Kadına ve çocuğa yönelik şiddet artıyor

Korona virüsü sebebiyle “Evde kalın” çağrısı yapılıyor ancak evde şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklar da var. Kadın Meclisleri üyesi Esin İzel Uysal ve Avukat Burcu Uçuran ile durumu ve neler yapılabileceğini konuştuk

30 Mart 2020 - 17:58

Korona virüsü sebebiyle hayat eve sığar deniyor ancak bazen eve sığan şey şiddet oluyor. Kadın ve çocuklar, bu süreçte evde kalırken şiddete daha çok maruz kalabiliyor.

 Kadın Meclisleri üyesi Esin İzel Uysal, olağan durumlarda dahi evlerin kadınlar için tehlikeli olduğunu söylüyor. Uysal “Kadınlar en çok evlerinde öldürülüyor, şiddete uğruyor. 2019 yılında öldürülen 474 kadının yüzde 60,91’i evlerinde öldürülmüştü. Evler toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği alanlar, bu yüzden kadınlar için tehlikeli. Karantinanın başladığı günden bu yana neredeyse her gün bir kadın cinayeti, kadına yönelik şiddet haberi alıyoruz.” diyor.

“ACİL DURUM PLANI ŞART”

Türkiye’de bir an önce acil durum planının açıklanması gerektiğini dile getiren Uysal, İstanbul Sözleşmesi’nin şiddetin artmaması için yapılacakları aşama aşama açıkladığını söylüyor. Bu aşamaları takip ederek acil durum planının oluşturulması gerektiğini aktaran Uysal şöyle devam ediyor: “Kadınların korunması, şiddete uğramaması için kolaylaştırıcı mekanizmalar üretilmeli. Dijital ortamlarda kadınların şikayetçi olabileceği, yardım başvurusunda bulunabileceği mekanizmalar geliştirilmeli. Şiddete maruz kalan, şiddet tehditi altındaki kadınların ulaşabileceği dayanışma ve destek mekanizmaları hiçbir aksama olmadan 7/24 çalışmalı ve bu hatlar yaygınlaştırılmalı.”

Karantina günlerinde kadınların evden çıkmadıkları için yardım başvurusunda bulunamadıklarını, virüs bulaşma riskinden endişe ettiklerini ifade eden Uysal “Kolluk görevlilerinin korona virüsünü bahane ederek görevlerini yerine getirmediklerini gözlemliyor kadınlar. Bu yöndeki tüm engeller ortadan kaldırılmalı, kadınların evden çıkmadan yardım için ulaşabileceği çözümler geliştirilmeli.  Ayrıca kadınların dışarı çıkamadığı ya da şiddet uygulayan kişi ile aynı ortamda bulunduğunu göz önünde bulundurarak üçüncü kişiler tarafından yapılan ihbarların da titizlikle ele alınması gerekiyor.” diyor.

ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi’ne ve Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’ne hukuki destek sunan avukat Burcu Uçuran da, bu dönemi atlatmak için evde kalmak gerektiğini ama evlerin herkes için güvenli olmadığını söylüyor. Ayrıca herkesin barınabilecek bir yeri olmadığını aktaran Uçuran “Şartlar evde kalma meselesinde eşit değil. Bir evde kalamamak ya da o evin bizim için güvenli olmaması, haliyle hem psikolojik hem de fiziksel olarak bizi zorlamaya başlıyor. Ekonomik olarak güvenceniz yoksa ve sağlanamıyorsa, kişiler kendilerini belirsizlik nedeniyle umutsuz ve güvencesiz hissetmeye başlıyor. Düşünsenize 5 tane çocuğunuz var, 5 çocuk bir televizyon karşısında oturup ders dinlemek zorunda. Diğer yandan üç öğün yemek yemek zorundasınız, para az, yetişemiyorsunuz. Sadece saydığım durumlar da değil, her insan, her hane burada sayamayacağım kadar çok sorunla burun buruna yaşıyor.”

Sorunların üst üste gelmesinin şiddet uygulama ve şiddete maruz kalma ihtimalini arttırdığını dile getiren Uçuran, çocukların güç dengesinde yetişkinlerce daha aşağı görülmesi sebebiyle risk grubunda olduklarını ifade ediyor. Uçuran, bu risk grubuna cezaevindeki çocukların, işçi çocukların, mülteci ve engelli çocukların da dahil olduğuna vurgu yapıyor.

