Eğitim Sen’den Enes Kara açıklaması: “Artık yeter”

Eğitim Sen 2 No’lu Şube, Kadıköy’de intihar eden Enes Kara için açıklama yaptı. Açıklamada tarikat ve cemaat yurtlarındaki baskılara, tacize, tecavüze ve intiharlara vurgu yapıldı.

12 Ocak 2022 - 17:51

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, cemaat yurdunda gördüğü baskılar, ailesiyle yaşadığı anlaşmazlıklar ve gelecek kaygısı nedeniyle intihar etti. Kara’nın intiharıyla birlikte cemaat yurtları ülke gündemine oturdu.

ALADAĞ, KARAMAN, ALİMDER…

Eğitim Sen 2 No’lu Şube de Kadıköy’de bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada son yıllarda tarikat ve cemaat yurtlarındaki intiharlara, taciz ve tecavüzlere, baskılara değinilirken yaşananlar şöyle sıralandı: “20 yaşında bir Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, cemaat yurdundaki baskılara dayanamayıp intihar ediyor, çektiği videoda nedenlerini anlatıyor. Ülkenin her tarafında, iktidar marifetiyle çok büyük çoğunluğu kaçak ve izinsiz cemaat ve tarikat yurtları ile dolduruldu. Aladağ’da, Karaman’da, Kaimder’de, Alimder’de ve daha bir çok yurtta yaşananlar toplum hafızasında yerini korurken; şimdi de Elazığ’da bir tıp öğrencisinin cemaat yurdundaki baskılara dayanamayıp intihar etttiği haberi ile sarsıldık.”

Eğitim Sen 2 No’lu Şube yönetimi adına Çayan Çalık’ın okuduğu açıklama şöyle devam etti: “Kamusal ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşan iktidarın, gerici toplum inşa etme politikalarının sonucunda gençler bu yurtlarda intihar ediyor, tacize uğruyor ve öldürülüyor. En son Antalya Alimder yurdunda bir genç, satırlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Bu yurt kaçak ve izinsiz işletilen bir yurttu ve açılışını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı haberleri yer aldı. Türgev, Tügva, Ensar, Semerkand, ve ilim yayma cemiyetleri gibi vakıflara ait 500’ün üzerinde yurt bulunurken, izinsiz ve kaçak yurt sayıları binlerle anılmaktadır. Eğitim çağındaki çocuklarımız kimlere ve hangi zihniyete teslim edilmiş sorularını haklı olarak soruyoruz.”

“TÜM ÇOCUKLAR, KAMUNUN DENETİMİNDE OLMALIDIR”

Çalık, “Laik, sosyal hukuk devletinde tüm çocuklar, devletin kamunun himayesinde ve denetiminde olmalıdır” derken sendika olarak bu duruma sessiz kalmayacaklarını, “Artık yeter” denmesi gerektiğini aktardı: “Devlet gerekli önlemleri alarak bütün yoksul halk çocuklarının barınma ihtiyacını gidermelidir. Kamusal eğitimin de gereği budur. Ancak iktidar bunu bilinçli bir şekilde yapmayarak çocuklarımızı cemaat ve tarikatların kucağına itmektedir. Bu kabul edilemez. Daha önce birçok tarikat yurdunda yaşanan, ölümler, cinsel istismar ve tecavüzler konusunda sessiz kalan, “bir kereden bir şey olmaz” diyen zihniyetin çocuklarımızın hayatını yok eden gerici politik uygulamalarına artık yeter. Bu ölümleri, tecavüzleri ve istismarları kanıksamayacağız, susmayacağız. Kamusal, laik, eşit ve bilimsel eğitimin inşası için mücadeleye devam edeceğiz.”


ARŞİV