Aile boyu spor

Hayatlarını spora adayan Kadıköylü baba oğul, başarılarının sırlarını ve eğitmenliğe giden hikâyelerini anlattı

20 Kasım 2020 - 11:06

Sporu bir yaşam biçimi olarak benimseyen Burçin Terzi ve Cantürk Terzi, birçok spor branşıyla uğraşmış ve eğitmenlik seviyesine ulaşmış başarılı sporcular arasında yer alıyor. Hayatlarını spora adayan Kadıköylü baba oğul, uğraştıkları tüm branşlardan edindikleri tecrübeleri ve bilgileri gazetemize anlattı.

81 KİLODA TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞU

Spor hayatına 1975 yılında jimnastik ile başlayan 53 yaşındaki Kadıköylü sporcu Burçin Terzi, sporun hayatının vazgeçilmez bir parçası olduğunu söylüyor. Terzi, “Jimnastikle uğraştıktan sonra spor hayatıma kung-fu ile devam ettim. Bunun yanı sıra siyah kuşaklı bir karateciyim. Bu sporların çoğunu Almanya’da yaptım. 1980’li yıllarda kick boksa başladım. 2000 senesine kadar da thai boks yaptım. 2001 ve 2002 yıllarında muaythai federasyonu kurulmuştu. O zamanlar yaşımın ilerlemiş olduğunu da göz önüne alarak katılmak istedim. Çünkü ilk defa resmi olarak şampiyon olmak istiyordum. Girdiğim ilk yıl 81 kiloda Türkiye şampiyonu oldum. Daha sonraları ise MMA’e (Karma Dövüş Sanatları) yöneldim. Çünkü MMA dünyada çok popüler olmaya başlamıştı.” diyor ve şöyle devam ediyor: “MMA’de güreş bilmek şarttır. Daha öncesinde bir Rus kulübünde 8 yıl sambo güreşi yaptığım için altyapım vardı. Bulgaristan, Gürcistan, Rusya gibi yerlerde MMA dövüşleri yapmaya başladım. 2010 yılına geldiğimizde ise aktif olarak dövüşmeyi bıraktım ve yoluma sadece eğitmen olarak devam ettim.”

Şu anda fitness eğitmeni olarak çalışan Burçin Terzi, bunların yanında boks, kick boks ve güreş eğitimleri de verdiğini söylüyor. Terzi, “Sporcu olmak yetenekli olmanın dışında çalışarak da kazanılabilir. Ben beslenme alışkanlıklarıma uzun yıllardan beri çok dikkat ediyorum. Dışarıdan yemek yemiyorum ve yediğim besinler hep aynıdır. Şeker, tuz ve hamur işi hayatımda hiç yok. Bol sıvı ve protein almaya çalışıyorum. Karbonhidratı vücuduma yetecek kadar alırım. Spor yapmanın bir üst yaş sınırı da yoktur. Ben şu anda 53 yaşındayım. Bugün rahatlıkla 20 km koşabilir, 60 kiloyu sırtıma alıp 100 tekrar squat yapabilirim. 30 kiloyla 200 tekrar bench basabilirim. Kendime ait rekorlarım var, bu tamamen çalışmayla alakalı.” ifadelerini kullanıyor.

“YETERLİ DESTEK VERİLMİYOR”

Koyduğu hedeflere ulaştığını ve spor alanında istediğini elde ettiğini söyleyen Burçin Terzi, hayatına yurt dışında devam etseydi çok daha başarılı olabileceğini düşünüyor. Bunun nedenlerini ise şöyle açıklıyor: “Şu anda Türkiye’de sporculara yeteri kadar destek verilmiyor ve bir spor kültürü yok. Maalesef spor hobiden öteye gidemiyor. Yurt dışındaki sporcular profesyonel olarak yaptıkları sporun kesinlikle karşılığını alıyorlar. Türkiye’de ayakta kalmayı mı yürüteceksiniz yoksa sporu mu? İkisi aynı anda olamıyor. “Şu an ders verdiğim öğrencilerimin çoğu bu işi hobi olarak yapıyorlar. ”  Terzi ekliyor: Amacım sporu işkenceye değil zevke dönüştürmek.”

