Vietnam Savaşı'nda bir hayal kahramanı

Sunay Akın

05 Şubat 2016 - 11:23
Serüvenlerinde Süperman’i yenen bir kişi vardır. O da, dünya ağır sıklet boks şampiyonu Muhammet Ali Clay’dan başkası değildir!
Uzayın derinliklerinde yaşayan “Scrubb”lular savaş gemileriyle dünyaya gelirler. İnsanlığın çok hızlı geliştiğini ve tehdit oluşturduğunu söyleyen uzaylılar, Muhammet Ali’ye kendi şampiyonlarıyla boks maçı yapmayı önerir. Üstünlüklerini ispat etmek için yaptıkları öneriye Süperman, en güçlü dünyalının Muhammet Ali değil, kendisi olduğu gerekçesiyle karşı çıkar. Muhammet Ali, Kriptonlu olduğunu söylediği Süperman’dan şu yanıtı alır: “Ben dünyaya aitim. Birleşmiş Milletlere dâhil her devletin fahri vatandaşıyım.”
Uzaylılar, kendi şampiyonlarıyla karşılaşmadan önce, dünyayı temsil edecek boksörün belirlenmesi için Muhammet Ali ve Süperman’in maç yapmasını kararlaştırır. Maç uzayın derinliklerinde, Süperman’in güçlerini etkisiz hale getiren Kırmızı Güneş’in etkisi altında gerçekleşecektir.
Tribünlerde değişik gezegenlerden gelen uzaylıların oturduğu maçın sonunda, ringin ortasında nakavt olmuş, yerde yatan bir boksör görürüz! Muhammet Ali, baygın halde yatan Süperman’i kaldırmak isteyen Scrubblular’a bağırır: “Çekilin oradan. Kirli ellerinizi üzerinden çekin. Onunla biz ilgileneceğiz. Bizim dünyamıza geliyorsunuz, bizi tehdit ediyorsunuz. Her dediğinizi bize yaptırıyorsunuz. Şimdi sizin yardımınızı istemiyoruz.”
Dünyayı temsil edecek en güçlü insan olma ünvanını Süperman’i yenerek kazanan Muhammet Ali, uzaylıların boks şampiyonu “Hun’ya”ya ringi dar ettiği sırada, Süperman’de, Scrubblular’ın kötü imparatorunu saf dışı ederek, tehlikeyi ortadan kaldırır. Bu arada Hun’ya, boks maçı esnasında kendilerine kötü olarak tanıtılan dünyalıların adil ve iyi niyetli olduklarını gördüklerini söyleyerek son yumruğu imparatoruna indirir. Serüvenin sonunda Muhammet Ali, el sıkıştığı Muhammet Ali’ye şunu söyler: “Süperman, dünyada en büyük biziz.”
Gerçek hayatta Muhammet Ali’nin düşünceleri ve tavrı Süperman’den taban tabana zıttır. Muhammet Ali’yi Vietnam’a savaşa göndermek istediklerinde, o Amerika emperyalizminin çıkarları için üniforma giymeyi reddeder. Boksun kahramanı, Amerikalılara hiçbir kötülük yapmamış olan Vietnamlılara karşı düşmanlığının olmadığını açıklar. Oysa Süperman, serüvenlerinde her zaman Amerika’nın sömürge politikalarının savunucusu olmuştur. Muhammet Ali, dünya şampiyonluğu geri alınsa, boks yapması engellense, para ve hapis cezasına çarptırılsa da düşüncelerinden asla geri adım atmaz.
Pek çok Amerikalı Vietnam Savaşı’na gerekliliğine inandığından değil, yaşamını sürdürmek için askerlikten alacağı paraya muhtaç olduğu için katılmıştır. Bu askerlerden biri de, bir çizgi roman kahramanıdır! Hayır, savaşan bir Amerika birliğinin maskotundan ya da sembolünden söz etmiyorum. Bir çizgi roman kahramanı eline silah alarak kanlı ve canlı olarak Vietnam’da savaşmıştır. O’nun künyesinde “Dennis Ketcham” yazmaktadır. Kim midir bu hayal kahramanı asker? Arif Damar’ın Vietnam’daki çocuklar için yazdığı şiirin son dizelerini okuduktan sonra verelim bu sorunun yanıtını:
Ağlamayı bilmiyor Vietnam
şiir ne ki
gözyaşı
çocuklar doğmadan ölüyor
git Vietnam’da ana ol


