Çiçeği burnunda ‘Büyük İstanbul Gazetesi’

Büyük İstanbul Gazetesi… Sıcak haber ve rutin habere uzak, araştırmacı gazetecilik yapmayacak. Haber anını değil, öncesi ve sonrası gelişmeleri odağına alan hikaye haberciliği yapacak. Sitenin Genel Yayın Yönetmeni Adnan Deniz, “Hikâye haber geleneğinin Türkiye’deki öncüsü olmak istiyoruz” dedi.

08 Aralık 2021 - 12:19

Van’da uzun yıllar genel yayın yönetmenliği yapan, ardından bu işin okulsuz olamayacağını fark edip üniversite hayatına başlayan Adnan Deniz, şimdilerde kendi kurduğu Büyük İstanbul Gazetesi’nin genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Mezun olduğu İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin de katkılarıyla yayın hayatına başlayan Büyük İstanbul Gazetesi, mesleğinin henüz başında olan genç gazetecilere de umut oluyor. Deniz, Büyük İstanbul Gazetesi, hedefleri ve hayalleri hakkında gazetemize konuştu.

“BİR EKSİLİĞİ FARKINA VARDIM”

Gazetecilik serüvenini anlatan İstanbul Üniversitesi mezunu Adnan Deniz, “Ben Van doğumluyum. Uzun yıllar İstanbul’da Taksim YAYSAT başbayiliğinde gazete planlama sorumlusu olarak çalıştıktan sonra 2011 yılında Van’da yaşanan büyük ve yıkıcı depremin ardından buradaki görevimi bırakıp Van’a döndüm. Orada Yeni Van adında bir gazete kurdum. Uzun yıllar bu gazetenin genel yayın yönetmenliğini sürdürdükten sonra bendeki bir eksikliğin farkına vardım. Gazetecilik mesleğinin okulsuz olmayacağını anladım. 2017 yılında Antalya Akdeniz üniversitesini kazandım. Orada bir yıl okuduktan sonra yatay geçiş ile İstanbul Üniversitesi’ne kaydımı yaptım. Devamında Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde de çift ana dal yaparak bu yıl iki fakülteyi birlikte bitirme mutluluğunu yaşadım. 2015 yılında “Şark’tan Garb’a bir yol” adlı röportaj kitabım çıktı. Bu yıl ise Yaşar Kemal’in hayatını konu aldığım bir röportaj dolayısıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Aydın Doğan genç iletişimciler yarışmasında birinci seçildim. Aynı çalışmanın belgesel dalında ise arkadaşım Deniz Zeybek ve Farid Huseynzade ile ikinciliğe layık görüldük” dedi.

“GAZETE DAĞITICILIĞI İŞİN MUTFAĞI OLDU”

Çok küçük yaşlarda bu işle tanıştığını aktaran Deniz, “12-13 yaşlarımda iken memleketim Van’da gazete dağıtıcılığı yapıyordum. O sıralarda hep bir gazetemin olmasını hayal ediyordum. Bir şeyler yazmak, bir şeyler üretmek en büyük hayalimdi. Çocukluğumdan gelen bir alışkanlığım beni buna yöneltti; büyük insanların hayat hikâyelerinin bağımlısıydım. Nerede bir hikâye varsa orada ben vardım. Dinlemeyi çok severdim. Şimdi de öyle. Gazete dağıtıcılığı benim için bu işin mutfağı olmuştu diyebilirim. Elim gazetenin mürekkebine çok erken bulaşmıştı. O mürekkebi şimdi kalemime doldurdum” ifadelerini kullandı.

“KENDİMİZ ÜRETİYORUZ”

Deniz, kurduğu Büyük İstanbul Gazetesi hakkında da bilgi paylaştı: “Büyük İstanbul Gazetesi, uzun yıllardır yaptığım gazetecilik mesleğinin ‘okuldan sonra devamı’ projesidir. Yani bu işin okulunu bitirdikten sonra daha profesyonel işler, haberler, röportajlar yapma umudumuzun bir yansıması ve ürünüdür. Heyecanın ne olduğunu çok iyi bildiğim için birçok genç isme burada fırsat tanıdık. Sadece yazmak, üretmek ve tecrübe kazanmak gayesiyle. Özel haber tek kaynağımız. Ajanslardan beslenmiyoruz. Kendi özel haberlerimizi kendimiz üretiyoruz. İlerleyen zamanlarda bu işi daha inanılır, güvenilir ve saygın bir boyuta taşımak en büyük hayalimiz.”

“İKİ SATIRLIK HABERLERİNİ BİLE YAYINLAYAMIYORLAR”

İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin de bu oluşum içinde olduğunu belirten Deniz, “Bundan yıllar önce küçücük bir köşe yazım yayımlanmıştı bir yerel gazetede. Mutluluktan gözlerim yaşarmıştı. Çünkü yazmak, üretmek, ortaya bir eser koymak en büyük hayalim ve arzumdu. Hal böyle olunca meslek hayatının başında olan yüzlerce genç meslektaşımın duygularını yürekten hissediyorum. Söz konusu bu değerli insanlar çoğu zaman iki satırlık bir haberlerini ve röportajlarını bile herhangi bir yerde, mecrada yayınlayamıyorlar. Belki de gazetelerin yayın politikaları buna müsaade etmiyor. Ben de onlar kendisini göstersin diye, eli kalem tutsun diye özel ve özgün olmak kaydıyla tüm haberlerine ve içeriklerine yer vermek noktasında yardımcı oluyorum. Özel ve özgün haber tek şartımız olduğundan söz konusu kişi ve yaptığı haber birinci dereceden kendisinin gelişimi için inanılmaz faydalar sağlıyor” şeklinde konuştu.

“HİKÂYE HABER GELENEĞİNİN ÖNCÜSÜ OLMAK İSTİYORUZ”

Yaptıkları haberlerden olumlu geri dönüşler aldıklarını dile getiren Deniz, “Kuruluşumuzda kendimize bir yol haritası belirlemiştik. Önce haber sitesi olarak yayın hayatımıza başlayacak, ardından basılı gazete şeklinde devam edecektik. Yaptığımız haberler çok olumlu geri dönüşler almamızı sağlıyor, bu da bizi ziyadesiyle mutlu ediyor. Hikâye haber geleneğinin Türkiye’deki öncüsü olmak istiyoruz. Nedir bu hikâye haber geleneği; fikri takip sonrası gelişen ve tamamen olayın hikâyesine odaklanan bir habercilik anlayışıdır. Sıcak haber veya rutin haber değildir. Dosya haber, paket haber ya da araştırma haber örneklerine yakın bir habercilik anlayışı olan bu anlayışı Türkiye’de etkin kılmak istiyoruz. Bu sayede söz konusu olayı, haberi, içeriği tüm detayları ile birlikte ve kendimize özgün bir üslupla okuyucularımızın takdirine sunuyoruz” dedi ve şöyle devam etti: “Bundan sonra yapmamız gereken işlerimizi gösteren bir yol haritamız mevcuttur. Bunun ilk maddesi yukarıda da beyan ettiğim gibi hikâye haber geleneğini etkin kılarak habercilik anlayışında yeni bir tanım oluşturmak ve habere yeni bir soluk getirmek. Bunun yanı sıra imza atacağımız haberlerimizin neredeyse tümü farklı haberlerden oluşacak ve bu haberler mutlaka yeni bir anlatım tarzıyla sunulacak. Yani anlayacağınız en büyük hayalimiz haberin biçiminde, sunumunda yeni bir tarz yaratmak istiyoruz.”


ARŞİV