Nefes için tiyatro!

"Bu zamanda tiyatro nefes aldırır!" temasını taşıyan, 25. İstanbul Tiyatro Festivali, ekim/kasım aylarında sahnelerde ve çevrimiçinde…

14 Eylül 2021 - 12:17

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenecek 25. İstanbul Tiyatro Festivali, 22 Ekim’de perdelerini açıyor. “Bu Zamanda Tiyatro” sloganıyla festivalin 25'inci edisyonu, yeni bir normal arayışındaki dünyaya tiyatronun gözünden bakan pek çoğu yeni yapımla hem tiyatro dünyasına hem de tiyatroseverlere nefes aldırmak üzere yola çıktı. Festival bu yıl fiziki yapımlardan çevrimiçi gösterimlere, “kulak tiyatrosu”ndan çocuk oyunlarına, beyazperde gösteriminden ücretsiz takip edilebilecek panel, söyleşi ve okuma tiyatrolarına uzanan zengin bir programla bir ay boyunca izleyicilerle buluşacak.

KADIKÖY’DE 4 MEKAN

 Festivale konuk olacak 25 yerli ve uluslararası yapımın bir bölümü çevrimiçi gösterimlerle tüm Türkiye'den izlenebilirken bir bölümüyse Alan Kadıköy, Atlas 1948 Sineması, Profilo Kültür Merkezi Batı Ana Sahne, Duru Ataşehir, Moda Sahnesi, Caddebostan Kültür Merkezi, Müze Gazhane, Yapı Kredi bomontiada ve Zorlu PSM'de fiziksel olarak Covid-19 önlemleri altında izleyicileriyle buluşacak. Çevrimiçi gösterimler festival boyunca passostudio.com adresinden izlenebilecek.

Uluslararası yapımlar gösteri sponsoru ENKA Vakfı’nın desteğiyle yurtdışından 11 fiziki ve çevrimiçi yapımı tiyatroseverlerle buluşturacak festival, 14 yerli yapımın ise Türkiye prömiyerine sahne olacak. Her yıl olduğu gibi festivalin Öğrenme ve Gelişim Programı kapsamındaki paneller, atölye çalışmaları, söyleşiler, okuma tiyatroları gibi ücretsiz yan etkinlikler de festivale eşlik edecek.

9 Eylül Perşembe sabahı çevrimiçi olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, "Tanıtımlarında göreceğiniz “bu zamanda tiyatro” sloganı, tüm dünyanın altüst olduğu bu dönemde tiyatronun bizi nasıl birleştirdiğini, nasıl değiştirdiğini; bize nasıl nefes aldırdığını hatırlatıyor. Festivalimizin, tiyatronun verdiği bu olumlu hisleri tekrar yaşamamıza vesile olurken, pandemiden olumsuz etkilenen tiyatro sahnemizin yeniden güç kazanmasına da destek olacağını ümit ediyorum” dedi.  Programı açıklayan İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü Leman Yılmaz da , “İstanbul Tiyatro Festivali pandeminin en ağır yaşandığı 2020’de umut etmenin önemiyle festivali karma bir programla gerçekleştirmişti. Bu yıl da kimi belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle festival programını yine hem fiziksel hem de çevrimiçi tiyatro, dans, performans gösterilerinin yer aldığı karma bir kurgu ile hazırladık. Geçtiğimiz festivalde edindiğimiz deneyim bu yılın programını hazırlarken bize yol gösterdi. Sahnelerde oyun izlemeyi çok özledik. Bu zorlu zamanda tiyatronun nefes aldıracağına inancımız çok güçlü. Umudumuz ise bu zorlu süreci göğüslememizde en önemli desteğimiz” diye konuştu.

