Torun bekleyenler için yol gösteren bilgiler
Büyükanneler ve dedeler, “Torunumu Beklerken” eğitiminde doğru bildikleri yanlışları öğrendi, torunlarının sağlığı ve eğimi için aydınlatıcı ve yol gösterici bilgiler edindi
Kadıköy Belediyesi'nin ailenin yeni üyesinin gerginlikten uzak keyifli bir şekilde karşılanması, bebeğin gelişimine zarar verecek uygulamalardan kaçınılması amacıyla hayata geçirdiği “Torunumu Beklerken” projesi devam ediyor. Kadıköy Belediyesi Halis Kurtça Çocuk Kültür Merkezi’nde 16-17 Aralık’ta gerçekleşen “Torunumu Beklerken” eğitim programında alanında uzman eğitimci ve doktorlar “Çocuklarla Oyun Kurma”, “Bebeklik ve Çocukluk Dönemi Gelişimi ve İlk Yardım” ile “Büyükanne ile Büyükbabalık Rolü” konu başlıkları altında yol gösterici bilgiler verdi.
“Sağlıklı Atıştırmalık Hurma Topları Yapımı” atölyesinde ağızları tatlanan, oynadıkları oyunlarla birbirini tanıyan, çocukluk zamanında severek oynadıkları oyunları özlem duyarak anlatan büyükanne ve dedelerin eğitim boyunca ellerinde defter ve kalem eksik olmadı. Merak ettiklerini soran, doğru bildikleri yanlışları öğrenen katılımcılar, eğitimin ne kadar faydalı olduğunu gördü.
“ANNE ÖN PLANDA OLMALI, DESTEKLENMELİ”
Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği'nde Psikiyatri Uzmanı Osman Ağa Önal, “Büyükanne ile Büyükbabalık Rolü” konu başlığı altında yol gösterici bilgiler paylaştı. Önal, doğum sonrasında çocuk odaklı aile ilişkilerinde yaşanabilecek değişiklik üzerinde durarak şöyle devam etti: “Doğum ile birlikte hormonlar değişiyor. Anne korumacı, kaygılı, endişeli ve ağlamaya yatkın oluyor. Eğer bu durumlar 40 gün sonra da devam ediyorsa lohusalık depresyonudur. Anne bu süreçte ön planda olmalı ve desteklenmeli. Anne kime güveniyorsa anneden sonra bakım veren kişi o olmalı. Güvenli bağlanma için de bakım veren kişi kısa sürede değişmemeli. Kızınız ‘anne iki hafta kal’ diyorsa kalın. Anneler ve babalar çocuklarının anne olabileceği düşüncesine çok da hazır olmuyorlar. Onu hala çocuk olarak görebiliyorlar. Bu da kuşak çatışmasını doğurabiliyor. Anne olmuş kızınıza tecrübelerinizle destek olabilirsiniz. Ama onun da kendini çocuk gelişimi hakkında geliştirmek için kitap okuduğunu ya da destek aldığını unutmayın.”
“ÇOCUK OYUNLA ÖĞRENİR”
Büyükanne ve dedelerden yıl içinde gelen taleplere göre oluşturulan eğitim programının ikinci gününde Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği'nde Çocuk Muayene Doktoru Demet Özkan ile Yeditepe Üniversitesi Okul Öncesi Dr. Öğretim Üyesi Çağla Bal da aydınlatıcı bilgiler paylaştı.Oyunun çocukların dünyaya açıldığı kapı olduğunu söyleyen Çağla Bal, “Oyun çocuğun işidir. Çocuklar oyun oynayarak öğrenir, bağ kurar ve deneyimler. Yemek yemeyi de kazanmayı, kaybetmeyi de oyunla öğrenir. Oynarken mutlu olur, rahatlar. Oyunu çocuk başlatsın, siz kural koymayın, izleyin, dinleyin ve eşlik edin. Yönlendirmeden destek olun. Çocuk doğanın içinde olmalı. Koşmak, zıplamak ve tırmanmak eğitimin aracıdır. Çocukları parka çıkarın.” dedi. Etkileşimli kitap okumanın çocuğu geliştirdiğini ve kitap seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Bal, katılımcılara Gergedanlar Krep Yemez kitabını okudu.
