175 yıllık tarihin peşinde

Kadıköy’ün iskeleleri ve vapurlarının tarihi hakkında önemli araştırmalar yapan Türkiye Denizcilik İşletmelerinden emekli Ali Bozoğlu, “1956-1957 yıllarında bindiğim vapurları hatırlıyorum. Kadıköy’de oturan insanları vapura binerken ve inerken seyretmek anlatılmaz bir duyguydu.” diyor

21 Ocak 2021 - 01:22

İstanbul’un önemli stratejik ulaşım noktalarından biri olan Kadıköy iskelesi ve vapurları tarihte önemli bir konuma sahip. Kadıköy iskelesinden bir vapura binerken bu tarihi dokuyu çoğu zaman hissedebilirsiniz. Kadıköy’de yaşayan ve henüz çocukluk yıllarında denizciliğe merakı olan Ali Bozoğlu bu hissiyatı yaşayanlar arasında yer alıyor. Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ)’de uzun yıllar emek veren Bozoğlu, Kadıköy vapurlarına olan merakını yaptığı araştırmalara yansıtıyor. Kadıköy iskelesi ve vapurlarıyla ilgili tarihi bilgiler elde eden Ali Bozoğlu bu tarihi araştırmasını gazetemiz ile paylaştı.

ESET TUTEL’İN VASİYETİ

2016 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nden emekli olan Ali Bozoğlu, ilkokul yıllarından beri denizciliğe meraklı olduğunu söylüyor. Bozoğlu, “Eskiden Beyoğlu Aynalıçeşme’de oturuyorduk. Buradan Haliç Tersanesi görünürdü ve oradaki gemiler hep dikkatimi çekerdi. Kadıköy’de Misaki Milli Sokağı’nda ve Moda’da akrabalarımız otururdu. Onları sık sık ziyarete giderdik. Vapura bineceğim için çok heyecanlanırdım. Gemilerin isimlerine bakar, ana makinalarının çalışmasını seyrederdim. O yağ ve stim kokusu o kadar hoşuma giderdi ki anlatamam. 1980 yılında Denizcilik Bankası T.A.O ortaklığına girince, Haliç Tersanesine gidip gemilerin nasıl yapıldıklarını seyrederdim.” diyor ve şöyle devam ediyor: “2001 yılında genel müdürlüğümüzün altındaki Tarih ve Sanat Merkezinde göreve başladığım zaman gazeteci merhum Eser Tutel ile tanıştım. Kendisiyle çok iyi dost olduk. Bana tüm bu bildiklerimi toplumla paylaşmam gerektiğini söyledi. Tutel, Denizcilik Fakültesi Mezunlar Vakfının çıkardığı Denizcilik Dergisinde yazı yazardı. Bir sayısında kendi isminin yanında benim ismimi de yazmış, bir sonraki yazıda ise sadece benim ismimi yazmıştı. Sonra kendisi çok ağır bir hastalığa yakalandı. Bana, bundan sonra bu yazıları sen yazacaksın diye vasiyette bulundu. 2006 yılında kaybettiğimiz Eser Tutel’in bu vasiyeti üzerine araştırmalarımı Denizcilik Dergisinin yanında denizhaber.com adlı internet sitesinde de paylaşmaya başladım. Daha sonra İzmir Deniz Ticaret Odası yayını olan Denize Merhaba adlı dergide yazmaya başladım. İzmir Deniz Ticaret Odası yazdığım yazılarımı 2018 yılında kitap haline getirdi.”  


