Kadıköylü bisikletçi Asya turunda
Kadıköylü bisikletçi İbrahim Yılmaz, Delta Bisiklet sponsorluğu ile hayallerine kavuşuyor; yaklaşık iyi yıl sürecek olan, 23 bin kilometre uzunluğundaki Asya bisiklet turuna çıkıyor.
Harika Şebnem KARABIYIK
İbrahim Yılmaz 1983 Kadıköy doğumlu, Kadıköy’de yaşıyor. Bisiklet tutkusu küçüklüğünden beri var olan ve hayallerinin peşinde koşan bir adam. İşinden, evinden, arabasından ve birçok özel eşyasından vazgeçti ama hayallerinden vazgeçmedi. Hayalleri onu buraya kadar getirdi. Şimdi, Delta Bisiklet’in desteğiyle Asya turuna hazırlanıyor.
Gerçeğe çevirmek için hayallerinin peşinden koşan bu adamı, merak edenler için GazeteKadıköy olarak sayfamıza konuk ettik.
Gerçeğe çevirmek için hayallerinin peşinden koşan bu adamı, merak edenler için GazeteKadıköy olarak sayfamıza konuk ettik.
-İlk olarak sizi tanıyabilir miyiz?
10 Nisan 1983 İstanbul doğumluyum. İstanbul Kadıköy’de yaşıyorum. Pedalşörler bisiklet grubunun aktif üyelerindenim.
10 Nisan 1983 İstanbul doğumluyum. İstanbul Kadıköy’de yaşıyorum. Pedalşörler bisiklet grubunun aktif üyelerindenim.
-Delta Adam projesi nasıl başladı?
Türkiye’de ilk beş yüz firmanın içinde kendi sektöründe lider firmalarda yönetici olarak çalıştım. Mevcut eğitim seviyesinde bir insan için ülkemiz standartlarının üzerinde iyi bir maaşla çalışıyordum. Otuz yaşına gelmeden, iyi bir kariyer, istediğim gibi bir evim ve sahip olmaktan mutlu olduğum 73 model bir vosvosum vardı. Bütün bunlara sahip olduktan sonra hayatımın geri kalanı da şekillenmişti. Ama mutlu görünen bir yaşantım olsa da yapmak istediklerimin bu olmadığının farkındaydım. Kimine göre sahip olduklarımdan vazgeçtim. Bana göre ise, vazgeçmedim, bize öğretilen ve sürüklendiğimiz yaşantıya veda ettim, yaşamak istediğim hayatı kendim seçtim. Ne yapmalı dedim kendime? Spor yapmayı, gezmeyi, paylaşmayı ve yardım etmeyi seviyorum. Sürekli bisiklete binmeli, gezmeli, insanlarla bu mutluluğu paylaşmalı ve bunu bir faydaya dönüştürmeliydim artık. Daha önce zaman bulamamaktan ötürü sürekli ertelemek zorunda kaldığım yoksul çocuklarla ilgili projelerime de bu turla hayat verebilirdim. Aynı zamanda tüm insanlara bir aylık zaman dilimi sarmalında sıkıştırdıkları hayatlarında aslında yapmak istedikleri şeylere ulaşmanın sadece kendi ellerinde olduğu mesajını vermek istiyorum. Bu projeyi önce yakın arkadaşlarıma açtım. Üyesi olmaktan gurur duyduğum pedalşörler bisiklet grubumuzda olan ağabeylerim, ablalarım ve arkadaşlarım ile konuştum. Hepsi yapabileceğime inandıklarını söyleyerek maddi manevi yanımda olduklarını dile getirerek tam destek oldular. Sistemin dayatmalarından yeterince sıkılmıştım. Projem vardı, rotam belirlenmişti. Artık harekete geçmeli dedim. Sistem bize araba, iş, ev üçlemesini gösteriyordu. Önce arabamı sattım, sonra işimden istifa ettim.. Geriye ev kalmıştı, bundan böyle benim evim yeşil ve mavidir, duvarları yoktur! dedim evimi de sattım. Delta Bisiklet ile yapmak istediklerimi konuştum, daha önce tanışıklığımızdan az çok hakkımda fikir sahibi olmuşlardı, Delta Bisiklet ile Kızıltoprak mağazasında projeyi başlattık, sonuna kadar yanındayız dediler. İşte Delta Adam projesi böyle başladı.
