Mahallede bir sanat alanı: NOKS

Fotoğraf ve video işleri üreten genç sanatçılara görünürlük sağlamak için yola çıkan Yeldeğirmeni’ndeki sanat alanı NOKS, hayata geçirdiği projelerle yerel ile evrenseli biraraya getiriyor

28 Kasım 2018 - 10:02

Kadıköy’de son yıllarda bağımsız sanat alanlarının sayısı giderek artıyor. Özellikle genç sanatçıların üretimlerinin sergilendiği bu alanlar aynı zamanda yerel ile evrensel arasında bir köprü görevi de görüyor. Rasimpaşa Mahallesi Talimhane Sokak’ta faaliyet gösteren NOKS da bu alanlardan biri. NOKS, fotoğraf sanatçısı Volkan Kızıltunç ve ressam Elvan Ekren tarafından kuruldu. Şimdiye kadar fotoğraf ve video eserlerin sergilendiği NOKS çok sayıda sanatçıya da ev sahipliği yaptı. NOKS’un kuruluş amacını ve gelecek dönemde yapacakları çalışmaları Volkan Kızıltunç anlattı.

TOZ’DAN NOKS’A…

NOKS’u ne zaman kurdunuz?

NOKS’u 2017 yılının sonunda kurduk ama mekanın geçmişi biraz daha geriye gidiyor. 2015 yılında aynı mekanda bizimle birlikte iki sanatçı arkadaşımızla beraber TOZ artist Run Space’i kurmuştuk. İki sene devam ettikten sonra onlarla yollarımız ayrıldı ve aynı mekan içerisinde biz de NOKS’u kurduk. Gerek TOZ ve sonrasında NOKS olarak kurulma sebeplerimiz ortak.

Neden böyle bir projeyi hayata geçirdiniz?

Özellikle çağdaş fotoğrafı sergilemek için çok fazla alternatif mekan yok.  Fotoğraf ve video işleri üreten genç sanatçılara görünürlük sağlamak istiyorduk.  Alternatif, deneysel sergiler yapabileceğimiz bir mekan arayışı içindeydik ve aynı zamanda bizler de birer sanatçı olarak bir alan oluşturma istiyorduk.

Volkan Kızıltunç

“KADIKÖY SIĞINAK HALİNE GELDİ”

Son yıllarda Kadıköy’de birçok bağımsız sanat alanı açıldı. Sizin Kadıköy’ü tercih sebebiniz nedir?

Uzun yıllardır Kadıköy’de yaşıyor ve üretiyoruz. Bugün NOKS olarak sürdürdüğümüz mekanımız, öncesinde Elvan ve benim atölyemizdi. Biliyorsunuz Yeldeğirmeni, İstanbul’da en çok sanatçının atölyesinin olduğu, üretim yaptığı yer. Bu yüzden kendi mekanımızı açarken de doğal olarak içinde hareket ettiğimiz, özgür olduğumuz Kadıköy’ü ve özellikle de Yeldeğirmeni’ni tercih ettik. Açılan diğer sanat mekanlarının hemen hepsiyle zaten tanışıklığımız var, yeni mekanların açılması bizi mutlu ediyor. Mümkün olduğunca  bu mekanlarla ortak projeler ve işbirlikleri içinde  oluyoruz. Bizim hayatımızın çoğu Kadıköy’de geçiyor ve Kadıköy sanat hayatının zenginleşmesine fayda sağlamak da hoşumuza gidiyor.

Son yıllarda Kadıköy’de kültür-sanat faaliyetlerinin gelişmesini neye bağlıyorsunuz?

Kadıköy son yıllarda özellikle kendini yalnız hisseden, kırılmış bir kesimin saklanabileceği bir sığınak haline geldi. Özgür, demokratik, seküler yaşam biçiminin yaşanabildiği yerlerin en popüleri olarak özellikle genç ve eğitimli nüfusun nefes alabildiği bir yer Kadıköy. Ayrıca burada yaşayan nüfus, çocukluktan itibaren kültür sanat etkinliklerini takip etmekten zevk alan, bunu bir ihtiyaç olarak gören insanlardan oluşuyor. Bu sebeple Kadıköy’ün her zaman yeni sanat disiplinlerine ev sahipliği yapacak daha çok mekana ve imkana ihtiyacı var. Sadece tüketimin değil aynı zamanda sanatsal üretiminin olduğu bir merkez olmanın Kadıköy’ün ruhuna daha uygun  olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada mekanlara ve sanatsal etkinliklere destek olacak vizyon sahibi yerel yönetimleri olması büyük önem kazanıyor. Kadıköy bu anlamda da İstanbul’da iyi örneklerden biri.

