Sahnede ve ekranda tiyatro

24. İstanbul Tiyatro Festivali, 14 Kasım - 1 Aralık tarihleri arasında zengin programıyla hem sahnelerde hem de çevrimiçi platformda tiyatroseverlerle buluşuyor. Festival bu yıl pandemiden olumsuz etkilenen yerli topluluklara geniş yer veriyor.

28 Ekim 2020 - 15:31

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 24. İstanbul Tiyatro Festivali’nde 14 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında yurtdışından ve Türkiye’den toplam 29 tiyatro, dans ve performans topluluğunun gösterisi izleyicilerle buluşacak. Bu yıl programında hem fiziki hem de çevrimiçi performanslara yer veren festivalin fiziki performansları COVID-19 önlemleri altında DasDas, Fişekhane, Moda Sahnesi, Zorlu PSM, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Babylon, Yapı Kredi bomontiada, Caddebostan Kültür Merkezi, Surp Vortvots Vorodman Kilisesi gibi mekânlarda gerçekleşecek. Festival programındaki çevrimiçi performanslar ise online.iksv.org adresinde izlenebilecek. Böylece festival, programının çevrimiçi bölümüyle yalnızca İstanbul’dan değil tüm Türkiye’den erişilebilir olacak. Biletler 23 Ekim Cuma günü 10.30’dan itibaren biletix.com üzerinden satın alınabilecek.

İNTERAKTİF SES PERFORMANSI

İlk kez tiyatroseverlere hem fiziki hem de çevrimiçi bir program sunan İstanbul Tiyatro Festivali bu yıl izleyicilerini alışılmışın dışında bir festival deneyimi ile buluşturacak. “Podacto” yapımı iki farklı ses performansından izleyicinin çeşitli araçlarla dâhil olacağı interaktif yapımlara, seyirciyi İstiklal Caddesi’nin unutulmaya yüz tutmuş mekânlarında gezdiren ya da izleyicinin “ev”ini bir galeriye dönüştüren birçok özgün proje bu yıl festivalin programını zenginleştiriyor.

Festival programı pandeminin Türkiye tiyatro sahnesi üzerindeki ağır etkisini biraz olsun hafifletmek amacıyla bu yıl yerli yapımlara geniş yer ayırıyor. Pandemi koşulları altındaki hazırlık sürecinde “dijital tiyatro” kavramını da sorgulayan festivalin programındaki çevrimiçi performansların büyük bir kısmı ise, dijital platform için özel olarak üretilmiş yapımlar olmalarıyla dikkat çekiyor.

KADINLARDAN COVİD ÖYKÜLERİ

Festival programında bu yıl kadınları odağa alan birçok oyun bulunuyor: Meltem Cumbul’un oynadığı, Franz Kafka ve Milena Jesenská aşkının günümüze ulaşmamış ‘eksik parçaları’nı tamamlayan Ben “Sevgili Milena”; Fransız Devrimi’nin bir parçası olmuş ve giyotinle idam edilmiş dört kadını sahnede buluşturan “Madam Giyotin”; Deniz Kaptan’ın Kadın Hikâyeleri kitabından uyarlanan “Tut! Bırak!”; erkekler tarafından katledilen kadınların sesini öbür dünyadan duyuran “Ölü Kadınlar Diyarı”; Yıldız Kenter anısına öğrencileri Mam’Art Tiyatro, Görkem Yeltan ve Ayça Bingöl tarafından sahneye taşınan “Ben Anadolu” ve yedi kadının, yedi COVID-19 öyküsü anlattığı “Her Güne Bir Vaka” festivalde izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

İstanbul merkezli Platform Tiyatro ile Bonn’dan Fringe Ensemble’ın ortak projesi olan Map to Utopia, seyircinin konumunu pasif izleyiciden aktif katılımcıya dönüştürerek, tüm farklılıkları içinde birbirini duymayı öneren bir kent geleceği fikrini yerleştiriyor. 20 avatar eşliğinde, kurmaca, dört farklı semt simülasyonu yaratacak olan performans, seyircileri, birbirleriyle komşu oldukları bu semtlerde yeni bir karakteri ve onun yolculuğunu inşa etmeye davet ediyor. Seyirci-katılımcılar oyuna Zoom programı ve oyun için tasarlanan özel bir mobil uygulama üzerinden kendi özel alanlarından dâhil oluyor. Alican Yücesoy, Elif Ürse, Ersin Umut Güler, Gizem Erdem ve Okan Urun’un rol aldığı oyuna online katılım için başvurular 15 Kasım tarihinden itibaren Platform Tiyatro’nun Instagram sayfası üzerinden yapılacak.

EV’DE OYUN

“Olağan-İçi Bir Gezi”, ‘ev hali’mizin hiç olmadığı kadar gündemimizde olduğu bir dönemde, seyirciye, kendi evlerine ait odalarda çıkacakları alışılmadık bir yolculuk daveti. Katılımcılar, tıpkı bir sanat galerisini gezer gibi, kulaklıklarından kendilerine seslenecek rehberin yönlendirmesiyle; evlerinin içinde, performatif bir deneyim yaşayacak. Katılımcılar bu performansı, kendi evlerinde dolaşarak kulaklıklarıyla takip edecekler.

Oyuncularla seyirciyi bir araya getirmeden video, ses, performans ve yerleştirmenin birleşiminden bir estetik ortaya çıkaran “Terkedilmiş Kıyılar // Negatif Fotoğraflar” da anlatısını ailenin bir araya gelemediği bir aile yemeği üzerine inşa ediyor. Oyuna öncelikle sanal dünyada çevrimiçi olarak katılacak seyirci, ikinci aşamada oyunun gerçekleştiği mekânı ziyaret edebilecek. Bu mekânda ise bildiğimiz anlamda bir oyuncuyla karşılaşmayacak. Seyirciler oyunun tamamlayıcı bir öğesi olan Yapı Kredi bomontiada’daki mekânını, 24 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında saat 10.00-20.00 arasında ziyaret edebilecek.


ARŞİV