Mert Fırat yazma serüvenini anlattı

Oyuncu Mert Fırat, Kadıköy Belediyesi ve Kadıköy Tiyatrolar Platformu birliğiyle hazırlanan “Benim Komşum Tiyatro” etkinlikleri kapsamında Gençlik Sanat Merkezi’nde söyleşi yaptı.

01 Haziran 2017 - 16:36

Kadıköy Belediyesinin Kadıköy Tiyatrolar Platformu ile birlikte organize ettiği ‘Benim Komşum Tiyatro’ kapsamında düzenlediği söyleşiler, tiyatronun önemli isimlerini izleyiciyle buluşturuyor. Bu söyleşilerin son konuğu ise oyuncu ve senarist Mert Fırat oldu.  27 Mayıs Cumartesi günü tiyatro ve sinema alanındaki deneyimlerini paylaşmak için Kadıköy Belediyesi Gençlik Sanat Merkezi’nde söyleşi veren Fırat, oyuncunun yazma serüvenini anlattı.

Konuşmasına, kendi yazma sürecinden bahsederek başlayan Fırat, ilk yıllarda skeçler yazdığını belirtti. “Yazmaya çok küçük yaşlarda başladım.” diyen Fırat, “Okuldaki hocamız İngilizce oyunlar yazmamızın bizleri geliştireceğini söyledi. Sonrasında kendi aramızda bir grup kurduk. Kimimiz yazarlık kısmını kimimiz oyunculuk kısmını kimimiz de yönetmenlik kısmını üstlendik. Böyle bir tecrübe de yaşayınca zaman içinde okulun özel günleri için ‘Mert skeç yazsın’ denmeye başladı. Böylelikle skeç yazmalar yavaşa yavaş profesyonel hayata taşındı. Kendimi bir anda yazarken buldum.” dedi.

İyi bir senaryo metninin hikayenin, karakterlerin ve mekanlarının iyice anlaşılmasından geçtiğini belirten Fırat, “Oyunculuk bir savunma sanatıdır diye çok sevdiğim ve doğru bulduğum bir söz var. Senaryo yazımına ve oyunculuğa da bu düşünce ile yaklaşıyorum. Senaryoyu yazan kişi de oynayacak olan oyuncu da yazılan metni iyice anlaması ve içselleştirmesi gerekir. Neyi savunduğunu, neye karşı çıktığını, hangi çatışmayı yarattığını ya da neden öyle bir cümle kurduğunun bilincinde olmalı.” diye konuştu.

“YAZMAK İSTEYEN BAHANE BULUR”

Yazmak isteyen her insanın kolaylıkla yazabileceğine de değinen Fırat, “Dünya üzerinde birbirine çok benzeyen temalar ve konular var. Fakat tüm bunlar kendi içlerinde çeşitlenebilir. Tüm bu çeşitlenmede yazacak kişinin başlı başına serüveninin oluşturuyor. Acaba hikâyeyi karaktere mi yoksa duruma mı getirsem düşünceleri arasında gidip gelirken kendiliğinden orijinal bir metin ortaya çıkıyor. Bir şeyler yazmak için o kadar farklı kombinasyonlar var ki… Yazmak isteyen kendine her türlü bahane bulur.” dedi.

 “Herkes kendine neyin ilham verdiğini bulmalı.” diyen Fırat, “Kaleme kağıda davranmadan önce bir şeyler yazmak isteyen biri kendisine temel soruları sormalı. Ben bunu neden yazıyorum? Yazıyorsam da eğer ne için yazıyorum? Acaba bugün tanık olduğum bir olay üzerine mi yoksa uzun zamandır zihnimde ve kalbimde yer edinen ve bir durum üzerine mi? Bu sorular yanıtlandıktan sonra taşlar yerine oturacaktır. Yazan kişi neden ve ne üzerine yazdığını bilmeli. Kişinin, kendisine yazdıran elementi bulması gerek.” şeklinde konuştu.


ARŞİV