Henry King Ketcham, daha altı yaşında bir çocukken çizgileriyle tüm dikkatleri üstüne çekmiştir. Ketcham, Walt Disney’in yanında çalışırken Pinokyo, Donald Duck ve Bambi gibi çizgi filmlere imza atan ekiplerin içinde görev alır. Alice adlı bir kadınla evlenen çizer, 1944 yılında dünyaya gelen oğluna “Dennis” adını verir. Bir gece Alice, kocasının çalışma odasının kapısını sinirli bir şekilde açarak, uyumayan dört yaşındaki çocuklarından şikayetçi olur: “Senin oğlun bir haylaz!”
Ketcham, bu olaydan bir hafta sonra oğlunun yaramazlıklarını anlatan bir çizgi roman hazırlar. Serüvenlerin baş rolünde adı ve yüzüyle oğlu vardır. Hayal dünyasının en ünlü çocuk kahramanlarından biri olan “Dennis the Menace” (Haylaz Dennis) işte böyle doğar.
Türkiye’de “Cici Can”, “Bacaksız”, “Yumurcak”, “Afacan” gibi adlarla yayınlanan Dennis’in maceralarını Henry King Ketcham, çocuğunun yaramazlıklarını gözlemleyerek çizer. Öyle ki, çizgi romandaki Dennis’in annesinin adı, gerçek hayatta olduğu gibi Alice’dir. Yaramaz ve bir o kadar da sevimli bir çocuk olan Dennis sarı saçları, çilli yüzü ve kırmızı tulumuyla kısa sürede tüm dünyanın sevgilisi olur. Oysa, insanların maceralarını sabırsızla beklediği Dennis, gerçek hayatında, bir çocuğun karşılaşacağı en büyük ve en korkunç acıları yaşamaktadır!
 Dennis’in annesi Alice uyuşturucu bağımlısıdır! Annesini on iki yaşında kaybeden Dennis, babası tarafından yatılı bir okula gönderilir. Oğlunu terk eden Ketcham, Cenevre’ye yerleşir ve oğluyla tek bağı gönderdiği harçlık olur. Ketcham oğlunu ne arar ne de sorar ama Dennis, çalışma masasında çizdiği kağıtlardadır her gün. Oğlunu çizerek artırdığı servetine bir de televizyon dizinden kazandıklarını ekler. Tüm dünya Dennis’e gülerken ve babası çizgi roman ve de televizyon dizilerinin geliriyle bolluk içinde yaşarken, Dennis Ketcham girdiği tüm okullardan psikolojik sorunları nedeniyle atılır. İş konusunda tüm kapılar yüzüne kapanan Dennis’i, Vietnam Savaşı’nın o korkunç sahneleri içinde görmemizin tek nedeni, her ay hesabına yatan askerlik maaşıdır. O sırada oğlunun çizgi romanlarıyla şöhrete kavuşan Henry King Ketcham, söyleşilerde çocuğu sorulunca şu yanıtı verir: “Oğlum mu? Bilmem, galiba doğuda bir yerlerde kendi işini yapıyor. Yaşamımdaki bu kısa bölüm artık kapanmıştır. Böylesi olaylar her ailede yaşanabilir.”
Vietnam’dan ülkesine dönen “Bacaksız”ın zaten bozuk olan psikolojisi savaş sendromunun eklenmesiyle iyice kördüğüm halini alır. İki evlilik yapan Dennis, öldüğünde yokluk ve sefalet içindedir..
81 yaşında, refah içinde ve uykusunda ölen Henry King Ketcham bir konuşmasında iddialı sözler sarfeder: “Gelecek kuşaklar beni o çizgi bantlarda bulamayacak. İnsanlar ona otuz saniye bakıyor, sonra da o gazeteye balık sarıyorlar.” Ketcham, hayatının son yıllarında yaptığı resimlerle anılacağını sansa da,  tüm dünya onu hala “Dennis the Menace”ın çizeri olarak tanımaktadır!

