GDO'lu gıdalar ve gıda güvenliği
Caddebostan Gönüllüleri’nin organize ettiği seminerde konuşan Prof. Dr. Şaminur Topal, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar(GDO) ve gıda güvenliği konusunda bilgiler verdi.
Caddebostan Gönüllüleri’nin organize ettiği seminerde konuşan Prof. Dr. Şaminur Topal, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar(GDO) ve gıda güvenliği konusunda bilgiler verdi.
Topal, bio-teknolojik süreçler kullanılarak üretilen ürünlerin, dünya pazarındaki paylarının yüzde 31 olduğunu, yatırımla yüzde 77 geri kazanım sağlayarak tarım ve gıda sektörleri için çok cazip bir getiriye sahip olduklarını belirtti.
Bir canlıya genellikle farklı türlerden olmak üzere bir veya daha çok genin (transgen) aktarımı ve eklenmesiyle elde edilen canlıya “genetik olarak değiştirilmiş (modifiye) organizma”, kısaca GDO veya transgenik organizma dendiğini belirten Prof. Dr. Topal, transgenik uygulamaların üç şekilde yapıldığından söz etti:
-Bir bakteriden bir bitkiye, bir hayvandan bir bitkiye yapılan aktarımlar
-Bir bitki türünden diğerine yapılan aktarımlar
- e.Coli bakterisinden modifikasyonla geliştirilen yeni organizmaya aktarımlar
Dünyada 17 ülkede bio-teknolojik tarım yapıldığını ve diğer dünya ülkelerine satıldığını ifade eden Topal, bu ürünlerin soya, mısır, pamuk, kanola(kolza) pirinç, ayçiçeği, yerfıstığı, domates ve çilek olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Şaminur Topal, “GDO’lar tarlalarımızı, soframızı ve hayatımızı tehdit etmektedir. Birçok rahatsızlığa ve ölüme sebebiyet vermektedir. Ayrıca üçüncü dünya ülkelerinde biyolojik silah olarak kullanılmaktadır.” dedi.