"Şiddete uğramak günlük rutinimiz"

Hemşireler Haftası dolayısı ile görüştüğümüz THD Genel Başkanı Azize Atlı Özbaş, uğradıkları şiddetin hemşirelerin günlük rutini haline geldiğini belirterek, “Hemşirelerin yaşadığı sorunlar hasta güvenliğini riske atar, hastaların iyileşmesinde gecikmeye yol açar, bakımın kalitesi düşer, toplum sağlığı zarar görür.” dedi.

19 Mayıs 2023 - 08:35

Salgın zamanlarında, doğal felaketlerde sağlık çalışanları büyük bir özveri ile çalışmayı sürdürür. Zor koşullarda mesleğini yapan sağlık çalışanları içerisinde  hemşireler de yer alıyor. Mayıs ayının 12’si ile 18’i arasında gerçekleşen Hemşireler Haftası'nda mesleğin önemine dikkat çekiliyor, yaşanan sorunlar masaya yatırılıyor. Bu yıl “Bizim hemşiremiz, bizim geleceğimiz” sloganıyla kutlanan Hemşireler Haftası vesilesiyle Türk Hemşireler Derneği (THD) Genel Başkanı Azize Atlı Özbaş ile hemşirelerin yaşadığı sorunları ve sorunların çözüm önerilerini konuştuk.

“İYİLEŞMEDE GECİKMEYE NEDEN OLUR”

“Hemşirelerin yaşadığı sorunlar, hemşirelerin değil sağlık sistemin sorunlarıdır. Hemşirelik sorunları toplumun sorunlarıdır.” sözleri konuşmaya başlayan THD Genel Başkanı Azize Atlı Özbaş, şöyle devam etti: “Çünkü hemşirelerin karşı karşıya kaldığı sorunlar hasta güvenliğini riske atar, hastaların iyileşmesinde gecikmeye yol açar, hastalarda istenmeyen sorunların ortaya çıkması ile sonuçlanır. Hemşirelerin verdiği bakımın kalitesi düşer, toplum sağlığı zarar görür. Sağlık hizmetlerinin yaklaşık yüzde 80’i hemşireler tarafından yürütülür. Sağlık hizmetlerinin yaklaşık yüzde 80’inde hemşirelerin eli, emeği, alın teri vardır. Bu açıdan hemşirelerin yaşadığı sorunlara toplumun da sahip çıkması, hemşirelerin çalışma ortamlarının iyileştirilmesi için hemşirelerin yanında mücadele etmesi gerekir.”

Hemşirelerin ülkemizde yaşadığı sorunları, hemşirelik eğitimi, hemşirelik mesleğinin icrası ve hemşirelik hizmetlerinin yönetimi olarak üç ana başlık altında ele aldıklarını dile getiren Özbaş, “Bu sorunlar halkımıza arzu ettiğimiz nitelikte bakım vermemizin önündeki engellerdir. İlk olarak hemşirelik eğitiminde niteliğin sağlanmasında ve sürdürülmesinde ciddi engellerimiz var. Hemşirelik bölümü ile fakültelerinin amacı toplum sağlığına yönelik hizmet sunacak, mesleki etik ilke ve değerlere bağlı, hemşirelik bilgi ve becerilerine sahip hemşireler yetiştirmek. Hemşirelik eğitiminin, hemşire akademisyenler eliyle yönetilmesi ve uygulanması gerekir” dedi.

“MESLEĞİN GELECEĞİ RİSK ALTINDA”

Hemşirelik dışında, biyoloji, kimya, mühendislik, veterinerlik gibi farklı uzmanlık alanlarından kişilerin hemşirelik bölüm/fakültelerinin kadrolarına yönetici ve eğitici olarak atandığını gördüklerini, bunun da kendilerini üzdüğünü söyleyen Özbaş, “Hatta bu atamalarda Fırat Üniversitesi örneğinde olduğu gibi iyice ileriye gidilmiş, iç hastalıkları uzman hemşireliği unvanı için kabul edilen yüksek lisans öğrencisine, patoloji uzmanlığı olan bir veteriner danışman olarak atandı. Bu atamalar, hemşirelik eğitiminin niteliğinin korunması önünde engel teşkil ediyor, hemşirelik mesleğinin geleceğine ve toplum sağlığına yönelik ciddi riskler barındırıyor.” diye konuştu.

