Öğretmenler Günü’nü nöbette geçirdiler

Emekli öğretmenler 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde nöbetteydi. Kutlamayı, 148 gündür nöbet tuttukları Kızıltoprak Fatma Şadiye Toptani Öğretmenevi önünde yaptılar

24 Kasım 2020 - 16:19

1967 yılından bu yana Emekli Öğretmenler Derneği’nin genel merkezi olan, aynı zamanda öğretmenler için yurt ve dinlenme alanı olarak da faaliyet gösteren Kızıltoprak Fatma Şadiye Toptani Öğretmenevi, Sultan Selim Han Kadim Vakfı’na tahsis edilmeye çalışılıyor. Fatma Şadiye Toptani tarafından ‘öğretmen yurdu’ olması koşuluyla yıllar öncesinde Milli Eğitim’e hibe edilmiş olan kurum, Kadıköy’ün en nadide eserleri arasında yer alıyor. Öğretmenlerin kullanımına ait olmasıyla alakalı şerhin tapudan silindiğini ve usulsüzlük yapıldığını iddia eden emekli öğretmenler, hem 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamak hem de haklarını aramak için Kızıltoprak Fatma Şadiye Toptani Öğretmenevi’nde biraraya geldi. Toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, Eğitim İş Sendikası İstanbul 2 nolu Şube Başkanı Kadir Toruş, Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Söker ve emekli öğretmenler katıldı.

TÜRKİYE’NİN EN ZOR GÜNLERİ

Cumhuriyet Halk Partisi Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, her zaman eğitimcilerle yan yana olduklarını ve mümkün oldukça onlara destek vermeye çalıştıklarını dile getirerek şunları söyledi: “Bizler gerçekten laik, demokratik cumhuriyetin devamlılığı için hem tarikatlara hem şeyhlere karşı bir tavır içerisinde olduğumuzu parti olarak her zaman ifade ediyoruz. Bunlar Türkiye’nin en zor günleri. Bu zor günleri hep beraber dayanışma ile aşacağımıza inanıyorum. Bugün emekli öğretmenlerimiz burada. Onların geçmişte yaşadıkları ile bugünkü Türkiye’yi karşılaştırdığımızda ortaya çok acı bir tablo çıkıyor. Ama bu direnişi devam ettireceğiz. Emekli öğretmenlerimiz eğer geçmişin kökleri olarak hala buradalarsa, bizler de bu bayrağı taşıyarak mücadeleyi sürdüreceğiz.”

“KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL”

Eğitim İş Sendikası İstanbul 2 nolu Şube Başkanı Kadir Toruş, miras hukukunun çiğnendiğini dile getirdi. Toruş, “Her zaman olduğu gibi, mevcut iktidarın politikaları doğrultusunda bizim için önemli olan bu kurumları tarikatlara, vakıflara ve derneklere vermeye çalışıyorlar. Burada ciddi anlamda miras hukukunun önüne geçilmesi söz konusu ve bu kabul edilebilir bir şey değil. Burası emekli öğretmenlerimizin huzur içerisinde çaylarını, kahvelerini içip sosyalleşmeleri gereken bir yer. Ne yazık ki böyle bir mücadele içerisine girmek zorunda kalıyorlar. Öğretmenlerin yaşadığı ekonomik sıkıntılar yetmezmiş gibi bir de miras hukuku gereğince öğretmenlerimize verilen bu yeri ellerinden almak istiyorlar. Öğretmenlerimiz bunun mücadelesini veriyor, biz de sonuna kadar onların arkasındayız. Zamanında bu tarz uygulamaları iyi konumdaki devlet okulları için de yapmaya çalıştılar. Ne yazık ki amaçları gerici, kendi devrimlerini gerçekleştirmenin önünü açacak girişimler. Bizler bunun karşısında duracağız” dedi.

“ORTADA SAHTEKÂRLIK VAR”

Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve emekli fizik öğretmeni Muharrem Söker, kamu yararına çalışan bir dernek olduklarını ifade etti. 1967 yılından beri alanın kullanımının kendilerine ait olduğunu belirten Söker, yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “Burası zamanında valilik tarafından protokol yapılarak öğretmenlerin kullanımına verilmişti. Nitekim zaten tapu şerhinde de buranın öğretmenlere ait olduğu belirtiliyor. Fakat geçen sene şubat ayında buranın tapusu Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü de buranın tapusunu Sultan Selim Han Kadim Vakfı diye, adını dahi duymadığımız bir vakfa verdi. Ne olduğu belli olmayan, yöneticilerine bile ulaşamadığımız bir vakıf. Bizler ulaştığımız bilgiler doğrultusunda buranın şeriatçı bir vakıf olduğunu öğrendik. Hatta şeriat konusunda adım atmadığı için mevcut Cumhurbaşkanını bile eleştiren bir vakıf. Bunun üzerine dava açtık ve yürütmeyi durdurma kararı aldık. Tapu devredilirken, buranın öğretmenlerin kullanımına ait olduğuyla alakalı şerh silinmiş. Ortada böyle bir sahtekârlık var maalesef. Kadıköy’deki yerel örgütlerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteği bu konuda çok önemli. Buranın hep canlı kalması için herkesin desteğini bekliyoruz.”

“MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”

Öğretmenler Günü’nde nöbete gelen emekli öğretmenlere görüşlerini sorduk. Emekli sınıf öğretmeni Ayten Ilgın Tolgay konuyla alakalı şunları söylüyor: “Biz buranın akıbeti için bir hayli çalışmalar yaptık. Sendikalar da destek verdi, herkes elinden geleni yaptı. En sonunda mahkemeye verildi ve şimdi de heyecanla netice bekliyoruz. Hemen hemen her gün buraya geliyorum faydalı olabilmek için. Burası bize ait bir yer. Öğretmenlere hibe edilmiş bu alanı bizden alamazlar. Tapusu ve her şeyi bizde. Mücadelemize devam edeceğiz.”

“YASALARI TANIMIYORLAR”

Emekli Matematik Öğretmeni İsmail Alibaş ise mücadelelerini söyle anlatıyor: “Binanın fiziki durumu ortada. Burası bir tarihi eser. Bize burayı terk etmemiz için yazı yolladılar. Biz hemen mahkemeye gittik ve itiraz ettik. Şerh olayını ortaya çıkardığımız için şu an da vakıflar geri adım atmış durumda. Resmen cumhuriyet yasalarını ve mülk kanunlarını tanımıyorlar. Neyse ki basın bu konuda bize çok destek oldu. Bir kamuoyu oluşturduk. Bu konu meclise taşındı ve bazı milletvekilleri bu konuyu kürsüden de dile getirdiler. Bugün hem öğretmenler gününü kutlamak için hem de sürece katkı sağlamak için buradayız.”


ARŞİV