta yer alan “Simurg’un Kanatlarını Takmak mı? Sarayın Merdivenlerine Camdan Ayakkabı Bırakmak mı?” isimli makalesinde Melek Özlem Sezer, masallarda halkın krallık sistemini asla sorgulamamasını eleştirir: “Ülke yönetiminin bir sistem ve bilinç gerekti ...
Oscar Wilde masallarında sosyalizm ve insan ruhu -2 Mutlu Prens Pinokyo, Gulliver’in Yolculukları gibi yetişkinler için yazılmış pek çok roman zamanla kısaltılarak, ‘zararlı’ kısımları ayıklanarak kuşa çevrilerek çocukların okumasına hazır hale getirilmiştir. Büyükler için yazılan kimi masallar anlamından kopartılarak çocuklara anlatılmaya ...
Oscar Wilde masallarında sosyalizm ve insan ruhu -1 Tam adıyla söyleyecek olursak, Oscar Fingal O’Flahertie Wills Wilde ya da Herkes Öldürür Sevdiğini diye dilimize yerleşmiş olan Reading Zindanı Baladı’nın şairi, masal yazarı, sosyalist, ahlaksız Oscar Wilde. Kulak verin sözlerime iyice, Herkes öldürebilir sevdiğini Kimi bir bakışıyla ya ...
Rapunzel üzerinden çocuğa erginleşmenin anlatılması -2 Doğulu kimi edebiyat tarihçileri, Rapunzel’in esin kaynağının 11. Yüzyılda Firdevsi’nin yazdığı Şehname’de geçen Rudaba olduğu söyler. Şehnâme’de, Rüstem’in, Hükümdar Zal’ın kalesi Kabil’e, hükümdarın kızı Rudaba’nın sarkıttığı saçlarına tırmanarak girmesi anlatılır. Benzer bir olayı Osmanlı ...
RAPUNZEL ÜZERİNDEN ÇOCUĞA ERGİNLEŞMENİN ANLATILMASI - 1 Uzun sarı saçlı Rapunzel’i, kapatıldığı kuleyi falan hepimiz biliriz de masalın adının nereden geldiğini, sonunun nasıl olduğunu pek bilmeyiz. Fazla meraklandırmadan söyleyeyim masal adını maruldan alıyor. Yani Rapunzel, tıpkı kıvırcık, göbek, Çin gibi bir marul türünün adı. Bizim pazar ...
BİNDERİLİ ÜZERİNDEN MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 4 Babanın öz kızına göz koymasının yanı sıra gelinini almak için oğlunu öldürmeye çalışmasına da rastlarız masallarda. Boratav’ın Kral Padişahının Kızı böyle bir masaldır. Oğluna, kral padişahının kızını almak için iki sene harp ettiği savaştan yenilgiyle ayrılan padişahtır, bu namus ...
BİNDERİLİ ÜZERİNDEN MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 3 Ütelek ve Ahu Melek gibi bir başka Boratav masalı olan Yıldırım Padişahı’nda gene kızına göz koyan bir baba görürüz, ancak kızı kurtaran Yıldırım Padişahı da pek yüzüne bakılacak adam değildir. Masal boyunca resmen kızı taciz eder ve kız en sonunda tacizcisiyle evlenir. Bu masal as ...
Masallarda ensestin izini Grimm Kardeşlerin Binderili masalı üzerinden sürmeye başlamıştık, sonrasında bir Anadolu masalı olan Geyik Sultan’da da benzeri istismara rastlamıştık. “Durun, siz evlenemezsiniz. Siz baba kızsınız!” repliği Yeşilçam filmlerinde bile yoktur ama masalları okurken bunu yüksek sesle dile getirmemiz gerektiğini anlıyoruz. Pert ...
BİNDERİLİ ÜZERİNDEN MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 1 Çocuğunuza her gece yatmadan önce masal okuyorsunuz. Evdekiler bitti. Kitapçıya gidip, ne alsam ne alsam diye bakınırken gözünüz Grimm Masalları’na takılıyor. Tabii ya, siz de bu masallarla büyüdünüz. Hemen alıyorsunuz. Akşam çocuğunuz yatıyor, siz de başucuna oturup kitabı açıyorsunuz ...
