Havada tehlike çanları

Türk Toraks Derneği, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği limitlere göre havası en kirli ve en temiz bölgeleri açıkladı. Açıklamaya göre havası tek temiz kent Rize olurken, havası en kötü yerlerden biri Kadıköy’ün Göztepe ilçesi oldu. Kadıköylü muhtarlar da hava kirliliğine beton santrallerinin neden olduğunu ve kapatılması gerektiğini söylüyor

07 Aralık 2017 - 16:44

Göztepe’de devam eden plansız kentsel dönüşüm, bölgedeki günlük yaşamı, insan ve çevre sağlığını olumsuz etki ediyor. Uzun yıllardır hafriyat ve kazı çalışmaları nedeniyle ortaya çıkan yoğun tozdan şikâyetçi olan Göztepeliler, çimento tozlarından da muzdarip. Göztepe’de hava kirliliğinin artması ve çevreye yayılan yoğun tozun sebebi sadece inşaat faaliyetleri değil. Bölgede son dönemde sayıları artan beton imalat şantiyeleri de etrafa çok fazla kirlilik saçıyor. Şantiyelerin yarattığı tozumanın, hem bölgenin havasını olumsuz etkilediği, hem de insan ve hayvan sağlığı üzerinde ciddi sağlık sorunları oluşturduğu raporlarla açıklanmasına rağmen santrallerin beton üretimi devam ediyor. Türk Toraks Derneği de geçtiğimiz hafta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Solunum Derneği’nin de desteklediği “Hava Kirliliği ve Akciğer Sağlığı” sempozyumunda, DSÖ’nün belirlediği limitlere göre havası en kirli ve en temiz bölgeleri açıkladı. 2017 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği oranlara göre havası tek temiz kent Rize oldu. Hava kirlilik oranlarının ilçe bazında da açıklandığı sempozyumda Kadıköy’ün Göztepe ilçesi, havasının en kirli ilçelerden biri olduğu belirtildi. 

BAKANLIK TERSİNİ SÖYLÜYOR

Sempozyumdan kısa bir süre sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde, 249 sabit ve 4 mobil hava kalitesi ölçüm aracıyla yapılan 24 saatlik ölçümlerin sonuçlarını açıkladı. “Türkiye’nin havası kirleniyor” şeklindeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığı belirtilirken, 2010-2016 yılları arasında ülke genelinde PM10 (10 mikrogramdan küçük partikül madde) oranında yüzde 20’den fazla iyileşme görüldüğü vurgulandı. Bakanlık yetkilileri, sempozyumda gündeme getirilen rakamların gerçeği yansıtmadığını belirtirken, şu bilgileri paylaştı: “Ankara Kayaş’ta yaşayan bir kişinin yılda 319 gram toz soluduğu iddia edilmektedir. Bu değer İzmir Gaziemir için 205 gram, İstanbul Göztepe için ise 233 gram olarak belirtilmiştir. Oysa ki bilimsel verilere göre sağlıklı bir insan 1 dakikada solunum ile ortalama 8 litre havayı kullanmaktadır. Bu veriye göre solunum için yılda toplam yaklaşık 4 bin 205 metreküp hava kullanmaktadır. Bu iddia eğer doğru olsaydı, Ankara Kayaş’ta ölçülen PM10 değerinin yıllık ortalamasının 75 bin 862 mikrogram metreküp olarak ölçülmesi gerekirdi. Aynı değer İzmir Gaziemir için 48 bin 751 mikrogram metreküp, İstanbul Göztepe için ise 55 bin 147 mikrogram metreküp gibi insanın kısa süreli maruziyetinde bile zehirlenerek ölebileceği bir değer olarak ölçülmesi gerekirdi. Gerçek ölçüm değerleri ise iddia edilen oranlardan 1000 kat daha düşük. Bu değerler Ankara Kayaş’ta 80, İzmir Gaziemir’de 51 ve İstanbul Göztepe’de ise 66 mikrogram metreküp olarak ölçülmüştür. Ayrıca söz konusu sempozyumda DSÖ kriterlerine göre PM10 için maksimum yıllık değer 94 mg olması gerekirken bu değer 670 kat abartılarak 63.000 mg olarak gösterilmiş yanlış bilgi servis edilmiştir.” 

