“Yetenek sınavını kaldırmayın, geliştirin”

YÖK, 14 yükseköğretim bölümünde özel yetenek sınavının kaldırılmasına karar verdi ancak gelen tepkiler üzerine uygulamayı bir yıl erteledi. Öğrenciler ve akademisyenler yetenek sınavının kaldırılması yerine geliştirilmesi gerektiği görüşünde

01 Kasım 2019 - 13:50

Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen YÖK Genel Kurulu toplantısında YKS’ye hazırlanan yaklaşık 2 buçuk milyon öğrenciyi ilgilendiren önemli kararlar alındı. Öncelikle hukuk fakülteleri için 190 bin olan başarı sırası barajı 125 bine çıkarılırken, eczacılık ve diş hekimliği bölümlerine de ilk kez başarı sırası barajı getirildi. Eczacılık fakülteleri için en düşük başarı sırası barajı 100 bin, diş hekimliği fakülteleri için en düşük başarı sırası barajı ise 80 bin olarak belirlendi.

Toplantıda ayrıca bugüne kadar özel yetenek sınavıyla öğrenci alan 14 yükseköğretim bölümüyle ilgili de önemli bir karar alındı. Yükseköğretim kurumlarında bugüne kadar özel yetenek sınavı ile öğrenci alan 14 bölüme, 2020 YKS’de merkezi yerleştirmeyle öğrenci yerleştirilmesine karar verildi. 

Çizgi Film (Animasyon), Grafik, Grafik Resimleme ve Baskı, Grafik Tasarım, Moda Giyim Tasarımı, Moda Tasarımı, Moda ve Tekstil Tasarımı, Rekreasyon, Spor Bilimleri, Spor Yöneticiliği, Tekstil, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama, Tekstil Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarımı bölümlerini kapsayan karara ilişkin yazı yükseköğretim kurumlarına, YÖK Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığı tarafından ‘ivedi’ olarak gönderildi ve 2020 YKS’de artık söz konusu 14 bölüm, merkezi sınav puanı, yani YKS puanı ile öğrenci almaya başlayacaktı ki gelen tepkilerin ardından YÖK geri adım atarak kararın uygulanmasının bir yıl ertelenmesine karar verdi. Bu bölümlere girmek isteyen adaylar 2021 itibariyle YKS’de sadece ilk oturum olan Temel Yeterlilik Testi’ne değil, ikinci oturum olan Alan Yeterlilik Testi’ne de hazırlanacak.

ÖĞRENCİLERDEN PROTESTO!

Kararın açıklanmasının ardından birçok tepki ve itiraz gelirken, “Yetenek Sınavı Mağdurları Platformu” altında toplanan bir grup öğrenci kararı basın açıklamasıyla protesto etti. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin yakınındaki Fındıklı Parkı’nda toplanan öğrenciler “Devlet gençleri YÖK sayamaz, Yetenek optikle sınanamaz” sloganları attı. Yetenek sınavı mağdurları platformu adına açıklama yapan Yağmur Üre, “Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’ndan öğrencilerin ve ailelerinin mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda alınan kararların hiçbiri şekilde yarar sağlamayacağını gözeterek iptal edilmesini istiyoruz” dedi.

“NASIL ANLAYACAKLAR?”

Konu hakkında sanat camiasından da birçok isimden tepki gelirken, konuyla ilgili açıklama yapanlardan biri de Kadıköylü sanatçı Müjdat Gezen’di. Gezen, bu kararla dünyada bir ilke imza atıldığını düşündüğünü dile getirirken “Bir öğrencinin yeteneğiyle gireceği bir bölüme yetenek sınavı olmadan girmesini çözemiyorum.” sözleriyle karara tepki gösterdi. Gezen “Bu sınav olmadan öğrencinin istediği branşa yeteneği var mı, yok mu? Bunu nasıl anlayacaklar onu merak ediyorum” dedi.

Oyuncu Levent Üzümcü ise “Sanat okuma yazmayla veya YKS gibi sınavlarla olacak bir şey değil. Sanatın ölçütü YÖK’ün yaptığı sınav değildir. Sanatın ölçütü yetenektir. Bu yeteneği belirleyecek olan da yetenek sınavıdır.” dedi. Üzümcü son olarak “Sanat zekâsı başka bir zekâdır. Optiklere kodlanan şıklarla bu ölçülemez.” ifadelerini kullandı.

“YETENEK YOKSA KALİTE SAĞLANAMIYOR”

Marmara Üniversitesi’nin Acıbadem’de bulunan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde grafik bölümünde ders veren Barış Sarhan da konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Karara tepki için Twitter’da açılan #YetenekYoksa hastagli tage yazan Sarhan, “Yetenek yoksa iyi çizim yok. Grafik tasarımcı iyi çizmek zorunda değildir. Ama yıllardır verdiğim derslerde şunu fark ettim ki iyi çizebilen kişi aynı zamanda görsel zekâsı yüksek, kompozisyon kurabilen kişidir. Yetenek yoksa bir öğrenciye 4 yıl boyunca renk, illüstrasyon, tipografi öğretemezsiniz.” dedi.


