Geçtiğimiz günlerde bir grup kitapsever, bağımsız bir kitapçıda buluşup, toplu kitap alışverişi yaptı. Peki kim bu okurlar, hangi kitapçıda ve neden yaptılar bu aktiviteyi? Yanıtları, akademisyen-çeviri editörü, Kitap Kurtları Kulübü Kurucusu Kübra Çiğdem İnal’dan dinliyoruz.
Sizi ve kitap dünyasıyla alakanızı sorarak başlamak isterim.
Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden 1997’de, İstanbul Üniversitesi İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümünden ise 2018’de mezun oldum. Yüksek lisansımı Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında yaptım. Anneyim, akademisyenim, çeviri editörüyüm. Her zaman okur, sık sık da yazarım. Gerek yerli gerekse yabancı yazarlarla yaptığım söyleşileri ve yazdığım denemeleri paylaştığım blogun patronu; 2022’de kurduğum Kitap Kurtları Kulübü’nün de yöneticisi ve moderatörüyüm. Araştırmayı, öğrenmeyi, seyahat etmeyi severim.
Kitap Kurtları Kulübü’nden de bahsedin.
Fikir, üç yıl önce, yine sıcak bir ağustos ikindisi Foça’da, denizin sesini dinlerken aklıma geldi. Okumayı çok seven, ufuk açıcı yorumlarını paylaşmaktan çekinmeyen kişilerle ayda iki kez Zoom üzerinden buluşuyor ve yazarları, çevirmenleri, editörleri, kitabevi çalışanlarını, sahafları, edebiyata dair söylenecek sözü olanları ağırlayarak birbirimizden besleniyoruz. Zıvanadan çıkan dünyaya karşı akıl ve ruh sağlığımızı korumanın kendimizce yolu bu; bir tür meydan okuma, direnme, “Acımadı ki! Acımadı işteee!” demenin entelektüel hâli, zehirlendiğimiz haber programlarına karşı ürettiğimiz panzehir, sosyal medyadaki zırvalıklara nanik yapma şekli…
Şunu da belirtmeden geçmeyeyim, yerli ve yabancı konuklarla yaptığımız bu sohbetlerimiz ücretsiz. Yabancı konuklarla yaptığımız sohbetlerde, profesyonel simultane çeviri hizmeti alıyoruz. Yabancı dil bilmeyen katılımcılarımız da böylelikle sohbeti rahatlıkla dinleyebiliyor. Aramıza katılmak isteyenlerin “gerçek” okur olmaları ve kalabalık ortamlarda uyulması gereken görgü kurallarını bilmeleri yeterli kulübümüz için.
FİLMDEN İLHAM ALDI
Şimdi de bağımsız kitapçıları desteklemek amacıyla bir proje başlattınız. Nasıl yol alacaksınız?
Yıllardır aklımda olan bir şeydi bu. 1998 yapımı “You’ve Got Mail” (Mesajınız Var) filmini izleyenler hatırlayacaktır: Kathleen Kelly rolünü oynayan Meg Ryan, daha önce annesinin işlettiği, adı The Shop Around The Corner (Köşedeki Dükkân) olan New York’taki bağımsız bir kitapçı dükkânını işletir ve orada çocuk kitapları satar. Joe Fox’u oynayan Tom Hanks ise, Fox Books (Fox Kitapları) adındaki kitabevi zincirinin sahibidir. Gerçek dünyada birbirlerine rakip bu iki insan için sanal dünyada işler değişir. Kapitalist dünyanın ağırlığı altında ezilen bağımsız kitabevlerinin hâlinden anlamamı sağlayan filmdi. O kitabevlerine bireysel olarak yıllarca destek oldum zaten fakat daha büyük bir destek için bir kitap kulübü kurmam gerekiyormuş meğer.
Kitap Kurtları Kulübü olarak, bu yazdan itibaren her mevsim, İstanbul’daki bağımsız bir kitabevini ziyaret edecek ve oradan en az üç kitap satın alacağız. Sloganımız da “HER MEVSİM 1 BAĞIMSIZ KİTABEVİ, EN AZ 3 KİTAP!” Bu arada, şunu da ekleyeyim, bağımsız kitabevleriyle ilgili bu etkinliklerimize sadece kulüp üyelerimiz değil, kitapsever herkes davetli...
ÖĞRENCİLERE ASKIDA KİTAP
Askıda kitap da söz konusu değil mi?
Evet, yine aynı etkinliğe dahil ettiğimiz bir diğer hedefimiz de, üniversite öğrencilerinin kitapla buluşmasını desteklemek. Bunun için “Askıda Kitap” isimli bir kampanya başlattık. Bağımsız kitabevlerini ziyaret ettiğimizde, isteyenler bir veya birkaç kitap daha satın alıp o kitapları üniversite öğrencileri için askıya bırakacaklar. Öğrenci kartını gösteren herkes, o kitabevlerinden kitabını alabilecek.
Bağımsız kitabevlerinin günümüzde karşılaştığı en büyük zorluk sizce nedir?
Haksız rekabet... Avrupa’da rekabet kanunu bağlamında, kitap fiyatları bütün kitapçılarda ve internette aynı olmak zorundayken Türkiye’de durum böyle değil maalesef.
Bağımsız yayınevlerinin/kitapçıların sürdürülebilirliği edebiyat ekosistemi açısından nasıl bir önem taşıyor?
Bağımsız yayınevleri ve kitabevleri, benim için edebiyatın kalbinin attığı yerler. Buralarda keşfettiğim kitaplar ve yazarlar, dinlediğim sohbetler hep daha samimi, daha özel oluyor. Kâr odaklı değiller; edebiyatı, yazarı ve okuru önemseyen bir anlayış güdüyorlar. Bu nedenle onları ayakta tutmak, okuma kültürümüzü ve edebiyatın çeşitliliğini de korumak anlamına geliyor.
İlk ziyaret için neden Caddebostan’daki Gergedan Kitabevi’ni seçtiniz?
Gergedan, evime en yakın bağımsız kitabevi yani komşum. Bir kitap kulübü yöneticisinin de, böyle bir oluşumun ilk ayağı olarak, önce komşusunu tercih etmesi gerekir sanırım.
Sonraki ziyaret ne zaman ve neresi?
Sonbaharda ziyaret edeceğimiz kitabevi, İstanbul Bebek’teki Envai Kitap (eski adıyla, Türkü) olacak. 25 Ekim Cumartesi için planladık bu etkinliği. Sosyal medyada da duyurusunu yapacağız zaten.
Kadıköy küçük yayıncıların/kitabevlerinin yoğun olduğu bir ilçe. Burada ziyaretler yapacak mısınız?
Çocukluğum ve gençliğim Göztepe’de geçti. Yirmi yıldan beri de Erenköy’de yaşıyorum. İlçedeki kitapçıların çoğunu iyi bilir, fırsat buldukça da kitaplarımı oralardan alırım. Sadece Kadıköy’de değil, İstanbul genelinde bağımsız kitabevlerini ziyaret etmeyi sürdüreceğiz.
Kitapçı-okur buluşmalarının kültür hayatına ve yerel topluluklara etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu buluşmalar bence sadece kitap üzerine sohbet edilen etkinlikler değil; aynı zamanda insanların birbirine ilham verdiği, dostlukların kurulduğu ve kültürün canlı tutulduğu özel anlar. Yerel topluluklar için böyle buluşmalar, mahallede bir sıcaklık yaratıyor, insanları ortak bir paydada bir araya getiriyor. Bir kitabı okumanın ötesinde, o kitabın etrafında paylaşılan hikâyeler ve duygular, topluluğu daha da güçlendiriyor.