BELEDİYE DE ÖLÇÜM YAPMIŞTI

Kadıköy Belediyesi tarafından 28 Haziran’dan beri iki ayrı istasyonda yaptırılan hava kalitesi ölçüm sonuçlarına göre Fikirtepe’nin havası da çok kirli. Fikirtepe’de PM10  için olması gereken sınır değer 70 iken, 17 Temmuz’da yapılan ölçümlerde bu oran 135,66 µg/m3, 19 Temmuz’da 161,66 µg/m3, 20 Temmuz’da ise 145,85 µg/m3 olarak belirlenmişti. Partikül madde 2,5 (PM2.5) için olması gereken sınır değer 25 µg/m3 (DSÖ) iken, 17 Temmuz’da yapılan ölçümlerde bu oran 115.73 µg/m3, 19 Temmuz’da 25.21 µg/m3, 20 Temmuz’da ise 91.86 µg/m3 olarak ölçülmüştü. Bu değerler olması gereken değerlerin çok üzerinde. Sonuçlar halk sağlığını ciddi derecede tehdit ediyor. Kadıköy Belediyesi tarafından yapılan ölçümlerde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından rutin olarak ölçülmeyen PM 2.5 olarak adlandırılan kirleticinin de ölçüldüğünü söyleyen uzmanlar, “Bu kirletici için ise Halil Türkkan Ortaokulu istasyonunda 29.6.2017 tarihinde 365,4 mikrogram/m3 en yüksek değer saptandı. Bu kirletici için ulusal mevzuatımızda bir limit bulunmazken, DSÖ tarafından 24 saatte 25 mikrogram/m3’ün üzeri sağlıksız olarak kabul ediliyor. Kadıköy Belediyesi tarafından her iki istasyonda bu kirletici 23’er kez ölçülmüş, 22’sinde DSÖ limitlerinin üzerinde sonuçlar elde edildiği gözlendi” açıklamasını yapılmıştı. Hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı bölge olan Fikirtepe kentsel dönüşüm, inşaatlar ve beton santralleri tarafından kuşatılmış durumda. Halk sağlığını ciddi derecede tehdit eden bu durum karşısında mahalle muhtaları da vatandaştan gelen şikayetler doğrultusunda çalışmalar yapıyor. Gazete Kadıköy olarak Dumlupınar Mahalle Muhtarı Ahmet Gediz ve Merdivenköy Mahalle Muhtarı Nazan Gürkan’dan hava kirliliğine dair değerlendirmelerini ve buna karşı neler yaptıklarını sorduk. 

“FİKİRTEPE ÖLÜME TERK EDİLDİ”

