Caferağa Muhtarlığı kompozisyon yarışması sonuçlandı
Caferağa Mahallesi Muhtarlığı’nın Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamaları kapsamında düzenlediği kompozisyon yarışmasında Kadıköy Anadolu Lisesi’nden Hazırlık Sınıfı öğrencisi Yağmur Şensoy’un yazdığı kompozisyon ödüle değer bulundu
Caferağa Mahallesi Muhtarlığı’nın Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamaları kapsamında düzenlediği kompozisyon yarışması sonuçlandı. Seçici kurulunda Zeynep Ayman, Anais Martin, Tûba Emlek, İzel Rozental, Buket Uzuner’in yer aldığı yarışmada Kadıköy Anadolu Lisesi’nden Hazırlık Sınıfı öğrencisi Yağmur Şensoy’un yazdığı “İkinci Yüzyılda Türkiye” isimli kompozisyon ödüle değer bulundu. Seçici kurul adına açıklama yapan
Caferağa Mahalle Muhtarı Zeynep Ayman “Kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz” dedi.
Yağmur Şensoy’un yazdığı kompozisyonu paylaşıyoruz.
İKİNCİ YÜZYILDA TÜRKİYE
Milletin egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleriyle kullandığı yönetim biçimine cumhuriyet denir. 29 Ekim 1923'te Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti ülkemizde ilan etmiştir ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. “diyerek cumhuriyete verdiği önemi bu sözünde de göstermiştir.
Bu yıl, cumhuriyetin 100. yılı ve Türk milleti için çok önemli bir noktasıdır.100. yıl, aynı zamanda cumhuriyet sayesinde sahip olduğumuz değerleri kutlamamız için bir fırsattır. İlk yüzyılımıza gelişmekte olan ve Atatürk ilkelerine sahip çıkan bir ülke olarak girdik. Peki ya ikinci yüzyılımızda nasıl bir Türkiye'de yaşamak isterdik?
Ben ikinci yüzyılımızda cumhuriyet değerlerine sadık, çağdaşlaşmış ve medeni bir Türkiye'de yaşamak isterdim. Ülkemizin tıpkı gelişmiş ülkeler gibi çağını yakalamasını ve bilim, sanat, spor gibi alanlara vermiş olduğu özenle diğer ülkelere örnek gösterilmesinin gerçek olmasını isterim.
Farklılıklara saygı duyulan; dil, ten, fikir vb. alanlarda her ne olursa olsun ırkçılığa hayır diyen bir Türkiye var hayalimde. Gençlerin alabildiği eğitimin daha kaliteli olduğu, her gencin kendi ilgi alanlarına ve yeteneklerini geliştirmeye yönelik alabileceği eğitim olanaklarının daha fazla olmasının daha iyi olacağını düşünüyorum ikinci yüzyılımızda. Çünkü bir ülkenin kalkınmasının temeli, eğitiminin sağladığı olanaklarıdır.
"Yurtta barış, dünyada barış!" diyen Atatürk'ün bu sözüne uyarak dünya barışını korumaya değer veren ve onu korumak için elinden gelen her şeyi yapan bir Türkiye görmek isterim ikinci yüzyılımızda.
Doğayı koruyan bir Türkiye isterim. Çünkü doğa bizi besleyen, bize bitkiler sayesinde oksijen verendir. Çevre kirliliğinin en aza indirilmesi ve bitki ile ağaçların korunması, küresel ısınmanın da önlenmesini sağlar.
Tarihi eserlere sahip çıkılan, onları koruyan bir ülke isterim. Çünkü tarihi eserlerimizdir bize geçmişimizi gösteren. Onlardır bize eski zamanlar hakkında bilgi veren. Atatürk'ün de dediği gibi, tarihini bilmeyen bir millet, yok olmaya mahkûmdur. Tarihine sahip çıkan bir ülke isterim gelecekte.
Bunlar imkânsız istekler değil. İkinci yüzyılımıza bunları gerçekleştirerek girebiliriz. Bunun için öncelikle kendimizden başlamalıyız işe. Eğer ki ilk önce birey kendisi davranışlarını düzeltir ve diğerlerine örnek olursa gerisi gelir. İkinci yüzyılımıza böyle bir Türkiye'de girebiliriz. Ancak bunun için hepimizin çalışması ve çabalaması gerek.