İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 2025 yazını kültür ve sanatla dolduracak iki büyük etkinliğe ev sahipliği yapıyor. 1–17 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek 32. İstanbul Caz Festivali ve 20 Eylül–23 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 18. İstanbul Bienali, müzik ve çağdaş sanatı İstanbullulara sunacak.
CAZDA BULUŞALIM
Garanti BBVA sponsorluğundaki 32. İstanbul Caz Festivali, bu yıl da dünyanın dört bir yanından 200’ü aşkın sanatçıyı 40’a yakın konserle ağırlayacak. Festival, klasiklerden yenilikçi stillere uzanan, cazın özgürleştiren doğasından ilham alan, türlerarası yaklaşımlarıyla ses getiren ve dünyada yankı uyandırmış sanatçıları ve cazın geleceğine yön verecek genç yetenekleri müzikseverlerle buluşturacak. Festivalin öne çıkan isimleri arasında Chucho Valdés Royal Quartet, Hermanos Gutiérrez, Max Richter, Meshell Ndegeocello, Jazzmeia Horn, Kerem Görsev Quintet ve Grégory Privat yer alıyor.
Festivalin gelenekselleşen etkinlikleri bu yıl da devam ediyor. Müzikseverlerin Kadıköy’de iyi müziğin peşinden gideceği +1’li Gece Gezmesi bu yıl iki güne yayılıyor; Kadıköy Sineması ve Moda Sahnesi’nde Ghost Note, MY BABY, Cari Cari, Çağıl Kaya, Mehmet Ali Sanlıkol, Berke Can Özcan ve Jonah Parzen-Johnson, Seda Erciyes, Selût, Tuğçe Şenoğul, Istanbul West Side Collective, Şenkop, Zeynep Oktar, Şu Güzel İnsanlar ve Hav Hav! gibi sevilen isimleri ağırlıyor. İstanbul’un sevilen simgelerinden Şehir Hatları vapurunu cazın en neşeli hâliyle buluşturan Caz Vapuru, bu yılki yolculuğunda festival izleyicisini Brassist, Kaan Arslan Co ve Kamucan Yalçın and Friends’in farklı stillerdeki performanslarıyla Anadolu Kavağı’na götürecek. Festivalin, müziği şehrin dört bir köşesine yaydığı ve her yaştan izleyiciye hitap eden ücretsiz Parklarda Caz konserleri bu yıl da İstanbul'un parklarını festival alanına çevirecek.
“ÜÇ AYAKLI KEDİ”
Koç Holding sponsorluğundaki 18. İstanbul Bienali ise, Christine Tohmé küratörlüğünde “Üç Ayaklı Kedi” temasıyla yapılacak. Tohmé, “Üç ayağı üzerinde 2025’ten 2027’ye uzanan 18. İstanbul Bienali, her yönüyle bir kediyi andırıyor. Zaman içinde esneyerek ayaklarını yere basıyor; sohbetlerden, egzersizlerden ve aralıksız haber akışından beslenen bir ritmi benimsiyor.” diyor. 40’tan fazla sanatçının katılımıyla gerçekleşecek ve geçen senelerde olduğu gibi bu yıl da ücretsiz olarak gezilebilecek bienal; performanslar, gösterimler ve söyleşilerle zenginleştirilmiş bir kamusal program sunacak. Bienal, üç yıla yayılan bir yapı ile 2025’te sergi ve performanslarla başlayacak, 2026’da akademi ve yerel işbirliklerine odaklanacak ve 2027’de bir sergi ve atölye programıyla tamamlanacak. Etkinliklerin ilki, 20 Eylül–23 Kasım tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak.