Bostanlarda hasat zamanı

Her mahalleye bir bostan sloganı ile hayata geçirilen “Kadıköy Bostanları”nda hasat zamanı başladı. 17 Nisan'da tohumların toprakla buluştuğu Acıbadem Bostanı'nda da mis gibi kokan ürünler toplanıyor

01 Temmuz 2022 - 10:55

Kadıköy Belediyesi’nin Kadıköylülerin sağlıklı ve temiz gıdaya doğrudan erişmesi amacıyla hayata geçirdiği “Her mahalleye bir bostan” projesi kapsamında bu yıl dört mahallede bostanlara alan açıldı.

Önceki yıllar kurulan Moda, Fenerbahçe ve Göztepe bostanlarına bu yıl Acıbadem de eklendi. Nisan ayında çekilen kura ile belirlenen bostan gönüllüleri, açılışın ardından tohumları toprak ile buluşturdu. O tohumlardan hangi meyve ve sebzelerin hayat bulduğunu, sofralardaki yerini aldığını öğrenmek için Acıbadem Bostanı'nı ziyaret ettik. 

“HER GELDİĞİMİZDE BÜYÜYORLAR”

Açılışına gittiğimiz Acıbadem Bostanı’nı iki aylık aradan sonra yeniden ziyaret ettik, açılışta karşılaşıp sohbet ettiğimiz aldığımız bostan gönüllüsü Müjde Sungur ile yeniden karşılaştık. Kendisine bostan çıktığı için çok mutlu olduğunu söyleyen Sungur, “Domates, biber, salatalık, maydanoz, fasulye, marul ektim. Her geldiğimizde büyüyorlar.

O çok heyecan verici oluyor. Onların büyüdüğünü görmek mutlu ediyor. İnsanın kendi yetiştirdiği gibisi yok. İlk aldığım salatayı herkese tattırmak için dilimlere böldüm. Kıtır kıtırdı. Bugün de biber ve marul toplayacağım. Domateslerin kızarmasını da heyecanla bekliyorum.” dedi.

“KARANFİL ÇİÇEĞİ HAYAT BULDU”

Bostan gönüllüsü İlir Mürtay da, “Bu bostan kardeşimin, rahatsız olduğu için gelemedi, biz geldik. Ben de başvurdum ancak kurada çıkmadı. Salatalık, biber ve marullardan olanlar var. Patlıcanlar bir iki haftaya olur. Şehrin ortasında büyük bir fırsat. Çocukların sebzelerin ve meyvelerin nasıl yetiştiğini görmeleri için çok iyi bir alan.

Eşimin annesi 20 yıl önce Arnavutluk'tan karanfil çiçeği fidesi getirmişti. O çiçeğin fidesinden bostana da ektik. O fide burada da toprağa tutundu.” diye konuştu.

“KIŞ SEZONU İÇİN DE BAŞVURUCAM”

Bir başka bostan gönüllüsü Semra Tuncer ise şunları söyledi: “Domates, marul, patlıcan, fasulye, salatalık var. Yeşil soğanı da yeni ektim. Kendi elimle sevgi ile yetiştiriyorum. Haftanın 2-3 günü mutlaka geliyorum. Bütün günün stresini burada atıyorum. Güzel ürünlerimi alıyorum. Çocuklarımla mis gibi kokan ürünleri yiyoruz. Kış sezonu için de başvuru yapıcam. Kış sebzelerini de yetiştirmek istiyorum.” dedi.

“MARKETTEKİLER İLE KIYASLANAMAZ”

Bostanın açılacağını duyunca hemen başvurduğunu söyleyen Hüseyin Özen, “ Bana da oğluma da çıktı. Çok şanslıyız. Toprağı çok seviyorum. Bostanın açık olduğu her gün sabah ve akşam buradayım. Salatalığı, domatesi dalında görmek çok güzel. Ben toplamıyorum. Torunlarımın toplamasını görmek beni daha mutlu ediyor. Buradaki ürünleri markettekiler ile kıyaslayamazsınız.” şeklinde konuştu.

 PERMAKÜLTÜR EĞİTİMİ

Kadıköy Belediyesi tarafından bostan sahiplerine, sahip oldukları küçük bostanları daha verimli kullanmaları için de permakültür eğitimi veriliyor.

Göztepe Bostan Sorumlusu Veda Ağar, bostan sahiplerine sulama teknikleri, toprağın havalandırılması, gübreleme, bostanın yabanıl otlardan temizlenmesi, hangi ürünlerin hangi aralıklarla bakımının yapılmasına ilişkin bilgiler verdi.

 Görevliler tarafından verilen eğitimin çok verimli olduğunu söyleyen Sina Arslan, “Bugün güzel bilgiler öğrendik. Bostan sahibi olmak da çok güzel. En fazla salatalık aldım, marul aldım. Bu aralar pazardan marul almıyorum. Rokam bitti tekrar ektim” dedi.

 Her geldiğinde yeni bilgiler öğrendiğini söyleyen Belgin Bilgin Uğur da, “İstanbul'da doğdum, İstanbul’da büyüdüm, önceleri fidesini görünce tanımadığım ürünleri artık fidesini görünce bile tanıyorum. 4 yaşında kızımın sahip olmadığım tecrübeye sahip olması beni çok mutlu ediyor. O da heyecanlanıyor sularken, çapalarken. Ürünler pazardan aldığım her şeyden daha lezzetli gerçekten” diye konuştu.

 İlke Ceyhan Özmen de şunları söyledi: “Bu eğitimlerle neyi nasıl yapacağımızı, bitkiye nasıl yaklaşmamız gerektiğini, toprakla nasıl mücadele edeceğimizi, doğaya karşı nasıl başarılı olacağımızı öğrendik. Şehir hayatında topraktan çok uzak olduğumuz için, bu bize önemli şeyler katıyor.”


ARŞİV