Hayat, umut varsa uzun

21 Eylül 2018 - 08:27

Sene 1978... Üniversiteye yeni girmiştim. O yıl teknik üniversitede tanıştığım 68’li bir abimizle sohbet ediyordum. Ona “hayat kısa” dediğimde bana gülümsedi ve bugün bile hatırladığım ses tonuyla, “hayatın kısalığını ya da uzunluğunu belirleyen zamanın nasıl kullanıldığıdır” dedi.

Ona göre topluma fayda sağlayan işler yapmak, hayatı anlamlandırdığı gibi insana kendini iyi hissettirirdi... “Nasıl” diye üstelediğimde ise uzun uzadıya bana aklındakileri anlatmaya çalışmıştı. 

O gün için çok farkına varamamıştım bu sözlerin... Yıllar geçtikçe, geriye doğru bakınca, o anı tekrar tekrar anımsayıp, 68’li abimize daha fazla hak veriyorum. O sözlerin haklılığı zaman içinde daha da belirginleşti. 

Siyasal yaşamımda, çalışma yaşamımda, emek verdiğim dernek ve vakıflarda bu söz kendini bana hatırlatmaya devam etti. 

Elbette akan zaman içinde çocuklarımız büyümüştü... İyisiyle kötüsüyle birçok şey yaşamıştım. Ama “hayatı anlamlı kılacak olan nedir” arayışım hiç değişmedi. 

Özellikle Kadıköy Belediye Başkanı olduğum 4 yıllık sürecin bana gösterdikleri ile baktığımda arayışımın yanıtını aldığımı görüyorum. Açtığımız her projede, insanların hayatlarına dokunan her çalışmada geçen zaman da anlam kazanıyor. 

Çünkü zamanla hayat arasındaki ilişkinin belirleyicisi biziz.

Tercihlerimiz, dış etkenler ne olursa olsun daha ileriyi, aydınlığı ve umudu taşımalıdır. 

Umudu yeşerten bütün çalışmalarımızda ortaya çıkan topluma katkı sağlayan sonuçlardır. 

Karikatür Evi’nde bir çocuğumuz karikatürle ve mizahla tanışıyorsa, diğer bir çocuğumuz Gençlik Sanat Merkezi’nde eline ilk defa keman alıyorsa, bir diğeri yüzmeyi ve spor yapmayı spor merkezlerimizde öğreniyorsa... Orada umut var demektir.

Kütüphanelerimizde ders çalışan, İDEA Kadıköy’de çalışma sırası bekleyen, felsefe, tarih ve sanat söyleşilerine katılan gençler yaşama yeni pencereler açıyorsa... Umut orada yeşeriyor demektir. 

Potlaç’ta onlarca kadın birlikte üretiyor, dayanışıyorsa, sosyal destek merkezleriyle, atölyelerle insanlar meslek öğrenip hayata güçlenerek devam ediyorsa; orada umut büyümektedir.

Sosyal yaşam evlerinde ve Alzheimer merkezimizde etkinliklere katılan, yaşamın içinde aktif biçimde yer alan yaşlılarımızın mutluluğu... Yaşamın her alanında eşit biçimde yer alan, tüm zorlukların üstüne cesaretle giden kadınların yanında olduğumuzda gözlerindeki ışık ve mutluluğu hissetmek... Umudumuzu büyütmektedir.

Gerçekleştirdiğimiz projeler sayesinde insanların yüzünde gülümsemeye neden olduysak, onların hayatlarına dokunduysak; zamanla olan yarışı biz kazanıyoruz demektir. 

Ve bütün bunların geleceğe olan yansımasını hayal edebiliyorsak, aslında biz sahiden çok yaşadık demektir. Çünkü hayat ona anlam kattığınızda uzayan ve güzelleşen bir şeydir. Günlük hayatın akışına kapılmadan, sistemin bize dayattığı kalıpları kabul etmeyip, hayallerimize tutunup çabaladığımızda hem daha çok güçleniyoruz hem de yaşadığımız her anın anlamı daha büyük oluyor. Zaman belki yine hızlı geçiyor ama bizim aklımız da, kalbimiz de rahat oluyor. İşte o zaman zamanın önüne geçip vicdanımızla gülümseyebiliriz. Bu bizim hem kendimize hem de hayata hediyemizdir.

Yazarın Diğer Yazıları

Merhaba Kadıköy

“Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. Gönül yarası desem... Değil! Ekmek parası desem... Değil! Bir dert ki... Dayanılır şey değil” Orhan Veli’nin “Değil” şiirini göreve başladığım ilk aylarda okumuş ve çok etkilenmiştim. Bu şiir içimdeki sıkın ...

Mutlu insanlar, mutlu hikâyeler, mutlu yıllar

Geçtiğimiz yaz, tatilde, 9-10 yaşlarında bir çocuk “Başkanla tanışmak istiyorum” diye yanıma geldi. Belediye başkanının nasıl biri olduğunu merak ediyordu. Oturup konuşmaya başladık. Ben belediyenin çocuklar için neler yaptığından haberinin olup olmadığını sordum. Haberi yoktu. Yapılan çalışmaları anlattım, özellikle Karikatür Evi dikkatini çekti. ...