“Fikirtepe bölgesinde 9 tane beton santrali var ve bu büyük bir sıkıntı yaratıyor” diyen Ahmet Gediz, “Santrallere izin verilirken bulundukları adaya beton üretimi sağlamak için izin veriliyor. Fakat bu bölgedeki santrallerin bulunduğu adalarda ise herhangi bir inşaat yok. Bu santraller nereye çalışıyor? Caddebostan, Bostancı ve Göztepe gibi diğer mahallelere çalışıyor. Fikirtepe bu konuda üs olarak, rant kazanılsın diye kullanılıyor. İhtiyaca yönelik bir kullanım yok. Vatandaşlarda hastalıklar arttı. Herkes durmadan hasteneye gittiğini ve  sürekli öksürdüğünü söylüyor. Fikirtepe, kaderine ve ölümüne terk edildi. Bizi görmüyorlar, duymuyorlar, işitmiyorlar. Hangi ekonomik gerekçe insan sağlığının korunmasından daha önemli olabilir? Rant uğruna Fikirtepe’deki insanlar zehirleniyor. Fikirtepe halkı bu yükü çekemez” diye konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne 7 defa dilekçe vermesine rağmen herhangi bir karşılık alamadığını belirten Gediz, “Beton santrallerini kapatmıyorlar. Şu ana dek bir tane beton santrali vatandaş zoruyla kapatıldı. İdarenin neden bu beton santrallerini kapatmadığı bilinmiyor. Adamlara göz yumuluyor. Halkı düşünen yok ki. Halk bunlarla yaşamak zorunda değil ama yaşatıyorlar. Bu işin tek sorumlusu Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü. Bu konunun ne ilçe belediyesi ne de il belediyesiyle alakası var. İl müdürü de buraya geldi. Yapılanları gösterdim ama halen göz göre göre devam ediyorlar. Yanlarına gidip resimlerle de Fikirtepe’nin halini göstermeye çalıştım ama görmek istemiyorlar. Santrallerin, Fikirtepe bölgesi dışına da beton sattığını gösterdim ama bir şey yok. ‘Buradaki inşaat bitecek’ cevabını veriyorlar. Buranın iznini nasıl onlar veriyorsa kapatmasını da onlar verecek. İnsanların yaşadığı yere beton santrali izni verilemez. Yönetmeliğe göre de bu böyledir. Bu insanlık suçudur. Masa başında oturarak kararlar veriyorlar. Yaşamın olduğu yere beton santrali yapılması iznini vermek akla ziyan. Devlet gücünü kullanmıyor. Devlet biziz. Onlar, bizim adımıza oradalar. Biz yetkilendirdik ama kanunsuz iş yapıyorlar.” diye konuştu. 

“BAKANLIĞA GİDECEĞİZ”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Göztepe’deki hava durumuna ilişkin yaptığı açıklamayı doğru bulmayan Gediz, “Havanın kirli olduğunu ben nefes alıp verdiğimde hissediyorum. Rüzgarlı havada, havanın aslını hissedemiyorsunuz ama rüzgarsız bir havada arabanıza kadar zor gidersiniz. Onlar alana inmeli ve alanda bakmalılar.” dedi. İl Müdürlüğü’nden beton santralleriyle ilgili herhangi bir geri dönüş alamadıkları takdirde direkt olarak bakanlığa gideceğini dile getiren Gediz, “İl müdürümüz yeni değişti. Ona da derdimizi anlatacağız ve ondan da sonuç alamazsak derdimizi bu defa Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’ye anlatacağız” dedi.

“HASTANEDE YATAN HASTALARIMIZ VAR”

Merdivenköy Mahalle Muhtarı Nazan Gürkan da hava kirliliğinin asıl nedeninin beton santralleri olduğunu ve santrallerin insanları hasta ettiğini belirterek, “Göztepe’den 60 hasta, akciğerlerindeki sağlık sorunlarıyla ilgili Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA)’ne gitmiş durumda. Havadaki partiküller, insan vucudunda kitleler oluşturuyor. Devletin görevi bizi korumak değil mi? Vatandaşı kim düşünecek? Devlet hiçbir önlem almıyor ve önlem almadığı gibi de yapılması için teşvik ediliyor.” dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI’NA DİLEKÇE

Şu ana kadar Çevre İl Müdürlüğü’nden santrallerin kapatılmasına ilişkin yaptırım göremediği için şikayetini üst makamlara taşıyacağını belirten Gürkan, “Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa da dilekçe yazmayı düşünüyorum. Onların müdahale etmesini bekliyorum. Buna artık birinin dur demesi gerek. Yaşamamız tehlikede.” diye konuştu. 

HAVANIZI KENDİNİZ ÖLÇEBİLİRSİNİZ

Türk Toraks Derneği’nin geliştirdiği ‘Nefesiniz Cebinizde’ isimli mobil uygulamayla Türkiye’deki tüm  il ve ilçelerin hava ölçüm raporlarını takip edilebilirsiniz. IOS ve Android platformlarına sunulan uygulama, son 24 saatin hava kirlilik raporlarına ulaşmanızı sağlıyor. Uygulamayı telefonunuza ücretsiz olarak indirerek siz de bölgenizin hava ölçüm raporlarına ulaşabilirsiniz.


ARŞİV