Türkiye’de son günlerde sosyal medyada yayılan taciz ifşaları büyük yankı uyandırdı. Kadınlar ve LGBTİ+ bireyler, yaşadıkları taciz ve saldırıları kamuoyuyla paylaşmaya başladı. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nde iletişim, kampanya ve destek çalışmalarını yürüten Begüm Baki, hem bu ifşa sürecini değerlendirdi hem de dernek tarafından hayata geçirilen Cinsel Şiddet Destek Sistemi hakkında bilgi verdi.
“AMACIMIZ CİNSEL ŞİDDETİ GÖRÜNÜR KILMAK”
Baki, derneğin kuruluş amacını şöyle anlattı: “Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, 2014’te farklı hak temelli hareketlerden gelen aktivistlerin bir araya gelmesiyle İstanbul’da kuruldu. Amacımız cinsel şiddeti görünür kılmak, önlenebilir olduğunu vurgulamak ve hayatta kalanların güçlenmesine destek olmak. Bir yandan destek, farkındalık ve savunuculuk çalışmaları yürütüyor, medyanın kullandığı dili değiştirmeye çalışıyor, bir yandan da alanda çalışan uzmanların cinsel şiddet konusunda güçlenmesi için faaliyetler yapıyoruz. Kampanyalarımız, araştırmalarımız ve iş birliklerimizle hem toplumda hem de kurumlarda dönüşüm yaratmaya çalışıyoruz. Bunun yanında, gençlerle güvenli ilişkiler odağında yürüttüğümüz “Ne Var Ne Yok?!” Gençlik Programı ile hem gençleri hem de gençlerle çalışan uzmanları şiddeti önleme ve doğru müdahale yöntemleri konusunda güçlendiriyoruz. Bu sene ilk kez Genç Danışma Kurulumuzu oluşturduk. Ayrıca, Cinsel Şiddet Destek Birimi aracılığıyla hayatta kalanlara sosyal hizmet ve hukuki danışmanlık sunuyor, ihtiyaç duyduklarında güvenli yönlendirmeler yaparak yanlarında oluyoruz.”
CİNSEL ŞİDDET DESTEK SİSTEMİ NEDİR?
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği; 18 yaş üstü, her cinsiyetten, kimlikten ve yönelimden kişilerin ücretsiz olarak başvurabileceği Cinsel Şiddet Destek Sistemi ile cinsel şiddete maruz bırakılanlara destek sunuyor. Cinsel Şiddet Destek Sistemi hakkında bilgi veren Baki, “Destek hattımız üzerinden bize gelen tüm başvurular ilk olarak sosyal hizmet uzmanımıza ulaşıyor. İlk görüşmede danışanın cinsel / cinselleştirilmiş şiddet sonrası ihtiyaçlarını anlamaya, hangi destek mekanizmalarının onun için uygun olabileceğini birlikte belirlemeye çalışıyoruz. Gerektiğinde psikolojik destek veren birimlere yönlendiriyor, hukuki bilgiye ihtiyaç duyulduğunda avukatımıza danışma imkânı sağlıyoruz. Yani başvuran herkesle kişiye özel bir yol haritası çıkarıyor, kimseyi yalnız bırakmamaya özen gösteriyoruz. Ekibimiz travma bilgili çalışıyor ve düzenli süpervizyon alıyor. Başvurular bize hem telefon hem de e-posta yoluyla ulaşıyor. İhtiyaçların daha iyi anlaşılabilmesi için telefon görüşmelerini özellikle önemsiyoruz; çünkü bu sayede beklentileri netleştirebiliyor ve gerekli destek alanlarını detaylandırabiliyoruz. Danışanın tercihine göre iletişim bilgileri üzerinden doğrudan geri dönüş yapıyor veya uygun bir tarih / saat belirleyerek randevulaşıyoruz. Türkiye’nin her yerinden başvuru alıyoruz. Resmî tatiller hariç, hafta içi pazartesi, salı ve çarşamba günleri 11:00–17:00 saatleri arasında 0549 599 15 19 numaralı telefondan ya da [email protected] adresinden bize ulaşmak mümkün.” ifadelerini kullandı.