Yaşam gerçektir

Gerçek nedir? İyiyle kötünün, doğruyla yanlışın ayrımı nasıl anlaşılır? Çizgi var mıdır? Bizim bütün bu sorgulamalarda nasıl davranmamız gerektiği konusunda bir düşüncemiz var mıdır veya nasıl karar vermeliyiz? 21.yüzyılın önemli konularından biri, bireyin karar süreçlerine katılırken nelere öncelik verdiği,bireyin toplumla arasındaki ilişkiyi n ...

Denizlerin Bereketi

Balığın bol olduğu yıllarda Karaköy İskelesi yani şimdiki ismiyle Beşiktaş iskelesinin önünde tekneler içinde balıklar satılırdı. Balıkçılar kıyıya plastik leğenler içinde canlı balıkları koyar cazip hale getirirlerdi. Öğrencilik yıllarımdı.Balıkçıya yaklaşarak önce fiyatları sordum. Kofananın fiyatı öğrenci harçlığıyla alınacak fiyattaydı. Bir tan ...

Kadıköy'ün hikayesi

Türkiye’nin örnek ilçelerinden biri olan Kadıköy Belediyesi’nin 34. Yılını kutluyoruz. Bu 34 yılın dört yılında onlarca projemizin hayata geçmesinde emeği geçen başta çalışma arkadaşlarım olmak üzere tüm Kadıköylülere teşekkür etmek istiyorum. Bu dört yıl içinde hayata geçirdiğimiz projelerde binlerce insanın emeği ve fikri var. Bundan dört yıl ...

Bizim İstanbul’umuz

Yıl 1973 yazı… Kadıköy’den Göztepe’ye gidiyorum. 4G Göztepe Leyland otobüsündeyim ki Leyland bir zamanlar İstanbul’a damgasını vurmuştur. 14 yaşlarındayım, arkada duruyorum. Orta yaşlı iki kadın aralarında sohbet ediyorlar. İster istemez sohbetlerine kulak misafiri oluyorum. “Artık İstanbul’da yaşanmaz, her tarafı işgal ettiler” diye kendi araların ...

Yürümeye Devam

Birlikte aynı yolda sıcaklığını, dayanışmasını hissettiğiniz birileriyle yürümek, umutla, sevgiyle yürümek, içimizdeki iyiliği güzelliği, mutluluğu paylaşarak yürümek, yol arkadaşı olmak ne güzeldir! Adalet yürüyüşünde binlerce kişinin yaşadığı duyguyu ortaklaştıran, geçmişte eksik kalan, yol alırken onarılan, tamamlanan bağlar kuruldu. Yürürken ...

Haydarpaşa Garı Anılarımıza Kapı Aralıyor

Ortaokul yıllarında okuduğum kitaplardan biri Yaşar Kemal’in İnce Memed’iydi. Çukurova’nın yakan sıcağı, sıcaktan kavrulan otları, kuruyup kırılan dallardan çıkan sesler, akrepleri, gecenin karanlığı, sessizliği, böcek sesleri bana farklı duygular yaşatmıştı. Aradan yıllar geçti, zaman akıp geçti; İnce Memed’in tasvirleri hala aklımdadır. Ço ...

Zaman, çevre ve insan…

Üzerinde en çok düşünülen ve yakınılan meselelerden biri zamanın kullanımı. Daha doğrusu insanın zamanla olan ilişkisi. Kentte yaşayan insanlar olarak zamanla olan ilişkimizi sürekli bir yarış ve yetişme telaşı olarak tarif edebiliriz. Böylesi bir hayatın hepimiz için yorucu bir hal aldığı gerçeğini biliyoruz. Bu yetişme telaşı içinde asıl ihtiyaçl ...

Gündem, ihtiyaçlarımız olmalı

Yerel yönetimlerden anayasa değişikliğine bakmak, 2019 seçimlerine giderken toplumumuzda yaratacağı etkileri düşünmek ve sizinle paylaşmak istiyorum. Yeni bir seçimden çıktık. Seçim sonuçlarını, seçimde yaşananları, hukuksuzluğu tartışmadan 2019 seçimleri konuşulmaya başlandı. YSK kararı nedeniyle meşruluğuna gölge düşen referandum seçimleri ...

Demokrasi mücadelesine devam

Değerli Kadıköylüler, 15 Temmuz akşamı bir darbe girişimi engellendi. Halka ateş açılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve kamu binalarının bombalanması ülkemizin nasıl bir felaketin ucundan dönüldüğünün kısa bir özetidir. Darbe girişimi sadece iktidara yönelik bir darbe girişimi değil, ayrım gözetmeksizin tüm siyasi partilere ve bu ülked ...

ARŞİV