Azize Atlı Özbaş, hastanelerde başhemşirelik pozisyonlarının kaldırıldığını, liyakata dayalı olmayan, hemşire olmaları da yasal olarak gerekmeyen yöneticiler tarafından hemşirelik hizmetlerinin yönetildiğinin altını çizerek, “Son derece yetkin, meslek bilinci yerinde olan,  bakım kalitesi ve hasta güvenliği önceliği olan meslektaşlarımız yönetici olarak atansalar bile sözleşme usulü ile çalıştıkları ve pozisyonları başhekim ya da farklı güçlerin inisiyatifine bağlı olduğu için bağımsız bir şekilde çalışamıyor, karar verici olamıyor.” dedi.

YÖNETİCİ, SENDİKA BASKISI…

Özbaş, “Hemşirelerin çalışma koşulları çeşitli sorunlar barındırıyor. Yeterli sayıda hemşire istihdam edilmemesi, yetersiz hemşire işgücünden tıbbı sekreterlik uygulamaları, barkod okutma, konsültasyon, tetkik isteme gibi hem hemşire görev tanımlarının dışında olan hem de yasal ve etik açıdan sorun teşkil eden uygulamalar bekleniyor. Bu koşullara eklenen yönetici baskısı, sendika baskısı, düşük ücret gibi olumsuzluklar ise hemşirelerde tükenmişlik, erken emeklilik, istifa, yurt dışına gitme gibi seçeneklere yönelmeye yol açıyor. Günümüzde bir hemşirenin almış olduğu ücret insanca yaşamasına ve çalışma koşulları ise kendi sağlığını korumasına imkân vermiyor. Şiddet vakaları ise artık günlük rutinimizde yer alıyor. Medyada haber olarak bile değer görmüyor.” diyerek yaşadıkları sorunlara dikkat çekiyor.

HEMŞİRELERİN TALEPLERİ

THD'nin hem eğitim hem yönetim hem de mesleğin icrası alanında ciddi bir mücadele yürüttüğünü, her fırsatta çözüme yönelik olarak yetkililere seslendiklerini dile getiren Özbaş, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası'nda, Cumhuriyetin 100. yılında, 90. yaşını kutlayan Türk Hemşireler Derneği olarak taleplerini şöyle sıraladı:

- Hemşire istihdamına, hemşirelerin işte tutulmasına, ülkede tutulmasına öncelik veriniz. 

-Hemşirelerin çalışma koşullarını iyileştiriniz.

- Baskıdan, mobbingden, şiddetten arındırılmış ve iş barışı sağlanmış çalışma ortamları için gerekli önlemleri alınız. 

-İçinde hemşirelerin de yer aldığı tüm sağlık çalışanları için adil, insan onuruna yakışır şekilde yaşamı mümkün kılacak bir ödeme sistemi getiriniz. 

-Toplumun sağlık ve bakım gereksinimlerini temel alarak hemşirelik iş gücü planlaması yapınız ve gerekli kaynakları sağlayınız. 

-Hemşirelik eğitimine yatırım yapınız, hemşirelik eğitiminde niteliği gözetiniz. 

-Hemşirelik mevzuatını uygulayınız, güçlendiriniz, hemşire rol ve sorumluluklarımızın tam olarak yerine getirmemizin önündeki engelleri kaldırınız. 

-Bizler sağlık çalışanlarıyız, bilim insanlarıyız, araştırmacılarız, eğitimcileriz ve liderleriz. Bu alanlarımıza saygı duyunuz ve gerekliliklerini yerine getirmemiz için koşulları oluşturunuz, geliştiriniz. 

-Hemşireliğin deneyimli ve güvenilir sesi olarak, 90 yıllık tecrübesiyle toplumumuza hak ettiği bakımı sunabilecek nitelikte bir hemşirelik için mücadele eden derneğimizin sağlık politikalarında aktif rol almasını destekleyiniz. Hemşireliğe yatırım, geleceğe yatırımdır, güçlü ve sürdürülebilir sağlık sistemlerine yatırımdır.


ARŞİV