“BESLENMEDE BİR YAŞA KADAR TUZ YOK ”
Çocuk Muayene Doktoru Demet Özkan da “Bebeklik ve Çocukluk Dönemi Gelişimi ve İlk Yardım” başlığı kapsamında önemli bilgiler verdi. Özkan, “Göbek kordonu doğumdan sonra kuru ve temiz tutulmalı. Pişik durumunda pudra kullanılmamalı çünkü akciğer enfeksiyonlarına neden oluyor. Kakanın rengi önemlidir. Çok açık ya da koyu renkli, köpüklü, mukuslu ve pis kokulu olduğunda doktora gidilmeli. İlk banyo 24 saat sonra yaptırılmalı. Şampuan ile sabun temiz içerikli olmalı ve haftada iki defa kullanılmalı. Sessiz, ılık ve havalandırılmış ortamda uyumalı. Uykuda büyüme hormonu salgılanır. O yüzden uyku önemli. İki yaşına kadar yastık kullanılmamalı, yüzü koyun yatırılmamalı. Kulak temizliğinde kulağa çöp sokmamalıyız.” dedi.
“ZEHİRLENMEDE KUSTURMUYORUZ”
Beslenmede ilk altı ay sadece anne sütünün verilmesine vurgu yapan Dr. Özkan, bir yaş öncesi tuzun beslenmede kesinlikle olmaması gerektiğinin altını çizdi ve şöyle devam etti: “Altı aydan sonra ek gıdaya geçilmeli. Ev yoğurdu, sebzeler, meyveler, yumurta, kuzu eti beslenmede yer alabilir. Bunlar denenerek verilmeli. Baharat, tuz ve salça olmamalı.” İlk yardım konusunda da hayat kurtaran bilgiler veren Özkan, “Hava yolu tıkanan birisi nefes alamaz, konuşamaz, morarır. Hava yolunu tıkayan cismi çıkarmak için Heimlich Manevrası uygulanır.” dedi. Heimlich manevrasını uygulamalı olarak da gösteren Özkan bilgilendirmeyi şöyle sürdürdü: “Burun kanaması çocuklarda çok görülür. Baş hafifçe öne eğilip burun delikleri sıkılır. Zehirlenme durumunda çocukları kusturmuyoruz. Yutulan madde kusunca boğaza tekrar zarar verebilir. Hayvan sokmasında ya da ısırmasında zarar gören yeri sabun ve suyla yıkıyoruz. Deniz canlılarının sokmasında ise sıcak suyla yıkıyoruz. Sıcak su zehiri etkisiz hale getirir.”
“DEĞERLİ BİLGİLERLE DONANDIK”
Paylaşılan bilgilerin ardından katılımcıların da görüşlerini aldık. Dört yaşında torunu olan Mesut Özturan, “Torunum için katıldım. Eski bilgilerimi güncelledim. Bu yaşa gelmemize rağmen bilmediğimiz bilgileri edindik. Bu programı hazırlayanlara teşekkür ediyorum.” dedi. İki torunu olan üçüncü torunu da mayıs ayında doğacak olan Sevgi Galiba da şunları söyledi: “Babananneyim. Heyecanlıyım. Her şey değişiyor. Bilgileri güncellemek gerekiyor. Bebeğin sağlığı ve ilk yardım konusunda doktor hanımın sunumundan çok iyi bilgiler edindim. Değerli bilgilerle donandım. Çevremdeki kişilerle de paylaşacağım.”
“Torunumu Beklerken” eğitimi hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenler (0216) 348 40 27, (0216) 418 88 30 numaralı telefonları arayabilir, eğitim için randevu oluşturabilir.