“Yaşlılar için hayat daha da zorlaşıyor”

Toplu taşıma yasağına ilişkin 65+ Yaşlı Hakları Derneği açıklama yaptı: “Yaşa bağlı ek kısıtların getirilmesi 65 yaş üstü için yaşamı daha da zorlaştırıyor. Hareketsizlik, moral bozukluğu yanında umutlarını ve gelirlerini kaybedebiliyorlar”

20 Ocak 2021 - 14:00

İstanbul'da korona virüsü tedbirleri kapsamında 15 Ocak'tan itibaren 20 yaş altı ve 65 yaş üstündekilerin toplu taşıma araçlarına binmesi yasaklandı. İstanbul Valiliğin aldığı karar en çok yaşlı nüfusun yaşadığı İstanbul’da milyonlarca vatandaşı etkiledi.

65+ Yaşlı Hakları Derneği konuyla ilgili bir açıklama yaparak İstanbul Valiliğinin aldığı kararın gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Derneğin yaptığı açıklamada, 65 yaş ve üstü herkes için “emekli, evin bir köşesinde oturuyor” anlayışının tamamıyla gerçek olmadığı vurgulanırken şu bilgiler paylaşıldı: “Bu insanların bir kısmı düzensiz işlerde çalışıyor, yani Covid-19 kısıtlamalarında çalışanlara sağlanan kolaylıklardan yararlanmaları mümkün değil. Önemli bir kısmı, serbest meslek sahibi, esnaf; yani, işin, tezgahın başında olmaları gerekiyor. Bir kısmı, ya torununa, ya yaşlı eşine bakmak zorunluluğu, ya da kendi sağlık ihtiyaçları için sokağa çıkmak durumunda.”

“YAŞLILAR BİLİNÇLİLER”

Açıklamada İstanbul’da toplu ulaşımı kullanan yaşlı nüfusun azaldığı ifade edilirken, şu noktalara dikkat çekildi: “Ekim ayında 60 yaş ve üstü yolcu sayısı 8 milyon 177 bin 94’ken, kasım ayında 5 milyon 806 bin 850’ye düştü, yani yaklaşık üçte bir oranında azaldı. Yaşlılar salgının kendileri için nasıl bir risk oluşturduğu konusunda bilinçliler. Yaşlılarımızın yüzde 40’ı, çekirdek ya da daha geniş ailelerin bulunduğu hanelerde yaşıyor. Bu aile bireyleri çalışıyor, çeşitli nedenlerle sokağa çıkıyor, toplu ulaşım kullanıyor. Yani Covid-19 virüsünü eve taşımaları söz konusu. Bu durumda 65+ bireyleri eve kapatmanın, bulaşma riskini ne kadar azaltacağı konusunda herhangi bir bilimsel veri yok. Covid-19’un en çok evlerde bulaştığı bir gerçek.”

“HASTALIKLAR VE KAYIPLAR ARTIYOR”

Derneğin verdiği bilgilere göre; her üç yaşlıdan ikisi evde eşiyle, ya da tek başına yaşıyor. Bunun yanında, akşam saatlerinde ve hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasakları da genç bireylerin 65 yaş üstü yakınlarına destek sağlama olanaklarını önemli ölçüde sınırladı. Derneğin yaptığı açıklamada yaşlı bireylerin yaşadığı sorunlar şu şekilde özetlendi: “Yaşa bağlı ek kısıtların getirilmesi 65 yaş üstü için yaşamı daha da zorlaştırıyor. Hareketsizlik, moral bozukluğu yanında umutlarını ve gelirlerini kaybedebiliyorlar. Maalesef Covid-19 dışı nedenlerle de yaşlı kayıplarının ve ciddi hastalıkların arttığını gözlüyoruz. Aşılama başlayana ve hepimizi rahatlatacak ilk güzel sonuçlar alınana kadar, tedbiri ihmal etmeden yaşa özgü kısıtlamalarda bir esnetmenin mümkün olduğuna inanıyoruz.”