“18 YAŞ ÜSTÜ HERKES BAŞVURABİLİR”
Başvuruların bir kısmının dijital bir destek sistemi olarak yayınladıkları csdestek.org üzerinden geldiğini ifade eden Baki, “Bu platform, yalnızca başvuruların bize ulaşmasını sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda farklı cinsel şiddet türlerinden sonra destek arama yolları, şiddeti bildirme süreçleri, şiddet sonrası yaşanan psikolojik etkilerle baş etme yöntemleri gibi pek çok içeriği de içeriyor. Sitede yer alan İstanbul Birimler Haritası sayesinde adli kurumlar, sosyal hizmet merkezleri, sağlık kuruluşları, emniyet birimleri ve sivil toplum örgütlerinin iletişim bilgilerine ve hizmet alanlarına ulaşmak da mümkün. Destek sistemimiz 18 yaş üstü herkes için açık; cinsiyet, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim fark etmeksizin herkes başvurabiliyor. 18 yaş altındaki başvurular için doğrudan hizmet veremiyoruz; ancak ebeveynler ya da yakınları aracılığıyla gelen başvurularda, ilgili kurum ve kuruluşlara güvenli yönlendirmeler yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
“CİNSEL ŞİDDET KONUŞULMASI ZOR BİR KONU”
“Bize ulaşan herkesin ihtiyacı farklı olabiliyor.” diyen Baki, süreci şöyle anlattı: “Kimisi yalnızca bilgi almak istiyor, kimi uzun süreli destek arıyor. Bazıları yaşadıklarını adlandırmak, kimileri yalnızca dinlenmek istiyor. Acil destek arayan ya da riskli durumda olan kişiler için güvenlik planı oluşturuyoruz. Psikolojik destek talebi varsa ilgili kurumlara, hukuki bilgi gerekiyorsa avukatımıza yönlendiriyoruz.
Taciz, cinsel saldırı, ısrarlı takip, çocuklukta yaşanan istismar, çevrim içi şiddet, partner şiddeti ya da cinsiyet kimliği ve yönelim temelli şiddet gibi pek çok başvuru alıyoruz. Bizim için en önemlisi, başvuran herkesin yanında olmak ve yalnız olmadıklarını hissettirmek.”
“İFŞALARIN ARTMASININ NEDENİ CEZASIZLIKLIK”
Baki, son dönemde gündeme gelen taciz ve ifşa konuları hakkında da değerlendirmelerde bulundu: “İfşa pratikleri aslında cinsel şiddetin en çok konuşulmadığı, en çok örtbas edildiği ortamlarda hayatta kalanların kendi adalet mekanizmalarını kurma çabası olarak ortaya çıkıyor. Bu, sessizliği kırma, yalnız olmadığını görme ve dayanışma bulma hali. İfşaların artmasının en önemli nedenlerinden biri cezasızlık. Failler, işledikleri suçların sonuçsuz kalacağına, yargı mekanizmalarının kendilerini koruyacağına güvenerek hareket ediyor. Bu durum hayatta kalanların adalet arayışını engelliyor ve toplumsal güvensizliği büyütüyor. Elbette ifşalar, devletin, yargının ve kurumların sorumluluklarını ortadan kaldırmaz; tam tersine bu mekanizmaların çalışmadığının, hayatta kalanların korunmadığının göstergesidir. Bizim yaklaşımımız, ifşaların yarattığı bu güçlü sesi hem hayatta kalanların ihtiyaçlarını önceleyerek hem de toplumsal sorumlulukları hatırlatarak ele almak. Feminist bir yöntem olarak ifşa, MeToo hareketinde olduğu gibi, sessizliği kırmak ve faillerin sistematik olarak korunmasına karşı kolektif bir direnç geliştirmek açısından çok önemli bir araç oldu.”
“KONUŞULMADIKÇA ŞİDDET BÜYÜYOR”
Cinsel şiddetin hala toplumda konuşulması en zor meselelerden biri olduğunun altını çizen Baki, “Konuşulmadıkça şiddet büyüyor. Dayanışma, güvenli alanlar ve hak temelli destek mekanizmaları ile bu tabuları kırabiliriz. Herkesin bu mücadelede bir rolü var: medyanın diliyle, eğitimcilerin yaklaşımıyla, sağlık çalışanlarının tutumuyla, yani toplumsal hayatın her alanında… Ancak asıl sorunlardan biri elbette devletin sorumluluğunu yerine getirmemesi ve cezasızlık kültürünün sürmesi; kadınların ve LGBTİ+’ların haklarına yönelik saldırılar. Bunların hepsi sorunu büyüten sebepler. Bizim dileğimiz, bu sorunun yalnızca sivil topluma ve aktivistlere, hak savunucularına bırakılmayıp, devletin ve toplumun ortak sorumluluğu olarak ele alınması ve önleyici politikalarla mücadele edilmesidir.” ifadelerini kullandı.