Yazarın Diğer Yazıları

Kuşlar, uçurtmalar, balonlar…

İstanbulun kanatlı sahipleri arasında ilk sırayı martılar alır. Deniz tavuğu da denilen martıların beyaz gvdesi, sarı ayak ve gagaları, İstanbulun iki yakasını bir araya getirmeye alışan vapurlara da renk verir. Vapurların gvdesi beyaz, bacası ve can simitleri sarıdır. Araba taşıyan vapurlara siyah rengi veren de karabataklardır. Denize en yakın ua ...

İstanbul şövalyesi

Fareyi sevimli bir hayvan olarak bize sunan Walt Disney, Birinci Dnya Savaşına cankurtaran şofr olarak katılır. Yalnızca o mu? Polis romanlarının nl yazarı Dashiell Hammetti de, aynı savaşta bir cankurtaran aracında direksiyon sallarken grrz. İlk kez 1896 yılında, Paris Fuarında grcye ıkan cankurtaran aracının dikiz aynasına drt yıl sonra Bromfield ...

İstanbul'da bir zürafa

Haydarpaşa Rıhtımına yanaşan gemilerden yk boşaltan dev vinler birer zrafa grnmndedirler. Bu vinlerden biri ne zaman gzme takılsa, bir zrafanın İstanbula deniz yoluyla yaptığı yolculuğu anımsarım. Mussolininin Hitlerle birlikte İkinci Dnya Savaşına hazırlandığı yıllarda, Haydarpaşa nlerinden geerek Kadıky İskelesine doğru yol alan bir akşam vapuru ...

Noel Baba Nasreddin Hoca'ya karşı

Antalya Mzesinde sergilenen bir kutunun kapağında Myra Başpiskoposunun resmi vardır. Bu kutu, bir İtalyan kadın tarafından 1925te, Bariden getirilmiştir ve kutuyu değerli kılan da, iinde taşınan kemiklerdir. 1087 yılında, Demreden alınan Myra Başpiskoposunun beş kemiğinin ait olduğu topraklara, yani Antalyaya szn ettiğimiz kutunun iinde geri getiri ...

PADİŞAHIN YEMEK ARTIKLARI

Paristeki Louvre Mzesinde sergilenen Roma askerlerinin kalkanlarından birinin tam nnde duruyoruz!.. Sunay Akın, bu nl mzenin salonlarında birbirinden değerli sanat eserleri sergilenirken, bir Romalı askerin kalkanının nnde durmamız neden? diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Efendim, bu kalkan, Roma İmparatorluğunun egemen olduğu topraklarda her sabah, ...

Savaş ve Ressam

İstanbulun, yks en garip olan hayvan heykeli Kadıkydedir. Bu heykelde kızgın bir boğa gze arpar. Zavallı hayvanı bylesine fkelendiren ne olabilir; yağmurlu havalarda yanından geen ve bir matadorun elindeki pelerine benzettiği kırmızı renkli şemsiyeler mi, yoksa, Bu boğa heykelinin burada ne işi var? diye dşnmeyen insanlar mı?.. Eğer şemsiyelere kız ...

Kuşdili kovboyları

Son eki darbesini de vuran adam, merdiven basamaklarını ağır ağır inerken, astığı tabelaya ilk gvercin konar: GLİSTAN GAZİNOSU HAMDİ BEY İDARESİNDE İşleri nce iyi gider Hamdi Beyin. Ama İstanbulda dans ılgınlığı başlayınca el etek ekilir gazinodan. Kadıky yakasındaki Kuşdili ayırının gzel bir yerinde olmasına rağmen, alaturka bir havası vardır Gl ...

Çelengin ortasındaki kız

Londradaki Kralie Savaş Mzesinde, Birinci Dnya Savaşı sırasında Trk esirlerin boncuklardan yaptıkları yılanlar sergilenmektedir. Ayrıca, bir hayvanın kprckkemiğine yapılmış gemi resmi de mzeyi gezenlerin ilgisini eken eserler arasındadır. Adı bilinmeyen bir Trk esir tarafından izilen gemi, adına Anadoluda trkler sylenen Yavuzdan başkası değildir! B ...

ARŞİV