4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde en çok konuşulan konuların başında barınaklardaki sahipsiz hayvanlar geliyor. Bunlar arasında genellikle göz ardı edilen, sahiplenilme şansı daha az olan yaşlı ve engelli köpekler de var. Kadıköy’de yaşayan Zeynep Akay, işte tam da bu özel canlara kucak açanlardan biri. “Onlara son yuva olmak, belki de hayatımda yaptığım en anlamlı şey.” diyerek yaşadıklarını gazetemize anlattı.
“KÖPEK SEVGİSİ PABLO İLE BAŞLADI”
Kadıköy Caferağa Mahallesi’nde yaşayan Akay, satış ve pazarlama alanında çalışıyor. Hayvanlara olan ilgisi 10 yıl önce köpeği Pablo’yu sahiplenmesiyle başlamış. Zamanla sokak hayvanlarına yardım etmek, geçici yuvalık yapmak, hatta barınaklarda gönüllü olarak çalışmak hayatının bir parçası hâline gelmiş.
Yasal düzenlemeler gündeme geldiğinde ise “Caferağa Osmanağa Patileri” adında bir mahalle oluşumu kurduklarını anlatan Akay, “Her hafta Süreyya Operası’nın önünde yasa tasarısına karşı eylem yapıyoruz. Aynı zamanda Kadıköy Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi’nde gönüllü olarak çalışıyoruz. Köpekleri yürüyüşe çıkarıp barınak dışında nefes almalarını sağlıyoruz.” dedi.
“YAŞLI KÖPEKLER YAVRULAR KADAR SAVUNMASIZ”
Akay’ın hikâyesinde en özel nokta, “son yuva” olmayı tercih ettiği yaşlı ve engelli köpekler. Bugüne kadar beş yaşlı köpeğe evini açan Akay, onların durumunu şöyle anlatıyor: “İhtiyar köpekler en az yavrular kadar savunmasız. Görme ve duyma sorunları yaşayabiliyorlar, kalabalığa dayanamıyorlar ve kendilerini savunamıyorlar. Ama aynı zamanda çok sakin, huzurlu ve bakımı kolay hayvanlar. Bir köpeğin hayatının son dönemini güven içinde geçirmesini sağlamak çok özel bir his. Sanki bir görevi yerine getirmiş gibi hissediyorum.”
“ŞAKİR ÇOK AZ GÖRÜYOR AMA ÇOK MUTLU”
Akay’ın son misafiri ise 14 yaşındaki Şakir. Az gören, az duyan ve terk edilmiş bu minik köpek, barınağa bırakıldıktan sonra sürekli ağlıyormuş. Şakir’in durumunu arkadaşlarından öğrenen Akay, “Ben alırım” diyerek Şakir’i sahiplenmiş.
Şakir’in eve geldiği ilk günü anlatan Akay, “Evde hemen alıştı. Ne istediğini havlayarak anlatıyor. Yaşlı köpekler deneyimli oluyor, seni yönlendiriyor. Artık birlikte çok huzurluyuz.” dedi.
“BARINAKLAR HAYVANLAR İÇİN UYGUN YERLER DEĞİL”
Barınaklardaki koşulların zorluğuna dikkat çeken Zeynep, çözümün toplu toplamalarda değil, üretimi durdurmakta olduğunu şu sözlerle vurguluyor: “Barınaklar hayvanlar için uygun yerler değil. Beton zeminlerde korku içinde yaşıyorlar. Kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma olmadığı sürece bu sorun çözülmez. Sokaklarda artık cins kedi ve köpeklere sık rastlıyoruz. İnsanlar bir hevesle alıp sonra sokağa bırakıyorlar. Bu nedenle üretim devam ettikçe barınaklar da dolup taşacak.”
Akay yaşlı ve engelli hayvanların sevgiye ihtiyacını şu sözlerle ifade etti: “İnsanlar genelde genç, cins, koşup oynayacak köpekleri sahiplenmek istiyor. Oysa yaşlı ve engelli köpekler de sevgiye ve güvene en az onlar kadar muhtaç. Onlara bir şans verirseniz onlar da size hayatınızın en derin sevgisini sunar.”