KULAK TİYATROSU

25. İstanbul Tiyatro Festivali, bu yıl fiziki yapımlardan çevrimiçi gösterimlere, “kulak tiyatrosu”ndan çocuk oyunlarına, beyazperde gösteriminden ücretsiz takip edilebilecek panel, söyleşi ve okuma tiyatrolarına uzanan zengin bir programla bir ay boyunca izleyicilerle buluşacak. 10 yerli yapım, ilk defa İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelenecek. Kocaeli Şehir Tiyatroları da Vişne Bahçesi’nin İstanbul prömiyerini festivalde yapacak. Yerli programda bu yıl ayrıca çevrimiçi olarak dinlenebilecek 3 “kulak tiyatrosu” da var. Festivalde, Hollanda, Fransa ve İtalya’dan büyük övgü toplayan 3 uluslararası prodüksiyonun yanı sıra çevrimiçi izlenebilecek 7 yabancı yapım yer alıyor. Festivale Fransa’dan konuk olan dans gösterisi Waterfloor Müze Gazhane’de ücretsiz izlenebilecek. İngiliz yönetmen Robert Icke’nin imzasını taşıyan Oedipus ise Atlas 1948 Sineması perdesinden yapılacak özel bir gösterim ile gerçekleştirilecek.

11 YERLİ YAPIM PRÖMİYER YAPACAK

25. İstanbul Tiyatro Festivali programında yer alan 14 yerli yapımın 11’i sahnelerde prömiyer yapacak; Zerrin Tekindor’un performansıyla seyirciyle buluşacak Toz’un yanı sıra; Emre Kınay’ın performansıyla izleyeceğimiz Irgat, Zehra İpşiroğlu’nun yazdığı Yüzleşme, BAMİstanbul’dan Istırap Korosu, Sema Elçim’in metnini yazdığı, Ali Sami Özbudak’ın yönettiği Gabriel’in Düşü, Eyüp Emre Uçaray’ın yönettiği Koleksiyoncu, Kocaeli Şehir Tiyatroları’ndan Mehmet Birkiye’nin yönettiği Vişne Bahçesi, Kadıköy Emek Tiyatrosu’ndan Birazdan Gideriz Şimdi Yağmur Yağıyor, İstanbul Tiyatro Festivali yapımı Beni Sakın Yumruklardan ile çocuk oyunları Eşit Masallar ve Mitolojik Hikâyeler ilk kez, festivalde izleyici ile buluşacak. Podacto yapımı Godot’yu Beklerken ve Açık Aile ile Tiyatro Boyalı Kuş’tan Kendine Ait Bir Oda ise çevrimiçi olarak izlenebilecek.

“BU İŞTE BİR KADIN VAR”

Festivalin bu yılki yeniliklerinden biri de tamamı kadınlar tarafından yönetilen oyunların bir araya geldiği, sanat alanında kadın üretimini daha da görünür kılmayı amaçlayan "Bu İşte Bir Kadın Var" başlıklı bölüm. Tema başlığı altında yer alan dört oyun, Odeabank’ın tema sponsorluğunda seyirciye sunuluyor. Zehra İpşiroğlu’nun romanından uyarlanan Yüzleşme izleyiciyi, toplumda saygın bir yere sahip Dr. Mert, üniversite öğrencisi Özlem, feminist aktivist ve öğretim üyesi Serra ve başarılı bir kariyere sahip, sevilen hemşire Sibel aracılığıyla hayatlarımızı kuşatan ataerkil zihniyetle yüzleştirecek. Aslı Ceren Bozatlı’nın kaleme aldığı, Özge Erdem’in yönettiği absürt klasiklere güncel bir selam yollayan Birazdan Gideriz Şimdi Yağmur Yağıyor; izleyicilerini bir sarmalın içinde dönüp duran iki insanın çıkışsız ve eylemsiz dünyasına davet ediyor. Virginia Woolf imzalı Kendine Ait Bir Oda, feminist tiyatro deneyiminde 20 seneyi geride bırakan Tiyatro Boyalı Kuş eliyle ve Podacto’nun katkılarıyla bir “kulak tiyatrosu” olarak festival seyircisiyle buluşuyor.

Odeabank tarafından geliştirilen ve Can Yayınları tarafından eşitlikçi bir bakış açısıyla yeniden yorumlanan Eşit Masallar bu kez bir çocuk oyunu olarak tiyatro sahnesine çıkıyor. Oyunda kahramanlarımız Sindirella, Rapunzel, Pamuk Kalpli Prens, Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurbağa Prens yeni maceralarında kalıp yargıları yıkıyor ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekiyor.


ARŞİV