Külkedisi / Cinderella masalı üzerinden toplumlar arasındaki farkların izinin sürülmesi - 3 Cinderella’nın, Küçük Annette isimli Fransız varyantı, geçen yazımızda bahsetmiş olduğumuz Eflatun Cem Güney’in Sırmalı Pabuç masalına daha yakın durmaktadır. Masal köyde geçer ve Annette koyun güder. Kötü kalpli üvey anne kızını etle beslerken, Annette h ...
KÜLKEDİSİ / CİNDERELLA MASALI ÜZERİNDEN TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 2 Geçen yazımızı Cinderella’nın cariye olduğunu söyleyerek noktalamıştık. Kaldığımız yerden devam edelim o zaman. Yunanca yazan Romalı yazar Claudius Aelianus’un milattan sonra üçüncü yüzyılda, Antik dönem yazarlarından alıntılayarak derlediği Varia Hi ...
KÜLKEDİSİ / SİNDİRELLA MASALI ÜZERİNDEN TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 1 Külkedisi aslında 9. yüzyıldan kalma eski bir Çin masalıdır ama sadece Avrupa’da 550’yi aşkın değişik biçimde anlatılmaktadır. Hatta Binbir Gece Masalları’nda bile yer almaktadır ama orada ayakkabı yerine daha doğulu bir obje olan halhal kullanılmıştır. ...
Çocukları eve dönüş yoluna çıkartmadan önce aklıma gelen bir hususu yazmazsam rahat edemem. Hansel’in, kıpırdayamadığı daracık kafese kapatılarak, kesilip yenilmek üzere sürekli beslenmesi sizlere bir şeyler çağrıştırıyor mu? Orta Çağ’da tavukları ya da başka hayvanları daracık kafeslerde besiye çekip, kısa sürede şişmanlatıp kesmek gibi bir uygula ...
Hansel ve Gretel’i ormanı derinlerinde bırakmış ve biz de peşleri sıra masalın içinde ilerlemiştik. Hansel ve Gretel’i kayboldukları ormandan kurtarmaya ne dersiniz? Ormanın haritasını çözebilmemiz için biraz yardıma ihtiyacımız olacak. En büyük yardımcılarımız Pinhan Yayınları tarafından basılan orijinaline sadık çevirisi ile Can Evrim Aslan’ın Ya ...
“Baba Bana Masal Anlatma” diyerek başladığımız yazı serüvenimizde bir yılı devirdik, ilginiz ve izniniz olursa bu yıl da size masal anlatmaya devam edeceğim. Dilerim bu esnada sizler sonu mutlu biten masalların kahramanı olduğunuz bir sene yaşarsınız. 2023’e en sevdiğim masallardan olan ve sosyolojik açıdan hayli malzeme barındıran Hansel ve Gretel ...
MASALLARDA TOPLUMSAL ROLLERİN ÖĞRETİLMESİ VE CİNSİYETÇİLİK - 2 Masalların daha küçücük çocukken toplumsal rolleri kafamıza nasıl soktuğunun izini sürmeye, geçen yazıda koyduğumuz virgülden devam edelim, dilerseniz. Masallarda kızlardan beklenenin ev işi ve temizlik olduğu, beyinlerine bir dantelâ gibi işlenir. Orman Evi (Yoksul Oduncu) masal ...
