DÜNYA KUPASI HİKAYELERİ-4: En tartışılan final ve çalınan kupa

22. Dünya Kupası, 21 Kasım 18 Aralık tarihleri arasında Katar’da oynanacak. Öncesinde oynanan 21 kupa finalinde yaşanan, son düdüğün çalması ile bitmeyen, yıllarca unutulmayan olayları sizler için derledik. İyi okumalar...

23 Eylül 2022 - 13:12

Kendilerini futbolun mucidi olarak gören ve bununla da gurur duyan İngilizler için 1960’lı yıllara kadar Dünya Kupası’na ev sahipliği yapamamak büyük bir sorun olmuştu. Ne olursa olsun artık ev sahipliği yapmak istiyorlardı. Büyük bir kampanyayla 1966 Dünya Kupası’nın ev sahipliği için başvurduklarında rakipleri de oldukça zorluydu: Batı Almanya ve İspanya. Sonuç açıklandığında Ada’da müthiş bir sevinç dalgası oluşurken kupanın sloganı da ortaya çıkmıştı; futbol evine dönüyor. Her ne kadar ev sahibi İngiltere’de müthiş bir sevinç olsa da kupa öncesi önemli bir sorun boy verdi. FİFA 1964’te açıkladığı kararla kupaya 10 Avrupa, 4 Güney Amerika, 1 Orta Amerika ve Karayip ülkesinin katılmasına karar verdi. Geri kalan 1 kontenjan Asya, Afrika ve Okyanusya ülkeleri arasında oynanacak playoffla belirlenecekti. 2. Dünya Savaşı sonrası tek tek bağımsızlıklarını ilan etmeye başlayan Afrika ülkeleri karara tepki gösterdi. Afrika ülkelerinin toplu olarak boykot ettiği 1966, tarihin toplu boykot edilen ilk ve şimdilik tek Dünya Kupası oldu.

PICKLES KUPAYI KURTARDI
Boykot kararıyla başlayan 1966’nın üzerinde dolaşan kara bulutlar bununla da sona ermedi. Kupa öncesi İngiltere’ye getirilen ve insanların görmesi için sergilenmeye başlayan Dünya Kupası çalındı. Herkes şoke olmuştu. Londra’nın ünlü polis teşkilatı Scotland Yard teyakkuza geçti, her yer didik didik arandı ancak günler geçtiği halde kupadan haber alınamıyordu. İngilizler çözüm olarak kupanın bir kopyasını yaptırdılar ancak tam da bu noktada küçük ve sevimli dost devreye girdi. Sahibinin günlük park gezisine çıkardığı Pickles isimli bir köpek, park edilmiş bir arabanın tekerlek arasına gizlenmiş kupayı buluverdi. Dünya medyasının büyük ilgisini çeken hırsızlık, kahraman Pickles ile zirve yaptı. Pickles hayatının geri kalanında iki sinema filmi ve bazı televizyon dizilerinde rol aldı, sahibine önemli bir miktarda para kazandırdı.

GOL MÜ DEĞİL Mİ?
Afrika ülkelerinin boykotu ile başlayıp kupa hırsızlığı ile devam eden 1966 Dünya Kupası’nın finali de futbol tarihinin en tartışmalı golüyle noktalandı. Pele’li Brezilya’nın gruptan çıkamadığı, İtalya’nın Kuzey Kore’ye yenilerek elendiği kupanın finaline İngiltere ve Almanya kaldılar. Daha 12. dakikada Almanya öne geçti. İngilizler ev sahibi olarak baskı kuramasalar da kısa sürede beraberlik golünü bularak ilk yarıyı eşitlikle bitirdiler. Yoğun yağmur altında oynanan ikinci yarıda, bitime 12 dakika kala İngiltere 2-1 öne geçmeyi başardı. Ancak 89.dakikada ceza sahası içinde oluşan karambolde topu İngiltere ağlarına yollamayı başaran Almanya maça bir kez daha eşitliği getirdi. Maç uzatmalara gitti. 112. dakikada ise futbol tarihinin en önemli ve tartışmalı pozisyonlarından biri yaşandı. Ceza sahasının içinde topla buluşan İngiliz Hurst’ün çektiği şutta top önce üst direğe çarptı daha sonra yerden sekti ve Almanlar topu uzaklaştırdı. İngilizler gol sevinci yaşamaya başlamışlardı bile ama Almanlar oynamaya devam ediyordu. Hakem Gottfried Dienst, yan hakem Sovyet Tofik Bahramov’a danışıp gol kararını verdi. İngilizler bu tartışmalı golle 3-2 öne geçti. Psikolojik olarak yıkılan Almanlar kalelerinde bir gol daha görerek sahadan 4-2 mağlup ayrıldılar. Ancak ne Almany ne de futbol kamuoyu bu golü tartışmaktan vazgeçmedi. Almanya’da üniversiteler matematik olarak topun çizgiyi geçmediğini kanıtlayan tezler ortaya koydular ancak tarih bir kez yazılmıştı.


ARŞİV