“BU KARAR BİZİ ÜRKÜTÜYOR”

Açıklamada 65+ bireylere yönelik kısıtlamaların ve yasakların sınırlarını aştığı bu nedenle  “hak ihlali” boyutuna geldiği ifade edildi. Kısıtlamaların ölçülü ve süreli olması gerektiğinin altı çizilirken, şöyle devam edildi: “Türkiye’de yaşlılara tanınan, yasayla düzenlenmiş ve genel-geçer en önemli ayrıcalık olan, toplu taşıma araçlarından ücretsiz/indirimli yararlanma hakkının, böylesine kolayca ve toptancı bir şekilde gözden çıkarılabilmesi, yaşlı hakları için çalışan bizleri, doğrusu ürkütüyor. Yaşlılar hakkında yasak ve kısıtlama kararları almadan önce, her düzeyde yetkililerin kendilerine şu soruları sormalarını bekliyoruz: ‘Salgının başladığı Şubat 2020’den bu zamana, kendi yetki alanımız içinde, yaşlı yurttaşlarımıza sunduğumuz hizmetlere yeni ne ekledik, bu hizmetler için tahsis ettiğimiz maddi kaynakları, insan gücünü ne kadar artırdık?’ Bu soruların yanıtlarını bilmek, hepimizin, ama en çok da, büyük değer verdiğimiz yaşlıların hakkı.”

ŞEHİR DEDEKTİFİ: “HAK İHLALİ”

Ulaşım hakkı üzerine çalışmalar yapan Şehir Dedektifi İnisiyatifi de, 20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlar için uygulanan, toplu ulaşım yasağı hakkında açıklama yayınladı. Açıklamada, bir alternatif geliştirmeden böyle bir karar alınmasının ciddi bir hak ihlali olduğu vurgulanırken, şu ifadelere yer verildi: “İhtiyacımız olan neye göre belirlendiği açıklanamayan yaş/kullanım sınırlaması değil, sağlıklı, erişilebilir, farklı yaş gruplarının ihtiyaçlarına odaklanan bir toplu ulaşım sistemi için yapısal dönüşüm. Toplu ulaşım sağlık ve eğitim gibi temel haklara erişimi sağlayan çok önemli bir hizmet. Bu yaş sınırlamasına dahil olan bireylerin, aynı ücretlendirme ile haklarına nasıl ulaşacağına dair bir alternatif geliştirmeden böyle bir karar alınması ciddi bir hak ihlalidir. Kent içi ulaşım pandemiden önce de yapısal sorunları olan, yeni bir anlayışla yeniden planlanması gereken bir alandı. Pandemi süresince bu dönüşümü gerçekleştirmek yerine yasaklarla sorunları çoğaltıyor ve yeni hak ihlalleri yaratıyoruz.”

TÜİK RAPORU: “BAĞIMLILIK ARTACAK”

“Yaşlı bağımlılık oranının 2023 yılında yüzde 15,2 ve 2080 yılında yüzde 43,6 olacağı öngörüldü.” Bu bilgiler TÜİK’in 2019 yılında hazırladığı “İstatistiklerle Yaşlılar” raporundan. Raporda ayrıca yaşlı nüfusun işgücüne katılma oranının arttığı, yaşlı kadın vatandaşların daha yoksul olduğu ve Alzheimer’a bağlı ölümlerin her yıl yükseldiği de belirtiliyor.

Raporda öne çıkan bilgiler şu şekilde:

- Türkiye'de 2019 yılında toplam 24 milyon bin 940 haneden 5 milyon 629 bin 421'inde yaşlı nüfus olarak tanımlanan, 65 ve daha yukarı yaşta en az bir kişi yaşıyor. Diğer bir ifadeyle, hanelerin yüzde 23,5'inde en az bir yaşlı birey var.

-Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, yaşlı nüfusun yoksulluk oranı 2014 yılında yüzde 18,3 iken 2018 yılında yüzde 16,4 oldu. Yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyete göre incelendiğinde, yoksul yaşlı erkek nüfus oranı 2014 yılında yüzde 18,3 iken 2018 yılında yüzde 14,4 olarak gerçekleşti.  Yoksul yaşlı kadın nüfus oranı ise 2014 yılında yüzde 18,2 iken 2018 yılında yüzde 17,9 olarak belirlendi.

-Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, işgücüne katılma oranı yaşlı nüfus için 2014 yılında yüzde 11,5 iken 2018 yılında yüzde 12,5 oldu. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, yaşlı erkek nüfusta 2018 yılında yüzde 20,9 iken yaşlı kadın nüfusta yüzde 5,9 olarak kayda geçti.

- Ölüm nedeni istatistiklerine göre, Alzheimer hastalığından hayatını kaybeden yaşlıların sayısı, 2014 yılında 10 bin 236 iken 2018 yılında 13 bin 767'ye yükseldi. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2014 yılında yüzde 3,9 iken bu oran 2018 yılında yüzde 4,6'ya yükseldi. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı cinsiyete göre incelendiğinde, her iki cinsiyette de artış olduğu görüldü. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2014 yılında erkeklerde yüzde 3,1, kadınlarda yüzde 4,6 iken bu oranlar 2018 yılında erkeklerde yüzde 3,5'e, kadınlarda ise yüzde 5,7'ye yükseldi.


ARŞİV