O bir şampiyon: Kobe Bryant
Sadece sportif başarıları değil hayatlarıyla da insanlara ilham kaynağı olan, yaptıklarıyla dünya tarihine geçen sporun büyük isimlerinin hikâyeleri artık her hafta bu köşede olacak...
26 Ocak 2020 tarihinde televizyonlar, ajanslar son dakika gelişmesi için yayınlarını kestiklerinde bütün dünya şoke oldu. Los Angeles Lakers ile 5 NBA şampiyonluğu elde eden, 18 kez all-star seçilen, 2008’de normal sezonun, 2009 ve 2010’da ise final serisinin en değerli oyuncusu (MVP) ödülünü alan, ABD Milli Takımı formasıyla 2008 ve 2012 Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan Kobe Bryant, ABD California’da yaşanan bir helikopter kazasında hayatını kaybetmişti. 41 yaşında hayata veda eden basketbol efsanesinin yanında 13 yaşındaki kızı da vardı ve o da kazadan sağ kurtulamamıştı.
GENLERİNDE VAR
Tüm zamanların en büyük basketbol oyuncularından biri olan ve çoğu otorite tarafından Michael Jordan’la karşılaştırılan Braynt, 23 Ağustos 1978’de Pensilvanya’da hayata gözlerini açtı. Babası Joe Branyt, Philadelphia 76’ers basketbol takımının oyuncusuydu. Dayısı John Cox ise eski bir NBA oyuncusuydu. Yani basketbol yeteneği onun kanında vardı. Daha çok küçük yaşlarda babasıyla başladığı basketbol eğitimine babasının bir süre İtalya ve İspanya’da forma giymesiyle beraber Avrupa anlayışı da ekledi. Bu onun skorer kimliğinin yanı sıra defansif anlamda da güçlü bir oyuncu olmasına katkı sağladı. ABD’ye döndükten sonra başladığı lise eğitimi sırasında ulusal düzeyde tanınırlık kazandı. Lise basketbol maçlarında sayı rekorları kırıyor kendisini izlemeye gelen özel bir seyirci topluluğu yaratıyordu. Üniversiteyi pas geçerek daha 18 yaşında NBA’e adım attı. Charlotte Hornets tarafından draft edilse de Lakers onu takas etti ve kariyerinin sonuna kadar Lakers formasını üstünden çıkarmadı.
EFSANE DOĞUYOR
18 yıl 2 aylıkken çıktığı ilk maçıyla beraber tarihte NBA sahnesine çıkan en genç oyuncu unvanını da alan Braynt bundan sonra efsanesini kendi elleriyle yazmaya başladı. Kısa sürede ilk beşe yerleşen yetenekli oyuncu Lakers’ın pota altına aldığı süper star Shaquille O’neal ile takımı şampiyonluklara taşıdı. Bu ikilinin iş birliğinde Los Angeles Lakers 2000, 2001 ve 2002 yıllarında üst üste 3 NBA şampiyonluğuna ulaştı. Ancak iki yıldızın anlaşamadığı, takım içinde soğuk bir savaşın sürdüğü haberleri basına yansıdıktan kısa süre sonra adeta Pandora’nın kutusu açıldı ve iki yıldız birbirleri aleyhine açıklamalara başladı. İkisi de birbirlerini fazla egolu olmak ve bütün topların kendisine verilmesini istemekle suçluyordu. Lakers yönetimi zorlu bir kararın eşiğindeydi ve o karar Kobe lehine oldu. Shaq takas edilerek takımdan ayrıldı ve Lakers’ın dümenine Kobe tek başına oturdu. Birkaç yıl bocalama ile geçtikten sonra takım içinde hâkimiyetini tam anlamıyla kuran ve kişisel kariyerinde rekor üzerine rekor kıran Kobe amacına 2009 sezonunda ulaştı. Harika bir sezon sonunda final serisinde Orlando Magic’i adeta süpüren Braynt ve Lakers bir kez daha şampiyonluğa ulaştı. 2010 sezonunda bu kez ezeli rakipleri Boston Celtics’i 4-3’le geçen Lakers bir kez daha mutlu sona ulaşan taraf oldu. 5 NBA şampiyonluğu ve sayısız rekor sonunda artık vücudu sinyal vermeye başlamıştı. Art arda gelen sakatlıklar kariyerinin sonuna geldiğini söylüyordu. 2016 yılında kariyerine nokta koydu. 2020 yılında gerçekleşen helikopter kazasında küçük kızıyla beraber hayatını kaybetmesi bütün spor dünyasını üzüntüye boğdu. NBA yönetimi anısına saygı için All-Star MVP Ödülü’nün ismini Kobe Bryant En Değerli Oyuncu Ödülü olarak değiştirdi.