Türkiye’de ilk beş yüz firmanın içinde kendi sektöründe lider firmalarda yönetici olarak çalıştım. Mevcut eğitim seviyesinde bir insan için ülkemiz standartlarının üzerinde iyi bir maaşla çalışıyordum. Otuz yaşına gelmeden, iyi bir kariyer, istediğim gibi bir evim ve sahip olmaktan mutlu olduğum 73 model bir vosvosum vardı. Bütün bunlara sahip olduktan sonra hayatımın geri kalanı da şekillenmişti. Ama mutlu görünen bir yaşantım olsa da yapmak istediklerimin bu olmadığının farkındaydım. Kimine göre sahip olduklarımdan vazgeçtim. Bana göre ise, vazgeçmedim, bize öğretilen ve sürüklendiğimiz yaşantıya veda ettim, yaşamak istediğim hayatı kendim seçtim. Ne yapmalı dedim kendime? Spor yapmayı, gezmeyi, paylaşmayı ve yardım etmeyi seviyorum. Sürekli bisiklete binmeli, gezmeli, insanlarla bu mutluluğu paylaşmalı ve bunu bir faydaya dönüştürmeliydim artık. Daha önce zaman bulamamaktan ötürü sürekli ertelemek zorunda kaldığım yoksul çocuklarla ilgili projelerime de bu turla hayat verebilirdim. Aynı zamanda tüm insanlara bir aylık zaman dilimi sarmalında sıkıştırdıkları hayatlarında aslında yapmak istedikleri şeylere ulaşmanın sadece kendi ellerinde olduğu mesajını vermek istiyorum. Bu projeyi önce yakın arkadaşlarıma açtım. Üyesi olmaktan gurur duyduğum pedalşörler bisiklet grubumuzda olan ağabeylerim, ablalarım ve arkadaşlarım ile konuştum. Hepsi yapabileceğime inandıklarını söyleyerek maddi manevi yanımda olduklarını dile getirerek tam destek oldular. Sistemin dayatmalarından yeterince sıkılmıştım. Projem vardı, rotam belirlenmişti. Artık harekete geçmeli dedim. Sistem bize araba, iş, ev üçlemesini gösteriyordu. Önce arabamı sattım, sonra işimden istifa ettim.. Geriye ev kalmıştı, bundan böyle benim evim yeşil ve mavidir, duvarları yoktur! dedim evimi de sattım. Delta Bisiklet ile yapmak istediklerimi konuştum, daha önce tanışıklığımızdan az çok hakkımda fikir sahibi olmuşlardı, Delta Bisiklet ile Kızıltoprak mağazasında projeyi başlattık, sonuna kadar yanındayız dediler. İşte Delta Adam projesi böyle başladı.
-Neden Asya turu ve Asya turu hakkında ne söyliyebilirsiniz?
Kadıköy bana “Işık Doğudan Yükselir” diyordu. Yunanistan bisiklet turundan dönerken, Kadıköy’ün Moda semtindeki evime doğru pedallıyordum, rıhtımda yerde yazan yazı rotamı belirledi. Kadıköy bana “Işık Doğudan Yükselir” diyordu, rotamı tam da bu noktada Asya’ya çevirdim. Delta Adam proje süresi üç yıl. İlk iki yıl Asya Bisiklet turunu kapsıyor. İlk pedal 2014 Mart ayında Kadıköy’den başlayacak. Üçüncü yıl, tur sırasında yaşanan olayları içeren bir sunum ile ülkemizdeki devlet okullarını ziyaret ederek ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza ulaşmayı planlıyoruz. Bu sunum ile yoksul çocukların ihtiyaçlarının yerinde tespit edilerek bu ihtiyaçlara kaynak aktarmak, çocuklarımızın farklı kültürler hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak, bisiklet sporuna özendirmek, spora ve sağlıklı yaşama adım atmalarını teşvik etmek istiyoruz.
Kadıköy bana “Işık Doğudan Yükselir” diyordu. Yunanistan bisiklet turundan dönerken, Kadıköy’ün Moda semtindeki evime doğru pedallıyordum, rıhtımda yerde yazan yazı rotamı belirledi. Kadıköy bana “Işık Doğudan Yükselir” diyordu, rotamı tam da bu noktada Asya’ya çevirdim. Delta Adam proje süresi üç yıl. İlk iki yıl Asya Bisiklet turunu kapsıyor. İlk pedal 2014 Mart ayında Kadıköy’den başlayacak. Üçüncü yıl, tur sırasında yaşanan olayları içeren bir sunum ile ülkemizdeki devlet okullarını ziyaret ederek ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza ulaşmayı planlıyoruz. Bu sunum ile yoksul çocukların ihtiyaçlarının yerinde tespit edilerek bu ihtiyaçlara kaynak aktarmak, çocuklarımızın farklı kültürler hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak, bisiklet sporuna özendirmek, spora ve sağlıklı yaşama adım atmalarını teşvik etmek istiyoruz.
-Proje kapsamında kaç ülkede pedal çevireceksiniz?
Delta Adam projesi kapsamında Asya kıtasında yer alan 23 ülke bisiklet üzerinde kat edilecek. Hedefimizde en az 23 bin kilometre bisiklet sürüşü yer alıyor. Bisiklet üzerinde kat edeceğim ülkeler; Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Nepal, Butan, Bangladeş, Myanmar, Tayland, Malezya, Singapur, Çin, Japonya, Güney Kore, Moğolistan, Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan, Rusya, Ukrayna, Moldova, Romanya, Bulgaristan.Asya’da yoksulluğun, savaşın türlü türlü zorlukların gölgesinde, paylaşmayı, iyiliği ve doğanın bir parçası olmayı öğütleyen, doğu felsefesinin ışığında, bir çocuğun dahi olsa yüzünde yaratacağımız bir anlık gülümsemenin peşine düşüyorum. Mart ayında mümkün olan en doğuya gidiyorum çünkü Işık Doğudan Yükselir…
Delta Adam projesi kapsamında Asya kıtasında yer alan 23 ülke bisiklet üzerinde kat edilecek. Hedefimizde en az 23 bin kilometre bisiklet sürüşü yer alıyor. Bisiklet üzerinde kat edeceğim ülkeler; Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Nepal, Butan, Bangladeş, Myanmar, Tayland, Malezya, Singapur, Çin, Japonya, Güney Kore, Moğolistan, Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan, Rusya, Ukrayna, Moldova, Romanya, Bulgaristan.Asya’da yoksulluğun, savaşın türlü türlü zorlukların gölgesinde, paylaşmayı, iyiliği ve doğanın bir parçası olmayı öğütleyen, doğu felsefesinin ışığında, bir çocuğun dahi olsa yüzünde yaratacağımız bir anlık gülümsemenin peşine düşüyorum. Mart ayında mümkün olan en doğuya gidiyorum çünkü Işık Doğudan Yükselir…