Fenerbahçe’nin sakin bir sokağında, denize yakın eski bir apartmanın giriş katındayım. Kapı aralandığında yoğun bir boya kokusu karşılıyor. Şövalesinin başında, elinde fırçası, boyalarla iç içe geçmiş bir şekilde çalışan Yalçın Gökçebağ, beni başıyla selamlıyor ama gözlerini tuvalinden ayırmıyor. Birkaç fırça darbesi daha... Sonra fırçayı bırakıyor ve söze giriyor.
Sanat hayatında çeyrek asrı geride bırakan Gökçebağ ile resme dair pek konuya temas ettiğimiz sohbetimizden öne çıkanlar şöyle oldu:
- Tablodaki piramit! : Sanat misyoneri olarak görüyorum kendimi, insanlara resim sanatını sevdirmeye çalışıyorum. Bana “Resimlerinizdeki sıcaklık nereden geliyor?” diye soruyorlar. Sanat evrenseldir. Farklı materyaller kullanılsa da sanatın kuralları ortaktır. Bunların başında bütünlük gelir. Bütünlük, parçaların ahenkli, orantılı bir şekilde bir araya gelmesiyle oluşur. Resimde bu, yüzey dengeleriyle sağlanır. Altın oran, tabloya bakan gözleri rahatlatır. Diğer önemli unsur dengedir. Dengesiz bir sanat eseri insanda huzursuzluk yaratır. Dünyadaki en dengeli mimari yapılardan biri Mısır Piramitleri biliyorsunuz. Benim resimlerim de üçgen üzerine oturur. Seyirci bunu fark etmez ama hisseder. O denge hissi insana huzur verir.
- Cebirden önce resim: Çocuklar 4 yaşında karalama dönemine girer. Büyük yüzeylere çizim yaparlar, A4 yetmez çünkü henüz dirseğini bükmeyi bilmediği için omzundan doğru büyük hareketler yapar. Resim yapan çocuk hayal kurar. Hayal gücünü geliştiren çocuk geometriyi, cebiri daha kolay öğrenir. O nedenle çocuğa “bırak resmi, ders çalış” dememek lazım.
- “Ruhumuzu doyurmayı ihmal ediyoruz” : Resim deyip geçmemek lazım. Ekmek yemek karnımızı doyuruyor, sanat da ruhumuzu doyuruyor. Ancak biz ne yazık ki ruhumuzu doyurmak istemiyoruz. Sadece birey için değil, insanlık için de çok önemli. Beğeni geliştirmek, güzel olanı sevmek, estetik haz almak… Güzel şeylerle uğraşmak gerekiyor. En basitinden gül yetiştir. Gül güzeldir.
- Tablo fiyatları: Türkiye’de resimle ilgili başka bir sorun da fiyat meselesi. Genç ressamlar kendi resimlerine çok fazla fiyat biçiyorlar. Hatta bazıları arkadaşlarına danışıyor. Böyle bir şey olmaz. Ressam, başka bir ressama “bu kaç para eder” diye sormaz. Hele hele bir arkadaşa hiç sorulmaz. Sonuçta şişirme fiyatlar ortaya çıkıyor. Ben kendi resimlerimin fiyatını şöyle belirliyordum: mesela, sen 15 yıllık çalışansın, maaşın diyelim ki 50 bin TL. Bu durumda senin gibi birinin, bir resme bir maaşını vermesini bekleyemeyiz. En fazla maaşın yarısını verir. Yani 25 bin lira. Bu çok normal bir hesap. Ama gençler fiyatta çok uçuyor. Yani öyle bir fiyat koyuyor ki kimse alamıyor. Halbuki fiyatlar makul olsa, daha çok kişi alır.
- Yarışma kıtlığı: Türkiye’de 40’lardan beri Devlet Resim Heykel yarışmaları yapılıyor. Ayrıca Pınar Holding de yarışma düzenliyor. Ben bu 2 önemli ödülü de aldım, sonra da jüri oldum. Bir ressamı en çok motive eden yarışmalara katılmaktır. Ha ödül almak değil illa, ama yarışmaya ve sonrasındaki o karma sergiye katılmak sanatçı için avantajdır. Çünkü Türkiye’nin en iyi hocaları senin resmine onay veriyor, tescilleniyorsun. Ancak son zamanlarda yarışma kıtlığı yaşandığını düşünüyorum. Ayrıca ödüllerin miktarı da çok düşük. Kazanana 30 bin TL veriyorlar. O parayla ne yapacak çocuk? Fırça alamaz! Bu nedenle kendi adıma bir yarışma başlattım geçen sene. Bu yıl ikincisini düzenliyoruz. Ödülü yükselttim; 3 kişiye 100’er bin TL veriyoruz.
BAŞVURU 1 KASIM’A DEK
Bu yıl ikincisi düzenlenen Yalçın Gökçebağ Resim Yarışması’nın basın lansmanı jüri üyeleri, ressamlar, sanat ve basın camiasının önde gelen isimleriyle geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. 18-45 yaş arası amatör ve profesyonel sanatçıların katılabileceği yarışma, resim sanatına ve güzel sanatlara ilgi çekmek, geleceğin önemli ressamlarını ortaya çıkarmak amacıyla düzenlenecek. Kültür sanat camiasında yaptığı çalışmalarla tanınan Doç. Dr. Fırat Sayıcı tarafından organize edilen yarışmada Türkiye’nin dünyaca tanınan isimleri jüri üyeliği yapacak.
Jüri başkanlığını Gökçebağ’ın üstleneceği yarışmada Prof. Dr. Kıymet Giray, Prof. Fevzi Karakoç, Prof. Veysel Günay, Prof. Zahit Büyükişleyen, Prof. Özlem Üner, Dr. Öğr. Üyesi Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Resul Aytemür ve Mahir Güven jüri üyesi olacak. Yarışmaya katılacak sanatçılar, 1 Kasım’a dek www.yalcingokcebag.net web sitesi üzerinden başvurabilirler.