“Mozaik sanatı iletişim kurma aracıdır”
Mozaik sanatının bir çeşit terapi ve meditasyon biçimi olduğunu belirten Gözde Tolan, pandemi sürecinde psikolojik durumumuzu en üst seviyelerde tutabilmemiz için sanata yönelmemiz gerektiğini söylüyor
Kurumsal hayatın esaretinden sıkılan Gözde Tolan, hobi olarak başladığı mozaik tutkusunu yenemeyerek 2016 yılında Kadıköy Mozaik Terapi atölyesini açtı. Kendi üretimlerinin yanı sıra atölyede, kişinin sanatsal geçmişine bakılmaksızın her seviyeye uygun eğitimler de veriliyor. Atölyede aylık kurs programı dışında çağdaş mozaik ağırlıklı olmak üzere yılın belirli dönemlerinde mozaik workshop (atölye) etkinlikleri de yapılıyor. Bu workshoplar ile Türkiye'de bir ilk gerçekleştirilerek, mozaik ile bilinçli farkındalık (mindfulness) arasındaki bağlantıları katılımcıların mozaik yapım süreci esnasında çesitli meditasyon uygulamaları ile destekleyerek deneyimlemesi sağlanıyor. Kadıköy Mozaik Terapi atölyesinin kurucusu Gözde Tolan, sanata olan tutkusunu gazetemize anlatıyor.
“ÜRETİRKEN DAHA MUTLUYUM”
Kadıköy Mozaik Terapi atölyesinin sahibi olan Gözde Tolan, tüm tecrübelerini Kadıköy’de kazandığını söylüyor. Tolan, “Bu atölyeye başlamadan önce kurumsal şirketlerde çalışıyordum. Mozaik sanatına da ilk yıllarda bir hobi olarak başlamıştım. Fakat daha sonra büyüyen tutkumla birlikte sanatımı profesyonel aşamalara taşıdım. Kızım dünyaya geldikten sonra kafamda, ‘Ben bu dünyaya nasıl fayda sağlayacağım?’ sorusu oluşmuştu zaten. Bu soruyla birlikte yeteneklerimi de sorgulamaya başladım. Belli bir zaman sonra iş hayatımda kurumsal bir esaret altında olduğumu hissettim. İşte tam da bu anda esaret yerine biraz cesaret göstermem gerektiğini düşündüm ve mozaik sanatına ilk adımımı atmış oldum” diyor ve şöyle devam ediyor: “İçimde her zaman bir şeyler üretme isteği vardı. İşe koyulmadan önce çok derin araştırmalarda bulundum ve ilk eğitimlerimi o zamanlar iyi bir mozaik eğitmeni olan Ayça Bumin atölyesine katılarak tamamladım. O atölyelere gidip geldikçe üretirken daha mutlu olduğumu fark ettim. Profesyonel anlamda tecrübelerimi ise İtalya’da bir mozaik okulunda kazandım. Ülkeme dönüp atölyemi kurduğumda henüz çok küçüktüm. Biraz hobi stüdyosu gibiydi diyebiliriz. Fakat zamanla öğrenerek ve öğreterek belirli bir seviyeye ulaştım.”
“MOZAİK BİR MEDİTASYON BİÇİMİ”
Mozaik sanatının kişiye psikolojik ve ruhsal açıdan iyi geldiğini ve atölyenin adının bu sebeple Mozaik Terapi olduğunu belirten Gözde Tolan, “Bulunduğumuz ortamda sadece elimizdeki malzemeye ve onu nasıl şekillendireceğimize odaklanıyoruz. Mozaik sanatı bir anlamda insanlar için bir meditasyon biçimi. Özellikle insanlar koronavirüs sürecinde psikolojik olarak ruhsal çöküntüler yaşamaya başladı. Bu noktada bireyler çeşitli sanat alanlarıyla ilgilenerek, içlerindeki duyguları farklı yollarla dışarı vurmaya çalıştı” dedi.
Tolan, “Bizim için mozaik sanatı bir iletişim kurma aracıdır. Eğer içerisine biraz da eleştiri katabilirseniz güzel bir sanat sürecine dönüşüyor. Koronavirüs sürecinde sanata ve kendimizi ifade edebileceğimiz herhangi bir araca yönelirsek, psikolojik durumumuzu en üst seviyelerde tutmuş oluruz. İnsanlar mozaik sanatıyla birlikte evdeki sorunlarını, iş hayatında yaşadığı sıkıntıları, en önemlisi pandemide yaşadığı ruhsal çöküntüleri 2-3 saatliğine de olsa unutuyor. Kadıköy’de yaşayan insanlar genellikle sanata değer veren insanlardır. Gün içerisinde merak eden birçok kişi atölyemizi gezip bize mozaik sanatıyla ilgili sorular soruyor. Aslında bu iş sadece Kadıköy’de değil tüm Türkiye’de yayılmalıdır. Bu topraklarda doğan bir sanatın bu kadar geri planda kalması bana çok doğru gelmiyor. Mozaik sanatı çok değerli ve kadim bir sanattır. Amacım bu sanatın ne kadar önemli olduğunu tüm insanlara anlatmak.”