Dizleri titreten festival

Çiçeği burnunda korku sineması dergisi Alacakaranlık’ın İDEA Kadıköy’de gerçekleştirdiği “Koleksiyoner Festivali ve açık hava film gösterimi” etkinliğine ilgi yoğun oldu

25 Temmuz 2017 - 13:34

Fotoğraflar: Beril Köroğlu

Eski DVD’ler, VHS’ler, lobi kartları, sinema afişleri, çizgi romanlar, plaklar ve daha niceleri… İşte bu koleksiyonluk nostaljik ürünleri tozlu raflarından çıkarıp ziyaretçilerle buluşturan, Temmuz ayında 4. sayısı ile okuyucu karşısına çıkan, korku sineması dergisi Alacakaranlık’ın düzenlediği “Koleksiyoner Festivali” oldu. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun da katıldığı, 22 Temmuz Cumartesi günü İdea Kadıköy’ün bahçesinde gerçekleşen festivalde onlarca insan Jurrasic Park DVD’leri, eski Megadeth kasetleri, Tommiks Teksas çizgi romanları gibi özlem duyduğu ürünlere tekrar dokunmanın heyecanını yaşadı. Festival bununla da sınırlı değildi. Alacakaranlık dergisi çizerlerinin gerçekleştirdiği workshop, etkinliğe renk katarken, gecenin finalinde katılımcılar açık havada, Amerikan korku sinemasının en önemli filmlerinden 1980 yapımı “The Fog”u izleyerek unutulmaz bir gece yaşadılar.

“SİNEMAYLA YAŞIT OLAN TEK TÜR”

Alacakaranlık dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Anıl Koç’un aktardığına göre Alacakaranlık, Nisan ayında yayın hayatına başlamış. Yedi kişilik bir ekipten oluşan dergide korku sineması üzerine yazılar, eleştiriler ve dergiye özgün illustrasyonlar yer alıyor. “Sinemayla yaşıt olan tek tür” olarak tanımladığı korku sinemasının büyük savaş dönemlerinde ara vermesi dışında asla miadını doldurmayacağını söyleyen Anıl Koç “Koleksiyoner Festivali”ni ise şöyle anlatıyor: “Bu bizim aslında Alacakaranlık dergisi adına gerçekleşen ikinci etkinliğimiz. Mayıs ayında “Mumya Gecesi” adı altında Kadıköy’de bir konser ve film gösterimiz oldu. Bu yıl da yazın “ne yapalım” diye düşünürken, açık havada bir şeyler yapmaya karar verdik. Gösteri öncesi insanlara “ne sunabiliriz” diye düşündük ve kolay bulamayacakları şeyleri, koleksiyon ürünlerini sunmaya karar verdik. Bu şekilde yola çıktık. Bu ilki oldu. Umarım ikincisi de olacak.”

“70’LER, 80’LER İÇİMİZE İŞLEMİŞ”

Gece geç saatlere kadar süren festivale ilgi de yoğun oldu. Katılımcılar çocukluk ve gençlik günlerinden hatırladıkları ürünleri görünce hissettiklerini gazetemize anlattı. 

Ege Görgün: Korku sineması bilim kurgu sineması ve çizgi roman gibi konularda çok fazla iş yapmış bir gazeteciyim. Çizgi roman editörlüğü yaptım. Aynı zamanda dokuz senedir devam ettirdiğim bir internet sitesi var. Bugün arkadaşlar güzel bir etkinlik yapmışlar. Bu kadar katılım olacağını düşünmüyordum ama gerçekten güzel bir katılım oldu. Bir de bu katılımın şöyle bir özelliği var. Nicelik kadar nitelik de önemlidir. Bu nitelik burada çok yüksek. Gelenler konuya hâkimler ve konuya ilgililer. Burada ne olmuş bakalım diye gelmemişler. Kadıköy gibi kültürün merkezi gibi görülen bir semtte bu gibi etkinliklerin daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun içinde bu şekilde alt kültürlere, çizgi romana, bilim kurguya ya da “b tipi sinema”ya ilgili olan insanlara biraz daha destek vermesi gerekiyor. Ne kadar artarsa bence Kadıköy’e o kadar yakışanı olur.

Erol Çetinçelik: Bizi zamanda yolculuk yaptırdı diyebiliriz. Ben de eski bir koleksiyonerim. Bu dijital çağ ile birlikte bütün koleksiyonumuzu bir sabit diske sığdırabilme hem kolaylığı hem de sevimsizliği, bu fiziksel zevkten bizi uzaklaştırmıştı. Şimdi onu yaşadık. Ben heyecanla bugünü bekliyordum ve arkadaşlarımla birlikte zamanda yolculuğa devam ediyoruz. Ben etrafımdan çok eleştiri alıyorum sen 70’lerde, 80’lerde kaldın diye ama o dönemin üretilmiş hem müzik, hem sinema, hem popüler kültür içimize işlemiş durumda. Onlarsız ben bir hayat düşünemiyorum. Şimdi bir kızım var aynısını ona da aşılamaya çalışıyorum.

Önder Sarıkaya: Bu etkinliğe katılabilmek için karşıdan geldim. Özellikle çizgi roman ve fantastik dünya konusunda hasta olarak böyle bir etkinliğin olmasına öncelikle şaşırdım. Bir belediyenin böyle bir yeri, böyle bir etkinlik için vermesi beni çok şaşırttı ve hoşuma gitti. Tam bizim kafadan insanların bir araya geldiği bir gün. Hem nostaljik oldu benim için de. Özellikle şurada eski dönem kasetleri görünce, 92’de ilk aldığım Megadeth kasetimi burada gördüm. Benim için güzel bir gün oldu. İnsanların kendi koleksiyonlarını burada insanlara sunması çok değerli.

Aybüke Yıldız: Çok güzel bir etkinlik. Önceki çizgi roman etkinlikleri paralı oluyordu. Gidiyorduk para veriyorduk, aradığımız şeyleri bulamama ihtimali de var tabi. Ama burası ücretsiz. Alacakaranlık dergisini çok severek takip ediyorum. Burada da böyle bir etkinliğin olması anlamlı. Bu kültürün Türkiye’de büyüdüğü başka bir alan yok. İnsanlara yeni bir şeyle tanıştırdığı için devam etmeli.


ARŞİV