YÜZİBİNLERCE İMZA TOPLANDI

Kararın açıklanmasının ardından iptali için change.org üzerinden birçok imza kampanyası başlatıldı. “Özel Yetenek Sınavı Kaldırılamaz!”, “Özel Yetenek Sınavları Kaldırılmasın!”, “Yetenek Sınavıma Dokunma!”, “Yetenek sınavımıza dokunmayın” ve “Güzel Sanatlar Eğitimine Yetenek Sınavı ile Girilmelidir” başlığında açılan 5 farklı imza kampanyasını 100 bine yakın kişi imzaladı. 

ÖĞRENCİLER NE DİYOR?

Acıbadem’de bulunan Marmara Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencilerine konuyla ilgili fikirlerini sorduk.

Dilay Keskin (Moda Tasarımı): Marmara Üniversitesi Tekstil Tasarımı ve Moda bölümü öğrencisi olarak yetenek sınavlarının kaldırılması fikriyle ilgili hepimiz şaşkınlık ve öfke içindeyiz. Ben Güzel Sanatlar Lisesi çıkışlı değilim. Anadolu lisesinde öğrenimimi gördüm ve 4 yıllık üniversite hayatım boyunca çok kere keşke Güzel Sanatlar Lisesi’nde okusaydım dedim. Ben bunun eksikliğini okula yetenek sınavı ve mülakatla kabul edilmiş bir öğrenci olarak hissederken, hiçbir çizim bilgisi, sanat bilgisi, hayal gücü olmayan insanların bu bölümlerde okumaya çalışmasını düşünemiyorum. Evet, hepsi geliştirilebilir ancak bunun için 4 yıllık bir eğitim asla yeterli gelmeyecektir. Bizim bölümlerimize seçilen öğrenciler hayal edebilen, hayal ettiğini kâğıda doğru bir şekilde aktarabilen; rengi, çizim tekniklerini ve sanatı bilen kişilerdir. Bu bilgilere sahip olmayan öğrenciler bu bölümlere girdiklerinde çok büyük eksiklik hissedeceklerdir. Sınavın kaldırılması sistemin kökten değişimi anlamına gelmektedir çünkü bu öğrencilerin öncelikle bu konularda eğitilmesi daha sonra da kendi branş eğitimlerine; örneğin tekstil eğitimine devam etmeleri gerekecektir. 

Gökhan Kasap (Film Tasarımı Bölümü): Türkiye’deki eğitim sisteminin çeşitli alanlarda içinin boşaltılmasından sonra sıra güzel sanatlara gelmiş. Çünkü yetenek sınavının kaldırılması benim zihnimde şu anlama geliyor; nasıl bir sayısalcı matematik çözmeden, fizik-kimya çözmeden istediği bölüme yerleşemiyorsa bir sözelci edebiyat, tarih ve felsefe alanlarında istediği başarıyı yakalayamadığında yerleşemiyorsa bir güzel sanatlar öğrencisi de yetenek sınavını geçmeden bu bölümlere girememelidir. Görsel ve işitsel sanatların tümü beceri ve kabiliyet gerektirir. Bunun için kesinlikle yetenek sınavlarının tekrardan geri getirilmesi gerekiyor. Bu bölümlere giren herkes sanatçıdır demiyorum ama görsel ve işitsel sanatların tümü algı meselesidir ve bire bir yapılan sınavlar, mülakatlar sonucunda bu algının tartılması gerekmektedir. Bu tartılmadığı zaman işlevsiz hale getirilir. Zannımca amaç da sanat bölümlerinin işlevsiz hale getirilmesidir. 

Ebubekir Kuzu (Film Tasarımı Bölümü): Aslında bu süreç birçok Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi için yeni bir süreç değil. 2015-2016 yılından itibaren Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı bölümünde öğrencilik yapıyorum ve özel yetenek sınavıyla değil ÖSYM’nin yaptığı YGS-LYS sınavıyla bu bölümü kazandım. Karşılaşabilecek problemlere girdiğim dönem itibariyle hâkimim. Öncelikle adaptasyon probleminin temelleri atılıyor bu şekilde. Sanat eğitimi veren bir okula konudan bir haber 17-18 yaşlarına gelmiş ve o yaşa kadar sanatla hiç ilgisi olmamış insanların gelmesi sorunun temelini oluşturuyor. Akademik başarı için gündelik bilgiler ve üzerine eklemlenmiş gereksiz ezberlerle donanmış bir öğrenci profili var. Bu profilin sanat okuluna adapte olması pek de kolay değil. Öncelikle akademisyenler için de öğrenciler içinde bu adaptasyon problemi en büyük problemi oluşturuyor. Çünkü eğitimi veren ve eğitimi alan aynı dilden konuşmuyor. Bu böyle olunca bu işin ileriye taşınması çok da mümkün değil. 14 bölümle ilgili alınan kararın derhal iptal edilmesi de yeterli değil. Daha önce yetenek sınavı kapsamından çıkarılan başka bölümler de var. Bunlara da tekrar yetenek sınavı ve mülakatların gelmesi gerektiğine inanıyorum. 


ARŞİV