Tiyatrocular yasa istiyor

“100 Yıllık Ayna” adlı tiyatro çalıştayında, tiyatroya özel bir kanun hazırlanması istendi

20 Şubat 2024 - 14:56

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT) ve Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi (ÇGSM) işbirliğinde, 11-14 Şubat tarihleri arasında “100 Yıllık Ayna” adlı bir tiyatro çalıştayı düzenlendi. Beyoğlu’ndaki CVK Bosphorus Hotel İstanbul’da 4 gün süren çalıştaya, kapsamında ödenekli tiyatrolar, özel tiyatrolar, bağımsız tiyatrolar, uluslararası alanda ortak prodüksiyonlar, oyun yazarlığı, tiyatro tarihi yazımı, mesleki eğitim, sahnede temsiliyet hakkı ana başlıkları altında, 31 alt başlıktan oluşan oturumlar yapıldı. Türkiye’nin her tarafından ve birçok alandan sanatçı, bağımsız tiyatro çalışanı, akademisyen, eleştirmen, yapımcı, sendika temsilcileri, ödenekli-özel kurum ve kuruluşların yöneticilerinin katıldığı çalıştayın ardından sonuç bildirgesi hazırlandı. 

“ TİYATRO KORKULACAK BİR ŞEY”

İBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, “Bu çalıştayda bizler tiyatro sanatına emek veren tüm paydaşlarımızla son yüzyılın bir muhasebesini yapmak istedik. Sorunlarımızı, önerilerimizi ayrıntılı bir biçimde irdeleyip birlikte konuşmak ama en önemlisi birbirimizi duyup, yan yana gelip, birbirimizin sorunlarının farkına varıp bilgi sahibi olarak, birbirimizi anlayarak bir ayna tutmaktı. Burada paylaşılan fikirler ve buradan çıkacak sonuçlarla ileriye dair daha somut adımlar atabiliriz. Çok kalabalık değiliz, bir avuç insanız. Sorunlarımız da çok büyük değil. Siyasi iradenin gündelik politikalarla çözüme ulaşması çok zor. Bu durumda hepimiz hemfikiriz. Buradan çıkan sonuçların takibini sağlamada ısrarlı olacağız.” dedi.

İBB Kültür Daire Başkanı Tolga Volkan Aslan da “Ayşegül Hanım’ın konuşmasında bahsettiği siyasi irade, bürokrasi benim temsil ettiğim yeri tanımlıyor. Bu döngü içerisinde, hepimiz sanat dünyası içinde çeşitli kavramları ve tartışmaları kenarından dolaşarak yapmaya çalışıyoruz. Toplamda temelde neyi hedeflediğimizi ve tam olarak neyin çözülmesi gerektiğini her birimiz biliyoruz. Ama çözümsüzlükler içinde hiçbir zaman boğulmuyoruz. Bugün tiyatro adına söylenen her şeyde örgütlülük meselesini hiçbir zaman es geçmemek lazım. Tiyatronun her zaman toplumsal açıdan temsil ettiği bir kimlik var. Ve bu kimliğin kendisini siz muhalif olarak, başkaları da farklı şekilde tanımlayabilir. Muhalif kimliğin altında entelektüel bir kaynak, bugüne kadar getirilmiş bir birikim var. Tiyatro hareketi her zaman aydın hareketi olarak devamını getirmiştir. Doğal olarak tiyatronun açtığı her kilit diğer sanat disiplinleri için bir öncü, başat aktör kimliği taşıyor. O yüzden tiyatronun adımları önemli. O yüzden tiyatro korkulacak bir şey zaman zaman. Tiyatro ayna aslında bir tarafıyla.” diye konuştu.

 YASA VE MÜZE İSTİYORLAR

Sonuç bildirgesinden öne çıkan başlıklar şöyle: 

  • * Tüm tiyatro bileşenlerini ilgilendiren ortak sorun, tiyatroya ait müstakil bir tiyatro yasasının hâlâ olmamasıdır. Kişisel ilişki ya da bireysel insiyatiflerle yürütülen, siyasal değişimlere karşı dirençsiz, ekonomik krizlere karşı kırılgan olan tiyatronun, yasalarla düzenlenmiş yapısal bir işleyişe kavuşması gerek. 

  • * Tiyatronun, toplumun değişimini, meselelerini, gündemini sahneye taşıyabilmesi için yeni oyun yazımı teşvik edilmeli.

  • * Tiyatro eğitimi veren kurumların bir araya gelerek koordine olması, tiyatro eğitim standartlarının belirlenmesi için oluşturulan “tiyatro eğitiminde akreditasyon platformunun” aktif ve verimli bir şekilde çalışabilmesinin sağlanması gerek. 

  • * Tiyatromuzun uluslararası görünürlüğünü sağlayacak önemli alanlardan birisi de Türkçe oyunların diğer dillere çevirilerini içeren bir veritabanının oluşturulmasıdır, bu veritabanı hem bu oyunlara güncel erişimi sağlayacak hem de oyun hafızasının oluşmasına yarayacaktır. 

  • * Tiyatronun geleceğini inşa ederken en temel sorun tiyatronun somut ve somut olmayan mirasının bir değer olarak tanımlanamaması ve kayıt altına alınamamasıdır. Kültür, mekân ve hafıza pratiklerinin oluşması için tiyatronun mirasının korunması, güncellenmesi, ve geleceğe aktarılmasının katkısı büyüktür. Bu nedenle bireysel  inisiyatif ve çabalarla bazen korunan bazen dağıtılan kültürel mirasın ivedilikle bir tiyatro müzesi çatısı altında toplanması gerek.

  • * Kamu kaynaklarından yararlanan mekanların, mekansal ve finansal tahsis süreçleri ve seyirci politikalarını şeffaf bir şekilde belirlenmeli.

  • * Özel sektörün ve fon dağıtıcılarının dikkatini tiyatro sektörüne çekmek amacıyla tüm tiyatro bileşenlerinin ortak irade ve paralel çalışması doğrultusunda topyekün bir tiyatro görünürlülük hareketi başlatılmalı.

  • * Tiyatronun gelişimi için nitelikli ve geliştirici bir tiyatro eleştirisine duyulan ihtiyaç büyük. Eleştiri kurumu yeniden tesis edilmesi, tiyatro eğitiminin bir parçası haline getirilmeli. 

  • * Tiyatro camiasının, sadece tiyatro eğitimi alanına değil, Türkiye’de eğitim ve sanat politikalarının belirlenmesinde insiyatif alması gerek.


ARŞİV