Tarih yazan kadınlar- 24

Basında eskiden çokça rastladığımız ‘arka sayfa güzeli’ geleneğini geri getiriyoruz ancak büyük bir farkla! Alanında ilk’lere imza atmış, ‘kadınlar yapamaz’ denilen mesleklerdeki cinsiyetçi kalıpları kırmış, cesur ve azimli kadın kahramanları tanıtacağız size. Onlar, bizlerle bu topraklarda yaşadı, mücadele etti ve başarılar kazandı. Lakin erkek egemen tarih anlayışı çoğunlukla onları yok saydı. Bu kadınları tarihin tozlu sayfalarından çıkarıp, kamuoyunun yeniden dikkatine sunmayı hedefliyoruz. Buyurun tarih yazan kadınların öykülerine…

17 Ağustos 2021 - 23:57

İlk kadın çöpçü: Elif Yazgan

İstanbul’un Sultan Fatih tarafından alınmasından sonra şehrin temizliğine dikkat edilmesine, yollarda, sokaklarda, meydanlardaki çöplerin kaldırılmasına yönelik emirler verildi. Ancak, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu savaşa katılmasıyla, eli silah tutan gençler göreve çağırılmış, ayrıca cephede değerlendirilmek üzere temizlik işlerinde kullanılan atlara ve arazözlere ordu tarafından el konulmuştu. Böylece şehrin sokaklarında da çöpler birikmeye başlamıştı.

MUTLULUK KAPISINDAKİ İLK HANIM ELLERİ

Bunun üzerine Şehremaneti, Nezafet-i Fenniye Müdürlüğü bünyesine kadın tanzifat ameleleri (kadın çöpçü) yerleştirme kararı alarak, İstanbul (Dersaadet-Mutluluk Kapısı) sokaklarının ve evlerdeki çöplerin fenni temizliğe uygun olarak temizlenmesini sağlamaya çalışmıştı. Nezafet-i Fenniye Müdürlüğü bünyesinde kadın çöpçüler istihdam edilmişti.

“NAZİK YARADILIŞLI KADINLARIMIZ”

Hüseyin Rahmi Gürpınar, o günleri şöyle yazmıştı: “Kadınlarımız nazik yaradılışı ile hiç uygun düşmeyen süfli ve ağır hizmetlere kadar girişti. Sokaklarda kadın çöpçüler görüyoruz. Yarın öbür gün yeldirmeli lostracılara, başörtülü hamallara, küfecilere rastlarsak garipsenmez. Muhabirlik isteği ile matbaalara başvuran kadınlara rastladım. Evet, şimdi kadın geçim sahnesinde erkekle omuz omuza yürümek zorunda kaldı” 

Birçok kaynakta ilk kadın tanzifat amelesinin (kadın çöpçü) Elif Yazgan olduğu belirtilse de bu ismin doğruluğu şüpheli. Çünkü Şehremaneti bünyesine bu dönemde birden çok kadın çöpçü alındığı biliniyor.

Dersaadet sokaklarına hanım elinin değmesiyle birlikte tanzifat (temizlik) işinde yeni bir dönem başlamış oluyordu. Dersaadet’in hanımları zaten evlerinin-konaklarının içini, bahçesini ve çevresini her gün temizleyen, temizlik konusunda mahir hanımlardı. Şartların getirdiği zorunluluktan dolayı artık İstanbul caddelerine narin ve nazik hanım elleri değmeye başlamıştı.

“KADIN ÇÖPÇÜLERİN DOKUNAKLI GÖRÜNTÜSÜ”

1877’de Büyükada’da doğan, 17 yaşında, Osmanlı’nın New York konsolosuna sekreter olarak Amerika’ya giderek orada Amerikalı biriyle evlenen Rum kökenli Demetra Vaka, 1921’de İstanbul’a dönmüş ve buradaki gözlemlerini ve kadınlar üzerindeki izlenimlerini kaleme aldı. Vaka, İstanbul’daki sosyal değişimleri ve kadın çöpçülerine kitabında şöyle yer vermişti: “İstanbul’daki değişimleri yavan ve sıradan kılan bir manzara ile karşılaştım. Yüzleri peçesiz, gri pantolonlar giyinmiş Türk kadınlar sokakları süpürüyorlardı. Sonradan öğrendiğime göre bunlar, Osmanlı başkentinin tek temizlik görevlileriydi ve bu zorlu işle uğraştıkları sırada onları dikkatle izleme zahmetine katlanan biri, çoğunun genç ve güzel yüzlü olduğunu görebilirdi. İçlerinden birine gülümsediğimde, bana tatlı, cüretkâr ve kadınsı bir zarafetle dolu bir gülümsemeyle karşılık verdi. Bu kadın çöpçülerin dokunaklı görüntüsü bendeki etkisini hiç yitirmedi.  Kadınların bu işi yapmasına içerlendiğimden değil; zira çalışmak hayattaki en soylu şeydir ve tüm bir şehrin daha temiz ve sağlıklı hale gelmesini sağlayan faydalı bir iş iki kat değerlidir. Durmaksızın yerleri süpüren, pervasız trafikten sıyrılmak için sürekli manevralar yapmak zorunda kalan bu sessiz, gri figürlerin görüntüsünde bana asıl acı veren şey, bunların Osmanlı debdebesinin hüküm sürdüğü günlerde satın alınan, üzerlerine titrenen ve gözlerden ırak tutulan kadınlar olduğunu düşünmekti.  O zamanlar bu kadınlar fetihçi bir soyun haz kaynağıydı. Şimdi ise yenilgiye uğramış ve aciz duruma düşmüş olan o fetihçiler,  kadınlarının, beş yüz yıldan uzun süre boyunca peçesiz yürümelerini yasakladıkları bu sokakları temizlemelerine izin veriyorlardı.”

“İFFETLİ KADIN TUVALETÇİ ARANIYOR!”

1912’de İstanbul Şehremini (belediye başkanı) olan Cemil Topuzlu Paşa ile mimar Mösyö Alfred Michel arasında İstanbul’da inşa edilecek otuz umumi tuvalete ilişkin bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre, bu tuvaletlerde, hasta ve sakat olmayan, iffetli, namuslu kadın hizmetçiler ile erkek hademeler çalışacaktır. Bu kişiler iffete ve temizliğe aykırı davrandığı takdirde görevlerine son verilecektir.

KAYNAKÇA: http://www.geliboluyuanlamak.com/345_osmanlidan-gunumuze-temizlik-tarihi-tanzifat-i-istanbul-mehmet-mazak-fatih-guldal.html ve https://dunyalilar.org/tarihin-kayip-kadinlari.html/


ARŞİV