Noel Baba Nasreddin Hoca'ya karşı

Sunay Akın

10 Aralık 2015 - 13:08
Antalya Müzesi’nde sergilenen bir kutunun kapağında Myra Başpiskoposu’nun resmi vardır. Bu kutu, bir İtalyan kadın tarafından 1925’te, Bari’den getirilmiştir ve kutuyu değerli kılan da, içinde taşınan kemiklerdir.
1087 yılında, Demre’den çalınan Myra Başpiskoposu’nun beş kemiğinin ait olduğu topraklara, yani Antalya’ya sözünü ettiğimiz kutunun içinde geri getirilmesi Barilileri çok kızdırmıştır. Çünkü kemikler, Bari’de sergilendiği 838 yıl boyunca, İtalya’nın bu kentine hac ziyareti nedeniyle pek çok insan çekmeyi başarmıştır... Ama artık bir rakip vardır karşılarında: Antalya, Demre’de bulunan Myra Başpiskoposu Aziz Nicolaus’un kilisesi!..
MS 6. yüzyılda I. İustinianos altın ve gümüş işlemeli eşyalardan oluşan bir hazineyi Demre’deki kiliseye adak olarak gönderir. Yüzyıl sonra kiliseye saldıran Arap korsanlar hazineyi ele geçirirler. Ne var ki, hazineyle beraber kaçamayacağını anlayan çapulcular, sonradan geri dönüp alma düşüncesiyle hazineyi gizli bir yere gömerler...
Hürri Nine adlı bir kadın çoban hazineyi bulduğunda takvim yaprakları 1965’i göstermektedir... Ne var ki, Aziz Nicolaus Kilisesi’nin hazinesi bu sefer başka korsanların, tarihi eser kaçakçılarının eline geçer. Zavallı Noel Baba’nın yalnızca kemikleri değil, ona adanmış hazine de işte bu yüzden dünyaya dağılmış durumdadır.
Myra Başpiskoposu Aziz Nicolaus her yılbaşı, çocuklara armağan olarak oyuncak götüren Noel Baba’dan başkası değildir. “Santa Claus” olarak da bilinen bu güzel insan, yoksul kızların çeyizini sağlaması ve çocukları sevmesiyle ünlenmiştir. Tüm dünyanın tanıdığı ve sevdiği en ünlü ihtiyar olan Noel Baba’nın Antalya’da yaşadığını söylerken, elbiselerinin Akdeniz ikliminde giyilecek türden olmadığının da altını çizmeliyiz. Bizim bildiğimiz Noel Baba, rengeyiklerinin çektiği kızağıyla kuzeyden gelen, üşümemek için kırmızı elbisesinin kol ağızlarına ve başlığının etrafına beyaz kürkler diken, aksakallı bir dede değil midir? Akdeniz ikliminde, mevsim kış da olsa, böylesine kalın bir kıyafetle gezinmek olası değildir. Öyleyse, nedir bu işin sırrı?
İskandinav ülkelerinde, kutuplarda yaşayan, torbasında taşıdığı oyuncakları mutlu olsunlar diye çocukların evlerinin kapılarından içeri atan bir adamın öyküsü yıllardır anlatılır durur... Bu masal, göçmenler tarafından Amerika’ya taşınır. İskandinav ülkelerinde, Eskimolardaki gibi evlerin kapıları yukarda olduğu için, öyküde çocuklara armağan dağıtmanın yolu Amerika’da bacaya dönüşür!
Kış, insanların yüzlerinin asıldığı ve neredeyse gülmenin unutulduğu sert bir mevsimdir. Amerikalı İlahiyat Profesörü Clement Clarke Moore, kışın da neşeli bir yanının olabileceği düşüncesiyle Noel Baba’yı anlatan şu dizeleri kaleme alır:

Gözleri nasıl da parıldar
Gamzeleri ne kadar şen
Yanakları güle benzer, burnu ise kiraza
Geniş yüzüyle kahkaha attığında
Hop hop oynar yuvarlacık göbeği
Tombul ve tıknazdır
Yaşlı, neşeli bir cin gibi
Ve ben onu gördüğümde gülmekten alamam kendimi


Hepimizin yakından tanıdığı, biblolarda, balonlarda, hediyelik eşyalarda, oyuncaklarda gördüğümüz Noel Baba, kışa bir gülümseme katmak amacıyla Clement Clarke Moore tarafından yazılan bir şiirden doğmuştur. Yanakları “güle”, burnuysa “kiraza” benzeyen Noel Baba ne Demre’ye, ne de Bari’ye aittir. O, Şiir Cumhuriyeti’nin bir vatandaşıdır!.. Evet, çocukların sevgilisi olan bu sevimli karakter bir şiir kahramanıdır.
Noel Baba, rengeyiklerinin çektiği kızağını bir ressama borçludur: Amerikalı ressam Thomas Nast, Moore’un şiirinden etkilenerek Noel Baba’nın resmini yapar ve onu rengeyiklerinin çektiği bir kızağa oturtur. “Tombul ve tıknaz” olan Noel Baba, kahkaha attığında “hop hop” oynayan “yuvarlacık göbeği”yle tüm dünyada tanınmasına neden olan turuna 1930’larda çıkar. Kurumsal renkleri olan kırmızı ve beyazdan Noel Baba’ya bir elbise diken Coca-Cola, “yaşlı, neşeli bir cin”e benzeyen ve Haddon Sundblom’un çizdiği bu sevimli ihtiyarı, düzenlediği reklam kampanyasının kahramanı olarak tüm dünyaya tanıtır.
Yılbaşı kutlamalarının vazgeçilmez bir parçası olan çam ağacı süsleme geleneği de, Aziz Nicolaus gibi Anadolu kökenlidir!
Yazılı dinler öncesinde yeni yıl, doğanın yeniden doğuşu olarak kutlanırdı. Günlerin geceye göre daha aydınlık olması, havaların ısınması, toprağın canlanması ve ekin mevsiminin başlaması demekti. Hititler, bu dönemde kutsal saydıkları çam ağaçlarını, içleri yemişler ve tahıllarla dolu küçük torbacıklarla süslerlerdi!..
Anadolu halkının kahramanı Nasrettin Hoca ile Noel Baba arasında bir bağ kurabilir miyiz?..
Kurarız elbette!..
Çocuklar, pazara giden Nasreddin Hoca’dan düdük isterler. Hoca köye geri döndüğünde bir tek çocuğa düdük getirdiği anlaşılır. Çocuklar hayal kırıklığı içinde, “Hani bizim düdüğümüz?” diye sorduklarında şu yanıtı alırlar: “Parayı veren düdüğü çalar...”
Noel Baba çocuklara ücretsiz oyuncak taşırken, bizim Nasrettin Hocamız para hesabı yapmaktadır!..
Vay be!..
Yooo!.. Nasreddin Hoca’ya haksızlık yapmamalıyız; Noel Baba yılda bir kez oyuncak taşıyor çocuklara... Bizim Hoca ise haftada en az iki kez çarşıya gidiyordur.
Her seferinde, parasını almadığı oyuncaklarla köye dönmeyi, eşeğini satsa başaramaz!..

