Varlık dergisi ödül töreni TESAK'da

İlk kurulduğu yıllardan beri genç isimleri bünyesinde barındıran, edebiyata ve genç yazar adaylarına ışık tutmaya devam eden Varlık dergisi ödül töreni TESAK’ta yapıldı...

31 Aralık 2014 - 11:50
 
Berivan TANRIVERDİ 
 
Türkiye’nin en uzun soluklu edebiyat dergisi olan Varlık Dergisi kurucusu Yaşar Nabi Nayır’ın doğumunun 106. yılı dolayısıyla düzenlenen Varlık Dergisi Paneli ve Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri töreni, 27 Aralık Cumartesi günü, Kadıköy Belediyesi Şehremaneti Sanat ve Edebiyat Kütüphanesi’nde (TESAK) gerçekleştirildi.
Enver Ercan’nın ile Nalan Barbarosoğlu’nun moderatörlüğünde 3 oturum olarak düzenlenen panel, edebiyat dünyasının önde gelen isimleri ile okurları buluşturdu.  
 
“VARLIK DERGİSİ BİR AİLEDİR”
İlk oturumun açılış konuşmasını Yaşar Nabi Nayır’ın kızı Filiz Nayır Deniztekin yaptı. Deniztekin, “Bizler Varlık Dergisini bir aile olarak gördük. Ofiste çalışanlar çekirdek aile, yazar ve okurlar ile geniş bir aileyiz. Yaşar Nabi Nayır ise bu ailenin reisi ve kurucu üyesiydi. Yaşar Nabi’den sonra ikinci büyük kaybımızı da yakın zamanda yaşadık. 32 yılık eşim, ortağım, çalışma arkadaşım Osman Deniztekin, 30 Kasım günü aramızdan ayrıldı. Bugün Yaşar Nabi ile onu da saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz” dedi.
 
“YOKTAN VAR ETMENİN” ÖRNEĞİ


1933 yılının Temmuz ayında ilk sayısı çıkan Varlık dergisinin dünyada kesintisiz yayınlanan dergiler arasında olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Enver Ercan ise “Yaşar Nabi Nayır, hem kültürlü, hem de inatçı biriydi. İkinci Dünya Savaşı sırasında yedek subay olarak askere alınmış. Dergi kesintisiz yayınlansın diye ordugâhta çadır içinde dergiyi hazırlamış. İşte Varlık Dergisi 81 yıldır böyle hazırlanan bir dergi. Bizd e ona layık olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Kendi yayın yönetmenliği dönemini de anlatan Ercan “Bana hep ‘25 yıl bir dergiyi yönetmek nasıl bir duygu?’ diye soruyorlar. Ben de Yaşar Nabi’ye sormak isterdim ‘48 yıl yönetmek nasıl bir duygu?’ diye. Açıkçası Varlık dergisinde yönetime geldiğimde imi yıl içinde bir yayın yönetmenin söyleyeceği şeyler tükenir diye düşünüyordum, ama ben gençlerle diyaloga girdim ve onlardan çok şey öğrendim. Hatta genç arkadaşlara da dosya hazırlattırdık. Gençlere güvendik. Bu sayede de 25 yıl geçti” diye konuştu.



“OSMANLICA BİR DİL DEĞİL JARGONDUR”
Panele konuşmacı olarak katılan Feyza Hepçilingirler de  “Gençler genellikle okudukları yazarlara takılıyorlar. Bu isimlerin başında onları en çok etkileyen Oğuz Atay geliyor ve onun gibi yazmaya çabalıyorlar. Bazı yıllarda gençlerin hikâyelerinde intihara özenti oluyor. Genellikle daha başarılı bulduğumuz öyküler kendi yaşamından yola çıkarak yazılmış olanlar oluyor” diye konuştu.


 
ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU  
1990 yılından beri düzenlenen Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ne her yıl olduğu gibi bu yılda da katılım yoğundu. Şiir dalından Gülseli İnal, Sinâ Akyol, Abdülkadir Budak, Metin Cengiz ve Enver Ercan’dan oluşan şiir seçici kurulunun oybirliği ile ödülü Miray Çakıroğlu’nun “Taşların Sesi Kesildi” eseri aldı.
Öykü dalında ise seçici kurulunda Nursel Duruel, Feyza Hepçilingirler, Hatice Meryem, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Feridun Andaç’ın bulunduğu kurul, ödülü Nurullah Kuzu’nın “Kırkyama” adlı eserine verdi. 
 
 

 


ARŞİV