Kadıköy Belediyesi, eğitimde fırsat eşitliğinden hareketle çocukların sanat eğitimine ücretsiz ulaşması için 2008 yılında Çocuk Sanat Merkezi'ni (ÇSM) hayata geçirdi. Merkezde çocuklar piyanodan kemana, baleden dramaya sanatın farklı alanlarında uzman eğitmenlerden dersler alıyor. Çocukları sanatla buluşturan ÇSM, onların hayatına dokunuyor, yoluna ışık tutuyor. Yoluna ışık tutarak hayatına yön verdiği çocuklardan biri de Eda Gökçeler.
Çocuk Sanat Merkezi'nin kapısından içeri 8 yaşında giren Eda Gökçeler, merkezde piyano eğitimi aldı, merkezin korosunda yer aldı. Müziğe karşı olan yeteneği eğitmenlerin dikkatini çekti ve Eda'ya merkezde konservatuara girmesi için destek dersleri verildi. Eda ÇSM'deki öğretmenlerinin dikkati ve desteği ile 10 yaşında İstanbul Üniversitesi yarı zamanlı konservatuvarı kazandı. Konservatuvarda yan flüt bölümünde eğitim alan Eda Gökçeler’in müzik hayatı, Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi'ni kazanarak devam etti. O süreçte ÇSM’nin hem korosunda hem de orkestrasında yer almayı da sürdürdü. Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi'ni 2024 yılında birincilikle bitiren, mezun olduğu yıl üniversite sınavına girerek İstanbul Üniversitesi Konservatuvarı’nı kazanan ve şu an ikinci sınıfa geçen Gökçeler, 2024 yılının Eylül ayında Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi’ne eğitmen olarak adım attı.
Şu an 19 yaşında olan Gökçeler, çocukluğunun geçtiği merkezde eğitmen olarak çocuklara piyano ve yan flüt dersi veriyor.
“EN BÜYÜK ŞANSIM ANNEM VE ÇSM”
“Annem ve Çocuk Sanat Merkezi benim en büyük şansım.” diyen Eda Gökçeler, “Annem çocukluğumdan beri konserlere, tiyatrolara götürdü. Müziğe ilgim olduğunu gördü. İlkokulun bahçesinde velilerin Çocuk Sanat Merkezi’nden bahsettiklerini duydu. Hemen merkezi araştırdı, sabah 7.30’da ÇSM’nin kayıt kuyruğunda bekledi. ÇSM’nin koordinatörü Yeşim öğretmenim beni 3 ay boyunca konservatuvara hazırladı. Çok çalıştırdı. Yeşim öğretmenim ve diğer öğretmenlerim sayesinde başarılar elde ettim, güzel yerlere geldim. Konservatuvar ve Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazandım.” dedi.
Çocuk Sanat Merkezi sayesinde müziğe olan tutkusunu gördüğünü ve müziğin hayatı olduğunu söyleyen Gökçeler, anlatmayı şöyle sürdürdü: “Yeşim öğretmenim bana her zaman ‘çok başarılısın ileride sen de eğitmen olacaksın. Seninle birlikte çalışacağız. Meslektaş olacağız’ derdi. Ben de hayalini kuruyordum ve heyecanlanıyordum. O an geldi ve eylül ayında eğitmen olarak başladım. Eğitmen olmak için belgeleri merkeze getirdiğim günü hiç unutamıyorum. Öğretmenliğe ilk adımı müzik hayatıma başladığım yerde atmak benim için çok anlamlı. Çok gururluyum. Çocukları görünce kendimi hatırlıyorum. Eski zamanlarım aklıma geliyor. Dersler güzel geçiyor. Öğretmenlerimin benimle kuruduğu sevgi bağını ben de öğrencilerimle kuruyorum. Öğretmenimden sticker kazanmak için can atardım. Aynısını öğrencilerim yaşıyor. Şimdi onlara ben veriyorum. Duygu dolu anlar yaşıyorum.
Merkezin duvarında yer alan konser fotoğraflarında ben de varım. 8 yaşında, 10 yaşında olduğum zamanki fotoğrafları öğrencilerime gösteriyorum. Ben de sizin gibiydim diyorum. Onlar da hem gülerek hem de şaşırarak evet öğretmenim diyorlar. Onlara motivasyon kaynağı oluyor.”
“MÜZİĞE BAŞLAMAK İÇİN EN DOĞRU YER”
“Merkezi hiç bırakmadım. İkinci evim oldu.” diyen Eda Gökçeler, “Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi bir çocuğun müziğe başlaması için en doğru yer. Kaliteli eğitim ücretsiz bir şekilde veriliyor. Bu bir şans ve değerlendirilmeli. Ben değerlendirdim. İyi ki merkezi duymuşuz ve yolum kesişmiş.” diyor.