Çalışanlara “korona virüsü” eğitimi

Kadıköy Belediyesi çalışanlarını korona virüsü hakkında bilgilendirmek amacıyla eğitim toplantısı düzenledi. Toplantıya katılan Dr. Zeynep Nüket Ceylan, virüsün öksürme ve aksırma yoluyla bulaştığına dikkat çekti ve ellerin sık sık yıkanması gerektiğine işaret etti

20 Şubat 2020 - 11:02

Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan, deniz ürünleri ve çeşitli vahşi hayvan et ürünlerinin de satıldığı pazardan insana bulaştığı düşünülen ve ölümlere neden olan yeni korona virüsü (2019-nCoV) tüm dünyada endişe uyandırıyor. Bu enfeksiyonun Çin’in dışındaki diğer ülkelerde de görülmeye başlanması bu virüse karşı nasıl önlem ve tedbir alınması konusundaki çalışmaları da hızlandırdı. Kadıköy Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü de belediye çalışanlarını korona virüsü hakkında bilgilendirmek amacıyla eğitim toplantısı düzenledi. Kadıköy Belediyesi Brifing Salonu’nda gerçekleşen toplantıda, Kadıköy Belediyesi Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği’nde Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Zeynep Nüket Ceylan, önemli ve yol gösterici bilgiler paylaştı.

“SONBAHAR VE KIŞIN KARŞILAŞIYORUZ”

“Korona virüsü insanları ve çok çeşitli hayvan türlerini etkiler. Her yıl bu virüslerle sonbahar ve kış aylarında karşılaşıyoruz.” diyerek konuşmasına başlayan Dr. Zeynep Nüket Ceylan, şöyle devam etti: “Boğaz ağrısı, kuru öksürük, burun akıntısı, halsizlik ile seyreden soğuk algınlığına sebep oluyorlardı. Hepimiz hayatımız boyunca bir kere karşılaşmış olabiliriz. Çok nadir olarak da daha ağır problemlere yol açıp zatürreye neden oluyorlardı. Bu virüslerin 3 ya da 5 günlük kuluçka süreleri vardı. Hastalık belirtisi ortaya çıktıktan sonra 4 ile 6 gün kendini sınırlayan ılımlı enfeksiyonlardı.”

“YARASADAN SARS, DEVEDEN MERS”

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Nüket Ceylan, “2002 yılında virüs farklı bir yapı kazandı. Soğuk algınlığından daha ağır seyreden enfeksiyonla karşılaşılmaya başlandı. Bu virüse SARS korona virüsü aldı verildi. Şubat 2003’te Çin’in Guangdong bölgesinde ilk önce yarasalardan palmiye misk kedisine ve buradan da insanlara bulaştığı düşünülen hastalık 8 ay süre ile sınırlandı. Olguların çoğu Çin’den olmak üzere 5 kıtadan 33 ülkede 8 bin kişiyi etkiledi ve yaklaşık 800 kişi bu hastalıktan hayatını kaybetti. Yıllar sonra 2012 yılında yeni farklı bir virüs görüldü. Bu da MERS korona virüsü. Suudi Arabistan’dan başlayan deveden insana bulaştığı düşünülen ve 2018 yılının Haziran ayına kadar devam eden bu farklı MERS korona virüsü enfeksiyonu, 5 kıtada ve 27 farklı ülkede 2229 olguda görüldü ve 791’i hayatını yitirdi.” şeklinde konuştu.

“ÖKSÜRÜK, YÜKSEK ATEŞ...”

2018 yılından beri MERS’in görünmediğini dile getiren Dr. Zeynep Nüket Ceylan, “31 Aralık 2019 tarihinde Çin’in 11 milyon nüfuslu Wuhan şehrinde bir grup halinde hastanın zatürre olduğu tespit edildi. Bu hastalar da canlı hayvan pazarında çalışan kişiler. Yeni korona virüsünün hangi hayvandan geçtiği tartışma konusu. Ama yabani hayvan satılan balık pazarının çıkış odağı olduğu kesin. Öksürük, yüksek ateş, nefes darlığı ile solunum yolu hastalıkları belirtileri arasında. Daha ciddi vakalarda zatürre yerleşiyor ve ağır solunum yolu rahatsızlığı meydana geliyor. Böbrek ile multi organ yetmezliğine ve ölüme yol açabilir.” dedi.

“VİRÜS DAHA AĞIR SEYREDEBİLİR”

Hasta kişinin öksürmesi ve aksırması yoluyla saçtığı damlacıklardan virüsün bulaştığına dikkat çeken Dr. Ceylan, bilgilendirmeyi şöyle sürdürdü; “Bu damlacıkları solunum yolu ile alabiliriz. Ama esas bizi enfekte eden ellerle dokunduğumuz yüzeylerden kendi kendimize bulaştırmamız. Astım, şeker ve kalp gibi kronik hastalığı olan kişilerde virüsün daha ağır seyretme riski fazla.10-14 güne kadar kuluçka süresi olduğu düşünülen virüs, 5 kıta ve 24 ülkede etkili oldu. Yeni korona virüs için özel antiviral bir tedavi henüz yok. İnfluenza için kullandığımız ilaçlar var. Ama bu virüs  için henüz bir ilaç ve aşı yok. Hastalara destek tedavisi veriliyor. Bu virüsün üzerine bakteriyel bir enfeksiyon da gelebilir. Ona yönelik tedavi var. Şunu da ayrıca vurgulamak istiyorum antibiyotikler virüsler üzerinde etkili değildir. Sadece bakteriler de işe yarar.”

“GIDA GÜVENLİĞİ VE HİJYEN ÖNEMLİ”

Gıda güvenliğinin önemine işaret eden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceylan, sütün ve hayvansal ürünlerin çiğ olarak tüketilmemesi gerektiğine vurgu yaparak, sözlerine şu bilgileri ekledi: “Çiğ tüketilecek sebze ve meyveler iyice yıkanmalı. Toplu taşımalardan indikten sonra elimizi, yüzümüzü ve burnumuzu yıkamak önemli. İnce maske takmak büyük damlacık enfeksiyonlarını bir parça önleyebilir ama tam olarak engelleyemez. Yine de normal maske takmak hiç yoktan iyidir. Eğer evde hastanız varsa tuvalet ve banyo gibi ortak kullanım alanları sulandırılmış çamaşır suyuyla en az bir kez yıkanmalı,  her kullanımdan sonra temizlenmeli ve havalandırılmalı. Eller sık sık yıkanmalı. Hastanın kişisel eşyalarını kimse kullanmamalı. Kıyafetler 60 ile 90 derecede deterjanla yıkanmalı. Hastanın odasını temizlerken eldiven kullanılmalı.”

  


ARŞİV