İstanbul sokaklarının yeni mahlası “SEİK”

İstanbul ve Kadıköy’ün çeşitli yerlerinde çizimler yapan grafiti Sanatçısı Çağatay Aydın, “Kadıköy'de çalışmanın çok daha özgür, sorunsuz ve teşvik edici olduğunu deneyimlediğini” söyledi

14 Ekim 2021 - 10:11

Uzun zamandır sokakları yaptığı grafitiler ile süsleyen Çağatay Aydın’ın hem İstanbul’un hem de Kadıköy’ün çeşitli noktalarında çalışmaları bulunuyor. Ankara’da doğup büyüdüğü için sanatına orada başlayan Aydın, Kadıköy’de kendini çok daha özgür hissettiğini dile getirdi.

“İSTANBUL İÇİN YENİ BİR SANATÇIYIM”

12 yıldır grafiti yaptığını söyleyen Çağatay Aydın, uzun zamandır bir çok çizim tekniği ve stilde çalıştığını belirtti ve sokaklardaki çalışmalarını “seik” mahlası ile imzaladığını söyledi. Aydın, “Sokakta çalışırken özgür olmayı severim. Herhangi bir referans, eskiz vb. tasarımın oluşumundan önce kullanılacak metodlara genelde başvurmam. O an zihnimden geçtiği gibi resmetmekten keyif alırım. Feneryolu alt geçidinde bulunan Ralph'ta bu şekilde var oldu. Bir iki kez orjinal formatındaki fotoğrafına bakıp özgürce çalıştığım bir grafiti. Ralph'ı yaparken, Feneryolu alt geçidi sirkülasyon olan bir bölge olduğu için çok fazla insan akışı oluyordu ve beni en mutlu eden şey oradan geçen insanların olumlu tepkileri oldu” dedi ve şöyle devam etti: “Aslında ben, İstanbul için yeni bir sanatçıyım. Doğum yerim Ankara olduğu için grafitiyle orada tanıştım. İstanbul'a gelip sokakta çalışmaya başladığımda aldığım tepkiler beni oldukça içine çekti diyebilirim. Ankara’da grafiti yapmak toplumu, kentsel planlaması, başkent olması dolayısıyla daha sıkı tutulan nizamiyet kavramları vb. nedenlerden dolayı İstanbul'a göre katı bir şekilde, suç çerçevesinde algılanıp yorumlanıyor.” 

“KADIKÖY’DE ÇALIŞMAK ÖZGÜR VE TEŞVİK EDİCİ”

Kadıköy’de Feneryolu ve Hasırcıbaşı bölgelerinde muralları olan Çağatay Aydın’ın Beyoğlu’nda da çalışmaları bulunuyor. Aydın, “Ben Ankara'dan Kadıköy'e gelmiş bir sanatçı olarak, Kadıköy'de çalışmanın çok daha özgür, sorunsuz ve teşvik edici olduğunu deneyimledim” dedi.

“İSTANBUL BENİ ÜMİTLENDİRDİ”

Mural sanatının, hatta hiçbir sanatın inceliklerinin olduğunu düşünmediğini aktaran Aydın, “Her sanatçı kendi iç dünyası, iç dünyasını yansıtış biçimi, bakış açısı ve kendi tekniği ile kendini var ediyor. Örneğin sadece kalıp kullanarak stencil yapmayı seçen, duvara çimento, tuğla vb. inşaat malzemeleriyle müdahele ederek çalışmayı seçen, sadece sprey kullanmayı seçen ya da sadece fırçayla çalışmayı seçen sanatçılar gibi herkesin kendi yorumu ve ifade ediş şekli olduğuna inanıyorum” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Yaşadığımız coğrafyada çok çeşitli bölgelerde çalıştığım için bölgenin kitlesini, düşünce yapılarını çok yakından gözlemleme fırsatı buldum. Yapmış olduğum çalışmalarla ilgili aldığım tepkiler bölgeden bölgeye kesinlikle değişkenlik gösteriyor. İstanbul'un birçok bölgesi beni bu konuda ümitlendirdi, üretmeye teşvik etti diyebilirim. Toplumun, mural sanatçılarının sokağa bir eser bırakmak için ciddi vakitler harcadıklarını ve bunu genellikle toplum için yaptıklarını unutmamalarını, buna göre tepki göstermelerini diliyorum.”


ARŞİV