Araştırma sonuçları aşı olun diyor!

Yoğun Bakım Derneği’nin 11 Ağustos tarihli verilerine göre yoğun bakımdaki 952 COVİD hastasının yüzde 51.4’ü hiç aşı yaptırmamış. Araştırmaya göre aşı dozlarını tamamlamayanlar büyük risk altında. Aşılarını tamamlayanların ise yüzde 3’ü yoğun bakıma yatıyor, 2 doz Biontech olanlardan entübe olan hasta yok

16 Eylül 2021 - 11:09

Türk Yoğun Bakım Derneği, Türkiye’deki 60 yoğun bakım ünitesinde koronavirüs hastaları üzerinde araştırma yaptı. 11 Ağustos'ta tedavi gören 952 koronavirüs hastası ile ilgili aşı analizinden çıkan sonuçlar ise dikkat çekici. Buna göre, yoğun bakımda yatan hastaların yüzde 51.4'ünün hiç aşı yaptırmadığı tespit edildi. İlk dönem 2 doz Sinovac aşısı olanların da aşı koruyuculuğunun azaldığı gözlemledi. Sonuçlara göre aşı yaptırmayanlar, iki doz Sinovac olup vakti geldiği halde üçüncü dozu olmayanlar ve aşı dozlarını tamamlamayanlar büyük risk altında.

Yapılan araştırmanın araştırma sorumlusu, Türk Yoğun Bakım Derneği önceki dönem başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, “Aşılar her halükarda sizin hastalığa yakalanmanızı önlüyor ve yakalansanız bile çok hafif geçirmenizi sağlıyor. Aşı kararsızlığının gereği yok” dedi.

“MÜCADELE KOLAY OLMUYOR”

Türk Yoğun Bakım Derneği önceki dönem başkanı İsmail Cinel, “Tüm sağlık uzmanları korona virüsüyle savaştı, bunların en önünde yoğun bakım uzmanları geliyor. Hastaların yüzde 80’i hastalığı hafif geçiriyor ama yüzde 5’i kritik, ağır geçiriyor. Ağır geçirenler yoğun bakımlara düştükleri zaman mücadele kolay olmuyor. Ülkemize aşı girmeden önce ikinci piki yaşadık ve bu dönemde Türkiye’de 6.000 yoğun bakım hastası oldu. Yoğun bakım ekipleri müthiş bir mücadele verdi” dedi.

“SİNOVAC’DA KORUYUCULUK AZALIYOR”

Türk Yoğun Bakım Derneği tarafından geçtiğimiz günlerde 60 yoğun bakımda araştırma gerçekleştirildi. Araştırmanın sorumlu araştırmacısı Cinel, “Yaptığımız araştırmanın Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi etik kurul onayı ve Sağlık Bakanlığı etik kurul onayı var. 11 Ağustos’a tüm Türkiye’de 60 yoğun bakımı taradık ve 952 hastaya ulaştık. Bu hastaların verileriyle bir yüzdeler grubu ortaya çıkardık” dedi ve araştırma sonucunda edinilen verilerden bahsetti: “Araştırma sonucunda gördük ki yaklaşık 10 kişinin 5’i hiç aşı olmamış. 10 kişinin 4’ü ise eski dönem 2 doz Sinovac aşısı olmuş. Yani aslında onlar da aşısız. Etki süresi geçen bir aşının hiçbir önemi yok. İnsanlar aşının etki süresinin ne kadar olduğunu bilmiyorlardı, 3-6 ay deniliyordu. Delta varyantında Sinovac aşısının 2 buçuk aydan sonra etkisini yitirdiğini gözlemledik. Literatürde Sinovac aşısının 3-6 ay koruyuculuk sağladığı belirtiliyordu. Biontech için de 8-12 ay deniyordu. Ama bizim gözlemlerimizde 2 buçuk aydan sonra Sinovac aşısında koruyuculuk azalıyor. Biontech ilk nisan ayında yapılmaya başlandı, bu sebeple böyle bir şey gözlemlemedik. Şu an için Biontech’in etki süresiyle ilgili bir şey söylemek mümkün değil fakat 5 ay koruduğu kesin.”