MASALLARDA TOPLUMSAL ROLLERİN ÖĞRETİLMESİ VE CİNSİYETÇİLİK – 1 Sene başından bu yana devam eden yazı dizimizde; Başparmak üzerinden masallarda çocuk köleliğini, Fareli Köyün Kavalcısı üzerinden masallarda salgın hastalıkları, Kibritçi Kız üzerinden masallarda yoksulluk ve çocuk işçiliğini, Parmak Kız üzerinden masallarda çocuk yaşta evlend ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 3 Evet, kola, çay, kahve derken bu yazı dizimizin sonuna geldik. En güzeli su elbette ama suları da zehirli maddelerle kirlettiğimiz için onları da ancak bir dizi işlemden geçirip arıttıktan sonra içer olduk. Çocukluğumuzdaki gibi derelerden pınarlardan su içmeye kalksak, maazall ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 2 Geçen yazıda sizlere Kurşun Asker’i kapitalizmin elinde oyuncak olmaktan kurtaran kahraman bilim insanı Clair Patterson’un hikâyesini anlatacağımdan bahsetmiştim değil mi? Demli çaylarımızı içip kafamız iyice açıldığına göre ekonominin ve bilimin karmaşık dünyasına girebiliriz. İlk ot ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 1 Karl Marx, çok doğru bir tespitle, “Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser!” der ya, gerçekten de kapitalizm kullanamadığı şeyleri yok ederken kullanabildiklerini farklı ambalajlar içinde tüketiciye sunar. Bolivya dağlarında öldürdüğü Che Guevara’nın purosundan çakmağına, ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 3 Efendim, nihayet Parmak Kız – Thumbelina masalımızı anlatmayı bitirdik. Kralın yaptığı densizlik sinirlerimi bozsa da, kırlangıcın mutsuzluğuna üzülsem de şimdi daha iyiyim. Umarım Parmak Kız da, iyi ve mutludur, kralı yontarak insana benzetmiştir. Dilerseniz art ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 2 Geçen yazımızda anlatmaya başladığımız Parmak Kız masalını Köstebek’in Thumbelina’ya cinsel saldırıda bulunması üzerine daha fazla devam edemeyerek kesmiştik. Elbette yaptıkları Köstebek’in yanına kar kalmayacak. Buyurun o zaman masalın devamına… Köstebek, rah ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ: ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 1 Ülkemizde Parmak Kız olarak bilinen Andersen masalı fantastiktir, macera doludur, acıklıdır, sonu bile tam mutlu değil, parçalı bulutludur. Disney, Thumbelina’dan bir doğa savaşçısı yaratmıştır. Gözünü hırs bürümüş, bir parkı yok etmeye çalışan kapitalistlere ...
MASALLARDA YOKSULLUK VE ÇOCUK İŞÇİLER: KİBRİTÇİ KIZ’IN KIZIL İNTİKAMI İşçi Bayramı ile başlayan Mayıs ayında, çocuk işçiliğinin son bulmasını dileyerek, o çok bildik masala farklı bir açıdan yaklaşmaya ne dersiniz? Babasının ölümü üzerine, çocuk yaşta okulu bırakarak çalışmak zorunda kalan Andersen’in pek çok masalında çocuk işçiliğine ve çocukl ...
MASALLARDA SALGIN HASTALIKLAR: FARELİ KÖYÜN KAVALCISI Son dönemlerde sokak hayvanlarının şehirlerden tamamen çıkartılarak, hayvan barınaklarına hapsedilmesi tartışmaları ünlü bir sanatçımızın attığı tweet’le daha da alevlendi. Bir kap yemek, bir tas su ve bir de başlarının okşanmasından başka bir şey beklemeyen can dostlarımızı şehirden kovdu ...
Masallarda Çocuk Köleliği Parmak kadar çocukların satılması -2 Geçen ayki yazımızda masallarında parmak kadar çocukların satılmasının izini sürmeye Grimm Kardeşlerin Başparmak masalıyla Almanya’da başlamıştık ve Pertev Naili Boratav’la yurda giriş yapacağımızı söylemiştik. O halde buyrun Nohut Oğlan’a… Boratav’ın Nohut Oğlan masalınd ...
MASALLARDA ÇOCUK KÖLELİĞİ PARMAK KADAR ÇOCUKLARIN SATILMASI -1 Bu sayıda hangi masalı anlatsam diye düşünürken geçenlerde ‘Kim Milyoner Olmak İster?’ yarışma programında Kenan İmirzalıoğlu’nun sorduğu “1980’lere kadar hangi ülkedeki yetim, gayrimeşru doğmuş, ebeveyni alkolik, ayrılmış veya fakir olan çocuklar devlet tarafından bazen açık artı ...
Evvel zaman içinde Evvel zaman içinde, kalbursaman içinde Develer tellal iken, pireler berber iken. Annem kaşıkta, babam beşikte iken… Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, Babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten. Annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği, Gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi… Neyse sözü fazla ...