“KADIKÖY VAPARINDA ÖĞRENDİM”u, “Oturmayı ve kalkmayı Kadıköy vapurlarında öğrendim dersem yalan söylemiş sayılmam. 1956-1957 yıllarında bindiğim vapurları hatırlıyorum. Kadıköy’de oturan insanları vapura binerken ve inerken seyretmek anlatılmaz bir duyguydu.” diyor. Bozoğlu şöyle devam ediyor: “Kadıköy ilçesi 1980 yılına kadar İstanbul’un en elit ve en kültürlü ilçelerinden biriydi. Bu farklılığı vapura binerken ve inerken de anlayabilirdiniz. Kadıköy iskelelerinden vapura binen insanlar birbirlerine o kadar saygılıydılar ki önlerindeki insanı rahatsız etmeden binerlerdi. O vapura biniş ve inişler sanki askeri bir birliğin intizam içinde vapura biniş ve inişlerini andırırdı. Vapura binen erkek yolcuların takım elbiseleri, fötr şapkalı kadınlarının şıklıkları gözleri kamaştıracak cinstendi. Kafalarında şapka, ellerinde eldivenleri ile zarafetlerine hayran olmamak mümkün değildi. Özellikle Kadıköy iskelelerinden vapura binen yolcuların tamamına yakını iskele içinde bulunan gazete bayilerinden en az bir gazete mutlaka alırlardı.”

1846 YILINDAN GÜNÜMÜZE

Ali Bozoğlu, Kadıköy iskeleleri ve vapurlarının tarihiyle ilgili önemli bilgiler veriyor: “Kadıköy’e ilk vapur 1846 yılından itibaren çalıştırılmaya başlanmıştır. İlk iskele ise III. Mustafa Camii’nin önlerinde idi. (Bu cami bugün İskele Cami olarak anılmaktadır.) Haydarpaşa Garı’nın inşası sırasında çıkan toprakların Kadıköy’de denize dökülmesi kararlaştırıldığından, iskele meydanın ortasında kalacağı için yeni bir iskeleye ihtiyaç duyulmuştur. 1900’lü yılların başlarında bugünkü Kadıköy-Karaköy İskelesinin bulunduğu alanda yeni bir iskele yapımına başlandı. Ahşap olarak inşa edilen bu iskelede, lodos rüzgârı estiği zaman gemiler yanaşma zorluğu çekiyordu. Bunun yanında artan yolcu talebine de cevap vermemesi nedeniyle işlerliğini kaybetmiş, yalnızca Kadıköy-Adalar seferini yapan gemiler bu iskeleden kalkmaya başlamıştır. 1950 yılında iskele revizyondan geçirilmiş, iskelenin yanına araba vapurunun yanaşması için rampa yapılmıştır. 10 Nisan 1950 tarihinde Kadıköy-Sirkeci Araba Vapur seferleri başlamıştır. Bu seferler Harem İskelesinin açıldığı Mayıs 1966 yılına kadar devam etmiştir. Araba Vapur seferlerinin kalkması ile birlikte Kadıköy-Adalar seferinin yanında Kadıköy-Eminönü arasında sabah üç akşam üç sefer olmak üzere yeni seferler düzenlenmiştir. Bu iskele, günümüzde kullanılan ve Kadıköy-Karaköy seferlerini yapan iskelenin inşa edilmesi için 1979 yılında yıkılmıştır. Buradan yapılan Adalar-Kadıköy seferleri ile Eminönü-Kadıköy seferleri 1926 yılında yapılan iskeleye aktarılmıştır. 1926 yılında Eski Kadıköy Belediye Başkanlığı binasının karşısına yapılan iskele, mimari üslubunda ve kâgir tarzda yapılmış iskelelerin en ünlülerinden birisidir. Mimarı Vedat Tek’tir. Günümüze ulaşan ve hala kullanılan iskele binasının ikinci katındaki Kütahya çini kaplamaları 20. yüzyıla ait olup, Türk çini sanatının değerli belgeleri niteliği taşımaktadır. Kadıköy Adalar iskelesinin kapanması ile Adalar ve Kadıköy-Eminönü seferleri de bu iskeleden yapılmaya başlanmıştır. 8 Ekim 1982 tarihinde Kadıköy-Karaköy seferlerinin açılması ile bu iskele Adalar ve Yalova’ya giden vapurlara tahsis edilmiştir. Ancak yeni iskelede meydana gelen yoğunluk nedeniyle çok kısa bir süre sonra Kadıköy- Eminönü seferleri de bu iskeleden yapılmaya başlamıştır. 1926 yılından 1982 yılına kadar yoğun bir şekilde çalışan bu iskelede, günümüzde Kadıköy-Adalar, Kadıköy- Beşiktaş seferleri yapılmaktadır.”





 


ARŞİV