“Aşı kaygısı” hasta etmesin!

Aşı kaygısıyla baş edilemediğinde uzmana başvurulmalı

19 Şubat 2021 - 10:49

 Tüm dünyanın mücadele ettiği koronavirüse karşı aşılama çalışmalarının başlaması, salgının önlenmesi açısından umut ışığı oldu. Uzmanlar, aşılama çalışmalarıyla beraber kaygısı yüksek bazı kişilerde “aşı kaygısı” yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Sürekli kaygının kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceğini belirten uzmanlar aşı yan etki beklentisinin ‘psikosomatik’ belirtileri ortaya çıkarabileceğini söylüyor.

Covid-19 aşısına karşı yaşanan kaygıya yönelik değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’den Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, aşılanma sürecinin birçok kişi için umut olurken kimilerinin ise aşı ile ilgili endişeleri olduğunu kaydetti. Bazı kişilerde aşı kaygısının ortaya çıktığını belirten Taşkın, “Aşı kaygısı kişilerde bazı semptomlara sebebiyet veriyor. Aslında kaygının yarattığı semptomlar genellikle aynıdır. Kaygı beyninizin strese tepki vermesi ve sizi ileride yaşayabileceğiniz potansiyel tehlikeler konusunda uyarma şeklidir” dedi. Toplumun yaklaşık olarak %18’inin kaygı bozukluğu probleminden muzdarip olduğunu vurgulayan Taşkın, problemin artış derecesi ile beraber patoloji dediğimiz hastalık seviyesinde seyredebileceği uyarısında bulunarak “Kaygısı olan bir kişi, her zaman en kötü senaryoyu düşünür. Kötü senaryo zihinde yazılır ve bu senaryo sürekli olarak zihinde dönebilir. Sürekli olan kaygı sosyal hayatı durdurabilir, ruhsal sağlık bozulabilir ve işlevsellik azalabilir” dedi.

“ÖNCE AŞI OLMAYA KARAR VERİN”

Kaygı bozukluğu olan kişilerin hayat kalitesinin oldukça düştüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bu süreçte aşıya yaklaşımın adım adım ele alınmasını önerdi. Birinci adımın karar vermek, ikinci adımın da verilen karardan sonra kişi aşı olduysa vücudunu dinlendirmesi olduğunu kaydeden Taşkın, “Çünkü kişi aşı olurken yan etki beklentisi ile aşıyı oldu ise ‘psikosomatik’ dediğimiz belirtiler ortaya çıkabilir” uyarısında bulundu. Taşkın, psikomatik bozuklukları, “fiziksel bozukluklardan farklı olarak herhangi bir organın işlev bozukluğuna bağlı olarak değil, duygu durum bozukluklarının bir uzantısı olarak ortaya çıkması” şeklinde tanımlayan Özgenur Taşkın, gerçekten yaşıyormuş gibi baş ağrısı, mide bulantısı, ateş, kusma, halsizlik gibi semptomların ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Taşkın, “Kaygı ataklarında ve psikosomatik bozukluklarda aşı sürecinde dikkat odağını değiştirmek, odağı bedenden uzaklaştırmak en etkili yöntemlerden biri olacaktır.” tavsiyesinde bulundu.


ARŞİV