Olimpik İkonlar Olga Korbut

Spor tarihinde bazı dönemler, içinde birçok sporcuyu barındırsa dahi tek biriyle anılır. 70’ler futbolu Gerd Müller’se 80’ler basketbolu Magic Johnson ve Larry Bird’tür mesela. Bu ikonik karakterlerle aynı döneme denk gelen ötekilerin şanssızlığı tam da budur. Olga Korbut bunun en önemli örneğidir, “Korbut Flip”in yaratıcısı muhteşem bir jimnastikçi, fakat onu öteki yapan yegane şanssızlığı Nadia Comaneci’nin gölgesidir

20 Mart 2024 - 10:40

1972 Münih’te düzenlenen olimpiyatlar, tarihe not düşülen adıyla “Kanlı Olimpiyatlar” içinde çok önemli rekorları ve sporcuları barından bir olimpiyattı. Kara Eylül örgütüne bağlı silahlı militanlar tarafından düzenlenen terör saldırısı sonucu İsrail Olimpiyat Takımı’nın 11 üyesi rehin alındı, rehinelerle bir polisin katledildiği bu olimpiyatlar tarihe adını “Kanlı Olimpiyatlar” olarak bıraktı. Yaşanan katliamın gölgesinde kalan bu dönem ne yazık ki yüzmede yedi dünya rekoru kıran ABD’li Mark Spitz ya da jimnastik literatürüne yeni bir hareket kazandıran Olga Korbut’un adıyla hiç anılmadı.

Olga Valentinovna Korbut 16 Mayıs 1955’te SSCB’de doğdu. 8 yaşında antremanlara başladı. Korbut’un antrenörü Renald Knysh ondan başlarda hiç memnun değildi. Knysh ilk başlarda Korbut'u tembel ve kaprisli buluyordu ancak kısa sürede ondaki potansiyeli gördü. Korbut sıra dışı esnek bir omurga sistemine sahipti. Jimnastikçilerin kaslarının esnek olması zaten beklenen bir özelliktir ancak Korbut’ta bundan daha fazlası vardı adeta bir yay gibi omurgasını döndürebiliyordu. Bu özelliğini kısa sürede fark eden ve sonuna kadar kullanmak isteyen antrenörü Knysh, sonrasında “Korbut Dönüşü” olarak anılan hareketi yarattı. Asimetrik barda geriye doğru salınım yaparak tamamlanan bu hareket Korbut’a 1969'daki SSCB şampiyonasında  beşincilik getirdi. Bu hareketi bir yıl içinde iyice geliştiren Korbut ertesi yıl aynı şampiyonada birinci oldu. Dönemin siyasi zemini düşünüldüğünde spor sadece spor olmakla kalmıyor ve siyasi arenada bir güç göstergesi haline geliyordu. Sovyetler’in bu güç gösterisi için bütün sporcularına uyguladığı katı çalışma takviminden nasibini alan Olga defalarca sakatlandı ve 1972’ye kadar birçok yarışmaya katılamadı.

KORBUT DÖNÜŞÜ

Münih’e çok yoğun bir antreman takvimiyle hazırlanan Korbut takım oyunlarında kendisini gören herkesin favorisi haline geldi ancak ilk denemesinde barda ellerini kaydığından mı bilinmez 3 defa bara tutunamadı ve altın madalyayı bir diğer SSCB’li jimnastikçi Ludmila Tourischeva’ya kaptırdı. Korbut denge çubuğu, zemin egzersizi ve takım yarışmalarını 3 altın madalyayla tamamladı ve asıl hareketi olan dönüşünü sergileyeceği yer asimetrik barına geldi. Korbut ilk gün asimetrik barda denemesini yaptı ancak hareketi tamamlayamadı. İkinci gün hareketi tamamladı ve jüriden 9,8 puan alarak 2. sıraya yerleşti. Fakat bu sonuç izleyici memnun etmeye yetmedi ve salonda bulunan 11 bin kişiyi ayağa kaldırarak dakikalar sürren ıslıklı ve bir alkışlı protesto yaşandı. Protestolar o kadar uzun sürdü ki etkinliğe ara verilmek zorunda kalındı ancak sonuç değişmedi ve Korbut asimetrik barda 2.’likle yetindi.

Hareketini tamamlarken yüzündeki kocaman gülümseme Olga’yı spor tarihine gülen ilk Rus olarak geçirdi. Olimpiyatlardan sonra 1973'te Londra’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda, 1974'te Varna'da düzenlenen Dünya Artistik Jimnastik Şampiyonası'nda yarışan Olga toplamda 2 altın ve 5 gümüş madalya kazandı.

Korbut’un kusursuz tekniği ve barda bir kuğudan farksız süzülmesi izleyende muazzam bir hayret ve hayranlık yaratır. Aynı dönemin diğer iki jimnastikçisi Nadia Commaneci ve Nellie Kim’in gölgesinde kalsa da kendisi hala “Jimnastiğin Annesi” olarak anılır. Kendine has olan bu omurga sistemi sayesinde geliştirdiği “Korbut Dönüşü” daha sonra komite tarafından çok riskli bulunduğu için yasaklı hareketler listesine girdi.

BBC’nin Olga Korbut halkında hazırladığı belgeselde 1972 Münih’ten sonraki sene içinde sadece İngiltere’de 500 bin kızın jimnastiğe başlamasına neden olduğu anlatılır.

 

 

 

 

 

 

 



 


ARŞİV