Yazarın Diğer Yazıları

Kuşlar, uçurtmalar, balonlar…

İstanbulun kanatlı sahipleri arasında ilk sırayı martılar alır. Deniz tavuğu da denilen martıların beyaz gvdesi, sarı ayak ve gagaları, İstanbulun iki yakasını bir araya getirmeye alışan vapurlara da renk verir. Vapurların gvdesi beyaz, bacası ve can simitleri sarıdır. Araba taşıyan vapurlara siyah rengi veren de karabataklardır. Denize en yakın ua ...

İstanbul şövalyesi

Fareyi sevimli bir hayvan olarak bize sunan Walt Disney, Birinci Dnya Savaşına cankurtaran şofr olarak katılır. Yalnızca o mu? Polis romanlarının nl yazarı Dashiell Hammetti de, aynı savaşta bir cankurtaran aracında direksiyon sallarken grrz. İlk kez 1896 yılında, Paris Fuarında grcye ıkan cankurtaran aracının dikiz aynasına drt yıl sonra Bromfield ...

Vietnam Savaşı'nda bir hayal kahramanı

Servenlerinde Spermani yenen bir kişi vardır. O da, dnya ağır sıklet boks şampiyonu Muhammet Ali Claydan başkası değildir! Uzayın derinliklerinde yaşayan Scrubblular savaş gemileriyle dnyaya gelirler. İnsanlığın ok hızlı geliştiğini ve tehdit oluşturduğunu syleyen uzaylılar, Muhammet Aliye kendi şampiyonlarıyla boks maı yapmayı nerir. stnlklerini i ...

İstanbul'da bir zürafa

Haydarpaşa Rıhtımına yanaşan gemilerden yk boşaltan dev vinler birer zrafa grnmndedirler. Bu vinlerden biri ne zaman gzme takılsa, bir zrafanın İstanbula deniz yoluyla yaptığı yolculuğu anımsarım. Mussolininin Hitlerle birlikte İkinci Dnya Savaşına hazırlandığı yıllarda, Haydarpaşa nlerinden geerek Kadıky İskelesine doğru yol alan bir akşam vapuru ...

PADİŞAHIN YEMEK ARTIKLARI

Paristeki Louvre Mzesinde sergilenen Roma askerlerinin kalkanlarından birinin tam nnde duruyoruz!.. Sunay Akın, bu nl mzenin salonlarında birbirinden değerli sanat eserleri sergilenirken, bir Romalı askerin kalkanının nnde durmamız neden? diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Efendim, bu kalkan, Roma İmparatorluğunun egemen olduğu topraklarda her sabah, ...

Savaş ve Ressam

İstanbulun, yks en garip olan hayvan heykeli Kadıkydedir. Bu heykelde kızgın bir boğa gze arpar. Zavallı hayvanı bylesine fkelendiren ne olabilir; yağmurlu havalarda yanından geen ve bir matadorun elindeki pelerine benzettiği kırmızı renkli şemsiyeler mi, yoksa, Bu boğa heykelinin burada ne işi var? diye dşnmeyen insanlar mı?.. Eğer şemsiyelere kız ...

Kuşdili kovboyları

Son eki darbesini de vuran adam, merdiven basamaklarını ağır ağır inerken, astığı tabelaya ilk gvercin konar: GLİSTAN GAZİNOSU HAMDİ BEY İDARESİNDE İşleri nce iyi gider Hamdi Beyin. Ama İstanbulda dans ılgınlığı başlayınca el etek ekilir gazinodan. Kadıky yakasındaki Kuşdili ayırının gzel bir yerinde olmasına rağmen, alaturka bir havası vardır Gl ...

Çelengin ortasındaki kız

Londradaki Kralie Savaş Mzesinde, Birinci Dnya Savaşı sırasında Trk esirlerin boncuklardan yaptıkları yılanlar sergilenmektedir. Ayrıca, bir hayvanın kprckkemiğine yapılmış gemi resmi de mzeyi gezenlerin ilgisini eken eserler arasındadır. Adı bilinmeyen bir Trk esir tarafından izilen gemi, adına Anadoluda trkler sylenen Yavuzdan başkası değildir! B ...

ARŞİV