SEMTİN SANATÇILARINA DESTEK

Biraz da buradaki çalışmalardan konuşalım. Hem yereldeki sanatçıların üretimlerini hem de Avrupalı sanatçıların çalışmalarını burada görmek mümkün.

NOKS’ta çoğunlukla fotoğraf ve video odaklı sergiler açılıyor. Yabancı kültür ve sanat kurumlarıyla işbirlikleri içerisinde yurtdışından sanatçılarla çalışıyoruz ve aynı zamanda Türkiye’den genç sanatçıların yurt dışında sergilenmeleri için de projeler yapıyoruz. Sergilerin yanı sıra uzun soluklu projeler ve atölye çalışmaları da sürdürüyoruz.

Bir önceki sergimiz olan “Seyahatin Geleceği- Sanat Eserinin Yolculuğu”‘nda Amsterdam merkezli bir sanat mekanı olan Corridor Project Space ile ortak bir proje yürüttük. 20 sanatçıyla beraber çalıştığımız sergi için mekanımızı geçici olarak bir sanat eseri taşıma şirketine dönüştürdük. Sanat eserlerinin ve sanatçıların dolaşımına dair hikayeleri biraraya getiren bu sergi dolayısıyla NOKS kurgusal olarak bir şirkete ve depoya çevrildi ve eserler bir depo envanteriymiş gibi raflarda sergilendi.

Avusturyalı bir sanatçının “Seyahatname Koleksiyonu” sergisi de var şu an. Bu serginin özelliği nedir?

Bu serginin gerçekleşmesi için  Avusturya Kültür Ofisi İstanbul bize destek oldu. Lukas kendisi de bir gezgin olarak, 3 nesil boyunca kendi ailesinin yaptığı yolculularda çekilmiş fotoğraflar ile gittikleri ülkelerde topladıkları buluntu fotoğrafların birleşiminden oluşan ve bir kesişme noktası olarak İstanbul’u merkezine alan bir seyahatname enstelasyonu sunuyor.

Aynı zamanda Elgiz Müzesi İstanbul’da ise gene NOKS ile Goethe Enstitüsü- İstanbul’un 8 ay boyunca ortaklaşa yürüttüğü uzun soluklu fotoğraf ve video proje atölyesi olan “Kaynak Olarak Ütopya” nın sergisi devam ediyor. Bu projeye NOKS ev sahipliği yaptı ve ben de projenin 2 Alman küratörü ile beraber mentorluğunu ve serginin de eş küratörlüğünü üstlendim. Sergi 12 Ocak’a kadar devam ediyor.Önümüzdeki zamanlarda ise diğer kurum ve bağımsız sanat mekanları ile işbirlikleri içerisinde sergiler yapmaya devam edeceğiz.

Bağımsız sanat alanlarına neden ihtiyaç var?

Bağımsız sanat mekanları ticari kaygılar gütmedikleri ve belli bir politik doğruculuk oyunları yapmak zorunda olmadıkları için birçok kurumsal sanat mekanına nazaran vizyonları oldukça açık ve daha özgür konumdalar. Bu da izleyicinin alışılmış ve rutin olanın dışında farklı bakış açılarından işler görmesine olanak sağlıyor. Ayrıca programımız da çok sıkı değil, istediğimiz ölçüde esnetebiliyoruz, bu da bir çok yeni ve genç sanatçının projesini aralara yerleştirmemize olanak sağlıyor. Biz özellikle fotoğraf alanında yansıtılan sıradan bakış açılarının yerine bir alternatif oluşturmak amacını taşıyarak yola çıktık.

NOKS fotoğraf, fotoğraf kitapları ve video alanında iş üreten veya izlemekten keyif alan herkese açık bir mekan. Mekanımız sadece hafta sonları 12:0-19:00 saatleri arasında açık.


ARŞİV