“Kente Doğru” sergisi açıldı

Müze Gazhane, Serkan Taycan’ın “Kente Doğru” adlı sergisini ağırlıyor. Çalışmalarında İstanbul’un çeperlerine ve meydanlarına uzanan sanatçının “İki Deniz Arası” adlı projesi Kanal İstanbul’un sosyal ve ekolojik dönüşümünü tecrübe etmek için bir imkân yaratıyor

29 Temmuz 2021 - 10:18

Türkiye’nin önemli endüstriyel kültür miraslarından biri olan tarihi Hasanpaşa Gazhanesi, yeni adı “Müze Gazhane” olarak İstanbullular ve Kadıköylüleri ağırlıyor. Kent içinde önemli bir kamusal varlık olan ve yeniden kamuya kazandırılan bu yapıda önemli bir sergi de izleyiciyle buluştu. Kent hakkı, kentleşme ve kent içindeki dinamiklerin değişimi üzerine çalışmalar yapan sanatçı Serkan Taycan’ın 2007’den beri sürdürdüğü çalışmaları “Kente Doğru” adını verdiğini sergiyle bütüncül bir bakış ile ele alınıyor.

Sergideki çalışmalar hem bireysel hem de toplumsal anlatılar içerirken Taycan’ın kimi zaman belleğinde kimi zaman bedensel olarak yaptığı yolculuklardan da besleniyor. Kentteki dönüşümün etkilerini hem içeriden hem dışarıdan bir gözle araştıran Taycan, fotoğraf, yürüme ve haritalandırma gibi pratikleri bu araştırmanın yöntemi olarak da kullanıyor. Sergi, İstanbul’u bir “küresel kent” olarak ele alarak; sosyoloji, politik coğrafya, mimarlık ve kent politikasının kesişiminde yer alan kentleşmeye ilişkin evrensel ve güncel tartışmalara bir platform oluşturmayı hedefliyor.

HABİTAT, KABUK, AGORA

Kentleşme, taşranın ve kentin dönüşümü ile ekoloji temaları üzerinden şekillenen sergide “Kentleşme nedir?” sorusunun cevabı aranıyor. Sergi, birbirine eklemlenen üç fotoğraf serisi ve bir yürüyüş rotasından oluşuyor. Taycan, fotoğraf serilerinin ilki olan “Habitat” isimli çalışmasında taşraya bakıyor; ikincisi olan “Kabuk”ta İstanbul’un çeperlerinde dolaşarak kentin dönüşümünün izlerini arıyor; üçüncü çalışma Agora’da kentin İstanbul’un en önemli kamusal alanları olan meydanlarına odaklanıyor.

İKİ DENİZ ARASI

Serginin son bölümünü oluşturan ve bu çalışmaların hepsiyle ilişki kuran “İki Deniz Arası” projesi ise taşradan kent meydanlarına doğru gelen izleği Kanal İstanbul hattında bir yürüyüş rotasına çevirerek, yaşanacak sosyal ve ekolojik dönüşümü tecrübe etmek için bir imkân yaratıyor. Taycan’ın 2013 yılında hayata geçirdiği bu dört günlük yürüyüş rotası, Karadeniz’den Marmara’ya uzanarak kentin en dışından merkezine katman katman yaklaşıyor.

KENT HAKKINI SAVUNMAK

Kent ve doğa ilişkisini sosyal bilimler, politika ve sanat alanlarının kesişiminde sorgulayan, katılımcı, aktivist bir proje İki Deniz Arası. Taycan bu rotayı, Kanal projesi, yeni havalimanı, 3. köprü yolu gibi İstanbul’un ekolojik ve sosyal dengelerini altüst eden dönüşümleri deneyimleme olanağı sunduğunu ifade ediyor. Kanalın geçeceği güzergâhı anlamanın en iyi yolunun bu rotayı yürümek olduğunu söyleyen Taycan, projesinin amacını şu şekilde özetliyor: “İki Deniz Arası bir önerme ve bir davettir. Kent hakkını savunmak ve kentsel karar süreçlerine dahil olmak için imkânlar yaratmayı hedefleyen katılımcı ve aktivist bir projedir. Rota, bu imkânları araştırmak için İstanbul’un batı çeperini inceler. Bu alanda iki deniz arasında kalan kesitin, kentin dönüşümünü anlamak için en elverişli yerlerden birisi olduğunu önerir. Rota, burada gerçekleşmiş ve gerçekleşmekte olan doğal ve yapılı çevredeki dönüşümün etkilerini yerinde gözlemlemek için bir imkân yaratmayı amaçlar. Çevrede var olan somut ve soyut değerlerin kayıt altına alınmasını ve bu değerlerin nasıl korunup geliştirilebileceğine dair tartışmalara açılım getirmeyi hedefler.”

Müze Gazhane’nin 600 metrekarelik galeri alanına yayılan sergi Ocak 2022’ye dek görülebilir.


ARŞİV