“ASLINDA ONLAR DA AŞISIZDI”

Sinovac aşısı olanların aşısız kabul edilmesi gerektiğini belirten Cinel, “2 doz Sinovac olanlar 10’da 4 oranında yoğun bakımlara düştüler, çünkü aslında onlar da aşısızdı. 11 Ağustos ve 11 Eylül tarihleri arasında ise bazı farklar var. Eski dönem 2 doz aşı olanlar 11 Ağustos’ta 10’da 4 oranında yoğun bakıma düşüyorsa, şimdi yoğun bakımlara 10’da 6 oranında düşüyorlar. Çünkü artık aşının etkisi iyice geçti. Böyle de bir durum söz konusu” ifadelerini kullandı.

“ÖNEMLİ OLAN ETKİ SÜRESİ”

Üçüncü doz aşı hakkı tanınması üzerine de konuşan Cinel, “Bizim araştırmalarımız 2 doz Sinovac olduktan sonra 3.doz aşı hakkı tanınanların bu üçüncü dozu olmadıkları için yoğun bakıma düştüklerini gösterdi. Üçüncü dozu olup da yoğun bakıma düşme oranı ise yüzde 3 civarı. Burada şuna dikkat etmemiz gerekiyor. Aşının kaçıncısını olduğumuzun bir önemi yok. Önemli olan olduğumuz aşının etki oranının ne kadar sürdüğüdür. Eğer aşı 3 ay koruyorsa, 3 ay sonra tekrar aşı olmak zorundasınız” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Hiçbir aşının yüzde yüz koruyuculuğu yok. Yüzde 3 oranında yoğun bakıma düşmek, aslında aşının koruduğunu da gösteriyor. Bakterilere karşı antibiyotikler var fakat virüslere karşı henüz yok. O yüzden biz yoğun bakımda organ fonksiyonlarıyla uğraşıyoruz. Antibiyotik vermeden uğraşıyoruz, adeta fırtınanın geçmesini bekliyoruz. 2 doz Biontech aşısı olup da yoğun bakımda entübe edilen hasta yok. Bu çok önemli bir veri. Entübe hasta olmaması demek, organ fonksiyonlarının fazla bozulmaması demek. Aynı zamanda ölen yok demek. Bu çok iyi bir sonuç.”

“AŞI KARARSIZLIĞININ GEREĞİ YOK”

Geçtiğimiz günlerde getirilen PCR testi zorunluluğu hakkında konuşan Cinel, konuyla ilgili şunları söyledi: “Aşı olmayayım, onun yerine PCR testi olayım diye bir kıyaslama söz konusu olamaz. PCR testi ile aslında insanlara kibarca aşı olun deniyor. PCR yalancı sonuç verebilir. PCR testi olana kadar hastalığı kapmış ve başka kişilere bulaştırmış olabilirsiniz. Bunlar çözümsel şeyler değil. Eğer köyde yaşıyorsanız, orada izole bir yaşamınız varsa aşı olmayabilirsiniz ama motropoller için aşı bir zorunluluk. Son zamanlarda gebeler çok fazla yoğun bakıma düşmeye başladı. Onlar da aşıdan çekindikleri için bu durumdalar, oysa ki ilk 3 ayın sonunda mutlaka aşı olmaları gerekiyor. Aşılar her halükarda sizin hastalığa yakalanmanızı önlüyor ve yakalansanız bile çok hafif geçirmenizi sağlıyor. Aşı kararsızlığının gereği yok. Bunların yanında maske ve mesafe kurallarına da uymaya devam etmek gerekiyor. Ben aşı oldum, artık maskesiz kalabalıklara karışabilirim diyemezsiniz. Pandemi devam ettiği sürece böyle bir şey mümkün olamaz.


ARŞİV