“HERKES FARKLI OLMALIDIR”

Oğlu da kendisi gibi sporcu olan Burçin Terzi, kendi ailesinden sporla alakalı bir teşvik almadığını ve kendi ailesinde sporla uğraşan birinin bulunmadığını belirtiyor. Bu durumun içinde yatan spor aşkıyla alakalı olduğunu dile getiren Terzi, oğlunu spora teşvik etmesiyle alakalı şunları söylüyor: “Spor bir disiplin işidir ve yaşam tarzıdır. Spor yapan insanlar kötü alışkanlıklardan uzak dururlar ve kuralcıdırlar. Ayrıca kendilerini eğitmeyi iyi bilirler. Ben bu yolda yürürken hiç zorlanmadım, çünkü işimi severek yapıyorum. Hayatımda hiç başka işlerde çalışmadım. Hayatımı hep spor yaparak kazandım. Oğlumla spor yaparken kesinlikle bir fikir ayrılığına düşüyoruz. Çünkü onun kendi tarzı var. Ben ona çocukluğundan beri bir tarz yükledim. O yüklediğim tarz çocuğumun üstünde yorumlanıyor. Kısacası her yiğidin ayrı bir yoğurt yeme tarzı vardır. Herkes farklı olmalıdır. İnsanlar farklı olduğu zaman güzellikler ortaya çıkar.”

“DÜZEN SAĞLAMAK ZOR İŞ”

24 yaşındaki Kadıköylü sporcu Cantürk Terzi, küçük yaşlardan beri sporla ilgilendiğini belirtiyor. Terzi, “Spor hayatıma 7-8 yaşlarında Fenerbahçe Spor Kulübü’nde koşu ile başladım. İki sene kick box, bir sene muay thai yaptım ve 6 senedir de boks yapıyorum. Bunun yanında yaklaşık 12 senedir fitness yapıyorum ve bu alanda eğitimler veriyorum.” diyor ve şöyle devam ediyor: “İki sene koşu sporuyla ilgilendim. Katıldığım ilk müsabakada düşerek dizimi kanattım ve bu sporu bırakmaya karar verdim. Yaklaşık 8 sene futbol oynadım fakat futbolda pek başarılı değildim. Bireysel sporlarda daha başarılı olacağımı düşünüyordum ve bu sebeple dövüş sanatlarına yöneldim.”

“Spor benim için kesinlikle disiplini ve sürekliliği ifade ediyor” diyen Kadıköylü genç sporcu Cantürk Terzi, bir gün veya bir hafta spor yapılmadığı takdirde kişinin hedeflerine ulaşamayacağına dikkat çekiyor. Terzi, “Düzen sağlamak gerçekten zor bir iş. Sosyal hayattan ödün vermeniz gerekiyor. Örneğin arkadaşlarınızla buluşamıyorsunuz ve plan yapamıyorsunuz. Kısacası hayatınızı spora göre şekillendiriyorsunuz diyebilirim. Kurallara uyulduğu sürece sporda belli bir noktaya varılabilir ve istenilen fiziğe ulaşılabilir.” diyor.

“SPOR KENDİNE VERDİĞİN DEĞERDİR”

Spor hayatının başlamasında babasının büyük bir payı olduğunu belirten Cantürk Terzi, babasının kendisine ilham kaynağı olduğunu söylüyor. Terzi, “Çocukken babam beni zorla spora götürürdü. Zorla sahilde koşu yaptırırdı. Bu yaptıklarım için ileride bana teşekkür edeceksin diyordu, haklıymış. Bana böyle bir alışkanlık kazandırdığı için minnettarım.” ifadelerini kullanıyor. Sporda ders verme aşamasına yaklaşık 10-12 yıl sonra geçtiğini belirten Terzi, bu noktada tecrübe edinmenin çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Terzi, “Kısa bir spor hayatı yaşayıp, kulaktan dolma bilgilerle eğitim vermek çok yanlış. Eğitim belgesi olan herkes eğitim vermemelidir. Çünkü eğitim belgeleri yaklaşık 10 günde alınabiliyor. Bazı insanlar bu işe hayatlarını veriyor. 10 günde hiçbir şey öğrenemezsiniz ve öğretemezsiniz. 10 gün eğitim alan bir kişi öğrencisini sakatlayabilir ve onu spordan soğutabilir. Kısacası hayatını bu işe adamış olan insanların kapsamlı bir eğitimden geçtikten sonra eğitmen olması gerekiyor” diyor.

Babasıyla spor yaparken bazı konularda anlaşamadıklarını söyleyen Cantürk Terzi, “Eskilerin birazcık yeniliğe kapalı olduklarını söyleyebilirim. Bunu eski-yeni çatışması olarak da düşünebilirsiniz. Biz genç sporcular olarak yeniliğe çok açığız ver her şeyi öğrenmek istiyoruz” diyor ve son olarak şunları söylüyor: “Çevremdeki sporcu arkadaşlarımı, babamı ve Rıza Polat hocamı kendime her zaman örnek alırım. Üzerimde çok emekleri var. Yaşımın da artık geldiğini düşünüyorum ve boks alanında dünya olimpiyatlarına katılmak istiyorum.”


ARŞİV