Salgına “Teorik Bakış”

“Salgın” dosyasıyla okurlarla buluşan Teorik Bakış’ın son sayısında, hem tarih boyunca yaşanan salgınlar hem de Covid-19 pandemisinin yol açtığı eşitsizlikler ve salgın günlerinde değişen gündelik yaşam alışkanlıklarımız ele alınıyor

07 Ekim 2021 - 09:42

Dünya ve Türkiye için 2020 yılı yeni bir sürecin başlangıcı oldu. Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de ilk vakanın tespit edildiğini duyururken, aynı gün Dünya Sağlık Örgütü de korona virüsünü pandemi olarak ilan etti. Milyonlarca kişinin etkilendiği küresel salgında şu ana kadar Türkiye’de 65 binin üzerinde kişi hayatını kaybetti. Bir yandan aşılama çalışmaları sürerken, diğer tarafta aşı karşıtları önlemlere, testlere, maske kullanımına ve aşılama programına karşı çıkıyor.

SINIRSIZ TÜKETİMİN SONU

Korona virüsü salgını, sadece sağlık alanını değil; ekonomiyi, sosyal ilişkileri, siyaseti ve devletlerin politikalarını da etkiledi. Dört ayda bir yayımlanan Teorik Bakış dergisi de 14. sayısını pandemiye ayırdı. “Salgın” başlığı ile okurlarıyla buluşan derginin son sayısında salgının etkileri çeşitli boyutlarıyla ele alınıyor. Bu sayının editörlüğünü üstlenen Aylin Dikmen Özarslan, “Tarihten Günümüze Salgınlar ve Covid-19 Günleri” adlı yazısında hem salgının etkilerini özetliyor hem de dergide yer alan makalelerin neye odaklandığına yer veriyor.

Barış Başaran “Pandemi ve Dini Değişim Hıristiyanlığın Yükselişi Üzerine Bir Tartışma” başlıklı yazısında M.S. 2. ve 3. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nda yaşanmış iki büyük veba salgınının dinin değişimi üzerindeki etkilerini mercek altına alıyor.

Cihan Cinemre ise “Covid-19 Yoluyla Kapitalizmi Bir Halk Sağlığı Olarak Düşünmek” başlıklı yazısında salgının nedenlerine cevap ararken, sadece Covid-19’un değil, özellikle son yüzyılda karşılaşılan salgınların önemli bir bölümünün kaynağının benzer olduğuna dikkat çekiyor. Cinemre aynı zamanda 20. yüzyıl boyunca yaşanan zoonotik (hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar) salgınları, toplumsal ilişkiler ve kapitalist üretim ilişkilerinden bağımsız ele almanın olanaksız olduğunu vurguluyor.

KİM NE KADAR ETKİLENDİ?

Seran Demiral, “Çevrimiçi Kalma Zorunluluğumuz” başlıklı yazısında milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitim deneyimini mercek altına alıyor. Salgınla birlikte ortaya çıkan olumsuzlukları ve potansiyelleri değerlendiren Demiral, uzaktan eğitim uygulamasının var olan eşitsizliği daha da derinleştirdiğini ifade ediyor.

Begüm Özden Fırat ve Aylin Kuryel’in “Büyüteç, Teleskop ve Geçit: Pandemide Kolektif Eylem” başlıklı yazısında ise salgınla birlikte değişime uğrayan toplumsal hareketler değerlendiriliyor. Her türlü eylemin salgın bahane edilerek engellenmesinin bir istisna olmayacağı ve yeni normal haline geleceği fikrini tartışan Fırat ve Kuryel, yan yana gelmenin mümkün olmadığı durumda kolektif eylemin nasıl kurulacağını tartışmaya açıyor.

Eda Yiğit ise “Şimdiki Zamanın Tarihinde Salgını İmlemek” başlıklı yazısında salgının, kimi ne kadar kırılganlaştırdığı üzerinde duruyor. Virüs karşısında herkesin eşit olduğu görüşüne karşı çıkan Yiğit’e göre, kimin evde kalabileceği, kimin evden çalışabileceği ya da virüsle teması durumunda ücretli ya da ücretsiz kimin karantinada kalabileceği toplumsal farklılıkları derinleştiren sorulardan bazıları.

PANDEMİNİN GÜNAH KEÇİSİ

Murat Arpacı “Patient Zero: Günah Keçileri, Topluluk Düşüncesi ve Salgınlar” adlı çalışmasında pandeminin günah keçisinin izini sürüyor. Salgına neden olan virüsü ilk yayan kişiyi kodlamak için kullanılan patient zero kavramının 1980’lerden itibaren kullanılmaya başlandığını söyleyen Arpacı yazısında “Toplumlar, salgın nedeniyle oluşan karamsarlığı günah keçisi ve patient zero gibi ‘merkezlerde’ toplayarak hem hastalıktan kurtulma çarelerine başvurur hem de kötülüğün ‘dışarıdan’ kaynaklandığı duygusuyla üyelerini ‘temize çekerek’ yeniden kenetlenme stratejileri izlerler. Bu açıdan hem günah keçisi hem de patient zero, salgın dönemlerinde ortaya çıkan toplumsal krizin aşılmasında ve toplumsal bütünleşmenin yeniden tanzim edilmesinde kurucu bir işlev görmektedir.” diyor.

Şükrü Aslan, “Koronavirüs Günlüklerinde Devlet, Siyaset ve Toplum” başlıklı yazısında tuttuğu haber günlüğünü paylaşıyor. Aslan bu sayede sürece dair bir hatırlatma yapıyor.Hatice Özer ise “Covid-19 Pandemisi ve İlaç Tüket(eme)” başlıklı çalışmasında, bir tüketim nesnesi olarak ilacı ele alıyor.


ARŞİV