Ara tatiller kaldırılıyor mu?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ara tatillerin kaldırılabileceğini açıklaması, eğitim bileşenleri arasında tartışma yarattı. VeliDer Genel Başkanı Ömer Yılmaz, “Bu ve benzeri uygulamaların tepeden inme kararlarla hayata geçirildiğini görüyoruz. Bu tür karar alma süreçlerinden vazgeçilmesi gerekiyor” dedi

04 Aralık 2025 - 07:17

Ara tatil uygulamasının kaldırılacağı iddiaları, eğitim sisteminde yıllardır süren plansız değişiklik tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Alınan kararlar, öğrencilerden velilere ve öğretmenlerden tüm topluma kadar geniş bir kesimi etkilerken, eğitim bileşenlerinin görüşlerinin dikkate alınmaması eleştiriliyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 25 Kasım 2025 tarihli açıklamasında, ara tatillerin kaldırılabileceğini belirtmişti. Öğrencilerin tatil dönüşü okula adapte olmakta güçlük çektiğini vurgulayan Tekin, velilerden ve öğretmenlerden yoğun geri bildirim aldıklarını belirterek “Özellikle çalışan anne-babaların bu konuda ciddi sıkıntılar yaşadığını biliyoruz.” demişti.

Konuya dair görüştüğümüz Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Genel Başkanı Ömer Yılmaz, “Bu konuda ne böyle bir talebimiz oldu ne de bizim fikrimiz soruldu. Bakan Tekin’in uzun dönemdir özellikle veliler üzerinden eğitim ile ilgili alacağı kararlarda iktidarın ideolojik talepleri doğrultusunda algı oluşturduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“FİKRİMİZ SORULMADI”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2019’dan bu yana okullarda uygulanan ara tatillerin kaldırılmasıyla ilgili değerlendirmede velilerden çok talep geldiğini, çalışan anne ve babaların sorun yaşadığını ve çocukların tatil sonrası okula dönmekte isteksiz olduğunu belirtti. Ayrıca öğretmenlerin, ara tatil sonrası öğrencilerin adaptasyon sürecinin zor olduğunu ifade ettiğini aktararak, “Velilerden çok talep geliyor, çalışan anne ve babalar sorun yaşıyor. Çocuklar tatil sonrasında okula dönmekte isteksiz oluyor. Öğretmenlerimiz de ara tatil sonrası öğrencilerin adaptasyonunun zor olduğunu söylüyor. İki yıldır analiz yapıyoruz, bu yıl da değerlendirmelerimizi sürdüreceğiz” diye konuşmuştu. Bu açıklamanın etik olmadığını dile getiren Yılmaz, “Bakan, öğrenci velileri üzerinden bir algı yaratarak velilerden talep geldiğini dile getiriyor. Oysa bu konuda ne böyle bir talebimiz oldu ne de bizim fikrimiz soruldu. Bakan Tekin’in uzun dönemdir özellikle veliler üzerinden eğitim ile ilgili alacağı kararlarda iktidarın ideolojik talepleri doğrultusunda algı oluşturduğunu düşünüyoruz. Ara tatillerin çocukların sportif, sanatsal ve kişisel gelişimine katkı sağlayacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Ara tatiller öğretmen, öğrenci ve veli için kendilerini gerçekleştireceği bir zamana dönüştürülmeli” diyen Yılmaz, “Mevcut durumda ara tatil; imkanı olan çocukların kendini geliştirdiği, diğer çocukların ise ev işi yaptığı, çalışmak zorunda kaldığı ya da ekran karşısında vakit geçirdiği bir döneme dönüşmektedir. Ayrıca çalışan birçok veli için de ara tatil önemli bir zorluk oluşturmaktadır. Bu nedenle çocukların okulda ders yapılmadan; etütler, ücretsiz spor faaliyetleri, müze gezileri, film gösterimleri, kitap kulüpleri, yemek yapma, bitki yetiştirme veya bir müzik aleti çalma gibi atölyelerle buluşturulması önemlidir. Tüm bu etkinliklerin, okullara tarikat veya cemaat gibi yapıların girmesine izin verilmeden, öğretmenler tarafından yürütülmesi ise bizim açımızdan temel bir taleptir.” şeklinde konuştu.

“HANGİ KARARLARIN ALINACAĞINI ÖNGÖRMEK ZOR”

Bu tür kararları eleştiren Yılmaz, “Bu ve benzeri uygulamaların tepeden inme kararlarla hayata geçirildiğini görüyoruz. Bu tür karar alma süreçlerinden vazgeçilmesi gerekiyor. Ara tatil başta olmak üzere eğitimle ilgili alınacak kararların muhatapları var. Öğretmenler, öğrenciler, veliler ve sendikalar başta olmak üzere tüm eğitim bileşenleri ile karar alınarak değişiklikler yapılmalı. Eğitim sisteminde sürekli değişiklik yapılmasının temel nedeni, mevcut iktidarın siyasi ve ideolojik talepleri doğrultusunda arzu ettiği sistemi bir türlü oluşturamamasıdır. Bu nedenle yarın eğitimle ilgili hangi kararların alınacağını öngörmek oldukça zor. En kaygı verici nokta ise alınan kararların bilimsel temelden ve pedagojik gerçeklikten uzak olabilme ihtimalidir. Bu durum, başta öğrenciler olmak üzere tüm toplumun geleceğini olumsuz yönde etkilemektedir. Mevcut eğitim sistemi paralı, gerici, piyasacı, dinci, bilimsel olmayan, tek tipçi, cinsiyetçi, kamusal ve laik olmaktan uzak bir sistemdir. Eğitim sistemi, tüm bileşenleriyle birlikte yeniden ele alınmalı ve baştan kurgulanarak çağın ihtiyaçlarına uygun, bütüncül bir yapı oluşturulmalıdır” dedi.


ARŞİV