Berdan Dere: “Sorumluları yargıdan kaçırıyorlar”

İBB'ye ait hafriyat kamyonun ezerek öldürdüğü Şule İdil Dere davasında mahkeme, daha önce hazırlanan raporların “çelişkili olduğu” gerekçesiyle yeni bilirkişi raporu hazırlanmasını istedi

07 Ocak 2019 - 14:04

Yoğurtçu Parkı’ndaki yürüyüş yolunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybeden Şule İdil Dere’nin davasının görülmesine devam edildi. İstanbul Anadolu 57’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın yedinci duruşmasına tutuksuz sanıklar Saffet Altındağ, Kamil Celal Yıldırım ve Ergun Ata ile Dere’nin babası Berdan Dere ve anne Nesrin Aslan katıldı.

Bir önceki duruşmada İBB’den istenen yazı da dosyaya konuldu. Yazıda, “Başkanlığımız Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nce Kurbağalıdere’de yapılan temizlik çalışması, diğer dereler ve Haliç’te olduğu gibi 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği çalışma alanında alınması gereken tedbirler yüklenici firma İSTAÇ A.Ş.’ye ait olan ve İstanbul Genelinde Kıyıların ve Denizlerin Temizlenmesi Hizmeti İhalesi kapsamında yapılan faaliyetlerdendir. Kazanın olduğu tarih itibarı ile Saffet Altındağ, Kamil Celal Yıldırım ve Ergun Ata söz konusu ihalenin bitiş tarihi olan 07.02.2018 tarihine kadar Hizmetin Hakediş Dosyasının (aylık olarak) teknik uygunluğunun kontrolünü yapan kontrol heyetinde görev yapmıştır.” denildi.

BİLİRKİŞİ RAPORU İSTENDİ

Mahkeme, şu ana kadar alınan bilirkişi raporları arasında çelişkiler bulunduğu ve 10.01.2017 tarihli soruşturma aşamasındaki bilirkişi raporunda sanıklardan Kamil Cemal Yıldırım ve Ergun Ata’nın isimlerinin geçmediği, ayrıca kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi heyetinin ara karara uygun bulunmadığını gerekçe göstererek yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasına karara verdi. Mahkeme ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yüklenici konumunda bulunan İSTAÇ AŞ’nin kazanın meydana geldiği alanda yürütülen çalışma bakımından aralarındaki hukuki ilişkinin de anlaşılması için rapor hazırlanmasını istedi. Bir dahaki duruşmanın 10 Nisan 2019 Çarşamba günü saat 10.00’da yapılmasına karar verildi.

“ASIL SORUMLU İBB’DİR”

Dere ailesinin avukatı Murat Özveri, alınan bilirkişi raporlarının karar için yeterli olduğunu belirterek, “Sorumlu asıl işi yapan İBB’dir. Görüntülerdeki İSTAÇ’ın da sorumluluğu devam etmektedir. Bu hususta Yargıtay 9. Hukuk Mahkemesi’nin de yerleşmiş içtihatları vardır.” dedi.

Şule İdil Dere’nin annesi Nesrin Aslan ise “İBB’den gelen yazıdaki aleyhe hususları kabul etmediğini ve  önceki beyanlarını tekrar ettiğini söyledi.

“YUKARIDAN TALİMAT GELMİŞ”

Sanıklardan Saffet Altındağ, “İş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluğum yoktur. Bir kusurum olmadığı için beraatıma karar verilmesini istiyorum.” diye konuştu.

Kamil Cemal Yıldırım ise kendisini şöyle savundu: “Beraatıma karar verilsin. Biz idari aşamada İBB müfettişine ifade vermek için gittiğimizde elimizdeki belgeleri ibraz etmek istedik o ise bize yukarıdan talimatın bu şekilde geldiğini, kendimizi mahkemede aklamamız gerektiğini söyledi. En zayıf halka olduğumuz için hakkımızda dava açıldığını düşünüyorum.”

Diğer sanık Ergun Ata ise “Çalışma yapmadığım sahada ve vardiya tarihindeki olay nedeniyle yargılanıyorum. Dinlenen beyanlarda da benim çalışma sahasında görülmediğim söylenmektedir. Bir kusurum yoktur beraatıma karar verilsin.” şeklinde konuştu.

Sanık avukatları yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasını talep etti.

“SORUMLULARI YARGIDAN KAÇIRAN ‘YUKARI’ NERESİ?”

Mahkemenin kararını gazetemize değerlendiren Şule İdil Dere’nin babası Berdan Dere, şöyle konuştu: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir kent suçu işledi. İdil’in canını aldı. İBB’nin bu suçunu örtmeye çalıştığını herkes görüyordu, biz de biliyorduk. Bugün mahkemede bu suçu yukarıdan gelen talimat ile örttüğünü, asıl sorumluları yargıdan bu yolla kaçırdığını öğrendik. Şimdi İBB’ye soruyoruz: İdil’in canının alınmasında sorumluluğu olan üst düzey yetkilileri, asıl sorumluları yargıdan kaçıran ‘yukarı’ neresi?”


ARŞİV