VAKAYI BİLDİRMEMEK SUÇ

Çocuğa şiddet vakalarının muhtemelen artmış olduğunu ancak sağlıklı veriye ulaşmanın zor olduğunu belirten Uçuran, devlet kurumlarının verileri paylaşmadığını aktarıyor. Kadına yönelik şiddetin de arttığını ifade eden Uçuran “Bir kadın şiddet başvurusu yaptıysa ya da şiddete uğradıysa orada şiddete uğrayan bir ya da daha fazla çocuğun varlığını da düşünmemiz gerekiyor.” diyor.

Çocuğun şiddete maruz kaldığı durumlarda tanık olanın bu durumu bildirmekle yükümlü olduğunu belirten Uçuran, suçu bildirmemenin cezai yaptırımı olduğunu aktarıyor. Uçuran, tanık olan kişinin 155 ve 183 numaralarının yanı sıra CİMER üzerinden de başvuru yapabileceğini, İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi’ne veya sahada çalışan sivil toplum örgütlerine danışma için ulaşabileceğini ifade ediyor. Ayrıca Uçuran, kişilerin doğrudan ihbar eden sıfatıyla kendilerine en yakın karakola ya da savcılığa gidebileceğini de belirtiyor.

NE YAPILABİLİR?

Burcu Uçuran, çocuğa yönelik her türlü şiddeti önlemek için şunları öneriyor:

- Öncelikle Türkiye bu süreçte aile içi ve ev içi şiddete yönelik “acil” bir politika açıklamalı ve bu politika doğrultusunda şiddetin takibini yapmalıdır. 

- Bu süreçte öncelikle aklıma gelen seçeneklerden biri; çocuklara yönelik uzaktan eğitim veren MEB’e ait Eba TV kanalıyla müfredata çocuk haklarını anlatan bir ders eklemek. Bu, elbette çocuklara yönelik bir ders olacak. Çocuklara kendi haklarını tanıtan, bu haklara nasıl ulaşabilecekleri konusunda yönlendirici bir anlatımdan bahsediyorum. Toplum olarak çocuğun hakkını genelde görmezden geliyoruz. Oysa çocukların hakları vardır. Çocuklar bu haklara ulaşma ve bu hakların korunmasına ihtiyaç duyarlar. Bu haklara ulaşma ve hakkın sürekliliğini sağlamak konusunda hepimize pay düşüyor. 

- Diğer yandan biz bu ailelere en kolay televizyon programları, muhtarlıklar, komşular vb. ile ulaşabiliriz. Televizyon programlarının bu süreçte en azından aile içi şiddeti, ev içi şiddeti, çocuğa ve kadına yönelik şiddeti önlemek, şiddet vakası meydana geldiğinde başvuru yerleri hakkında bilgi vermek gibi ek konuları olmalı. Yukarıdaki soruda bahsettiğim şartlarda evde kalmanın ne kadar zorlayıcı olduğundan, bununla nasıl başa çıkılacağından bahsetmeleri gerek. Muhtarlar kendi mahallelerinde ev içi şiddete yönelik bir takip ve ihbar mekanizması kurabilirler. 

- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin psikolojik destek hattı var. Bu destek hattı kişilere süreci nasıl yürüteceklerine dair psikolojik destek sağlıyor. Belki bu hatları ev içi gerilimler konusunda aktif kullanmak, müdahale sistemini de devreye sokmaya yardımcı olacaktır. 

BU NUMARALAR HAYAT KURTARIR!

Şiddete maruz kaldıysanız veya tanık olduysanız 155 Polis İmdat’ı ve 183 Sosyal Destek Hattı’nı 7/24 arayabilirsiniz. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Mobil Kadın Destek Uygulaması KADES ile tek tuşla polisi çağırabilirsiniz.

Ayrıca bu numaralardan da yardım alabilirsiniz:

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Acil Yardım Hattı: 0212 656 96 96 - 0549 656 96 96 

Mor Salkım Derneği: 0531 033 88 44

Mor Çatı: 0553 408 19 90

Kadın Meclisleri: 0212 912 42 43


ARŞİV