Kahvaltıdan meye: PİRAYE

Kadıköy’ün ortasında taş plaktan yükselen müzik eşliğinde Nazım’ın sesi yükseliyor; “Piraye, Piraye” diye…

12 Aralık 2014 - 10:51
Bulutlar geçiyor: haberlerle yüklü, ağır. 
Buruşuyor hâlâ gelmeyen mektup avucumda. 

Yürek kirpiklerin ucunda 
uzayıp giden toprak uğurlanır. 
Benim bağırasım gelir : — «P î r â y e , 
                                                   P î r â y e !...» — diye... 



6 Ekim 1945’te, Nazım Hikmet cezaevinden, eşi Piraye’ye böyle yazıyor. Yıllar sonra çıkmaz bir ara sokakta karşımıza çıkan Piraye Taş Plak Meyhanesi, bizi o günlere götürüyor.

Kadıköy’ün en yeni meyhanelerinden biri olan Piraye, Rıza Paşa Çıkmazı’nda, harabe bir bahçeyi elden geçirip ihya eden Talat Yaman tarafından açıldı. İsmiyle müsemma, bu taş plak meyhane, daha girişindeki taş plaklar ve sanatçıların fotoğrafları ile karşılıyor sizi. Efsane futbolcu Metin Kurt’un son günlerine kadar müdavimi olduğu bu meyhane, Kurt’un anısına, her zaman oturduğu masayı “Metin Kurt köşesi” olarak ayırmış. Metin Kurt’un bakıştığı diğer köşede ise, Turgut Uyar’dan Cemal Süreya’ya, Ahmet Kaya’dan Tezer Özlü’ye portreler sıralanmış taş duvarlarda. Antika eşyalarla süslenmiş köşeler de tarihi atmosfere katkı sunuyor. Geniş bahçesini kaplayan ağaçlara eşlik eden kuş sesleri doğal bir musiki ortamı yaratırken, rakı sofrasına bir huzur siniyor. Piraye’nin menüsü de bir hayli zengin. 
KAHVALTISI OTANTİK
İsmine bakıp aldanmayın; aslında kahvaltısıyla da ünlü bir yer burası.
Adını Nazım Hikmet’in eşinden alan kafe, sabah ve gündüzleri restoran olarak hizmet veriyor, akşamları ise bir meyhaneye dönüşüyor.
Kafenin sahibi olan çift, İzmir yerlisi olduklarından Ege kahvaltısının hakkını veriyorlar. Gölgeli bir bahçeye sahip bu mekânda Piraye kahvaltı tabağını zevkle tüketebilirsiniz. Tabak sizi şaşırtacak büyüklükte, iki kişi için yetiyor da artıyor bile. İzmir tulumu, Van otlu peyniri, Erzincan tulumu, beyaz Ezine peyniri, kaşar ve civil peynirinden oluşan, memnun edici çeşitlilikte peynir seçeneğinin yanında, İzmir’den gelen siyah ve yeşil zeytin, Van’dan bal-kaymak, tereyağ, muhammara, ev yapımı reçeller var.
Kahvaltı tabağı ya da dileğiniz şekilde pişirecekleri yumurta ya da lorlu, ıspanaklı veya patlıcanlı, cevizli gözleme yanında hararetinizi alacak birkaç bardak çayla saatlerinizi Piraye’nin bahçesinde geçirmeniz yüksek ihtimal.
GRAMOFON EŞLİĞİNDE YEMEK
Akşama doğru taş plaktan yükselen sanat müziği artıyor, akşamcılar, iş çıkışı muhabbete gelenler, meyle hemhal olmak isteyenler Piraye’nin yolunu tutuyor.
Piraye Restaurant Kadıköy’ün göbeğinde şehrin karmaşasından uzak, dostlarınızla geniş ve ferah bahçesinde asma altında Ege ve Rum mezelerini tadabileceğiniz, orjinal gramafondan yayılan taş plak sesinin ruhunuzu dinlendireceği sıcak bir ortam sunuyor.
Levrek marin, soslu hamsi, Girit ezme, muhammara, Arnavut ciğeri, kaya koruğu, deniz börülcesi, soslu çiroz en çok tercih edilen mezeler. İsteyenlere ordövr tabağı da hazırlanıyor.
Otantik kahvaltının 20 TL, Ordövr tabağının 15 TL olduğu mekânda iki kişilik bir akşam yemeğini ortalama 100 TL’ye yemek mümkün. O halde buyurun Nazım ile Piraye’nin anısına kadeh kaldırmaya!
Adres: Serasker Cad. Rıza Paşa Çıkmazı No:/A Bahariye/ 0216 330 57 52

ARŞİV