Moda'da hiç arkadaşım kalmayacak

Caferağa Muhtarlığı'nın Moda'da komşuluk ve dayanışma konularında duyarlılık sağlamak amacıyla ‘’Buket Uzuner ile Moda Öykü Atölyesi’’ sonuçlandı

28 Mayıs 2015 - 16:39
Caferağa Muhtarlığı'nın Moda'da komşuluk ve dayanışma konularında duyarlılık sağlamak amacıyla Prof. Belma Baskett ve Armağan Portakal ile beraber yürüttüğü ‘’Buket Uzuner ile Moda Öykü Atölyesi’’ sonuçlandı. 12 katılımcıyla yapılan 16 saatlik öykü atölyesinde “Moda’da Arkadaşım Kalmadı” temasını taşıyan öykülerden ilk üçünü siz okurlarımızla paylaşıyoruz. Bu haftadan itibaren sırasıyla 3. seçilen Mehmet Tacettin Dumrol, 2. seçilen Çağla Arslan ve 1. seçilen Deniz İlbi'nin öykülerini bu sayfada bulabilirsiniz. Keyifli okumalar…

Moda’ya her gelişimde teyzemlere uğrardım.
Yusuf Kamil Paşa Sokağı’nda, arkası bahçeli, dört katlı bir apartmanda otururlardı.
Teyzemin üzerindeki katta orta yaşlı iki Rum kızkardeş yaşardı. Onlarla çene çalmak benim için bir zevkti. Her sohbette ısrarla ikram ettikleri poğaçalar ile çayın tadı bugün bile damağımda...
Teyzemin benimle yaşıt kızı Mevhibe, Kadıköy Kız Lisesi’nde okuyordu. Ne zaman fırsat bulsam lisenin bitişiğindeki kır pidecisinde buluşur, bir başka arkadaşını da yanımıza alarak dolaşmaya çıkardık.
1974 yılı yazında Kıbrıs’ta savaş rüzgârları esmeye başladı. İstanbul’da önlem olarak gece karartmaları ilan edildi. Perdeleri sımsıkı kapatır, radyodan gelişmeleri izlemeye çalışırdık.
Rum kardeşler korkudan alt kata iner, teyzem ve Mevhibe ile geceyi geçirirlerdi.
Kıbrıs krizi sona erdi. Başlarına bir şey gelmese de, Moda’daki Rum aileler tedirgin olmuşlardı. İki yıl içinde her sokaktan birkaç aile Yunanistan’ın yolunu tuttu. Bizler arkadaşlarımızı, dostlarımızı kaybettik, onlar da bizleri…
Yıllar sonra Selanik’te dertleştiğim bir eski Modalı garson, “İki tarafın kavgasından biz herkese yabancı olduk.” demiş, gözleri nemlenmişti.
Mezuniyet sonrası okulda bir çay partisi verildi. Katılanlar, içten bir şekilde arkadaşlarından hiç kopmamaya söz verdiler. Hatta yemin edenler bile vardı...
Birkaç yıl bu sözler tutuldu. Ama evlenenler, değişik iller ve ülkelerde üniversiteye gidenler, yavaş yavaş koptular. Mektuplar, telefonlar önce seyrekleşti, sonra kesildi.
Yıllar geçince Moda’nın esnafı da değişti. Tanıdık yüzler azaldı...
Otuz yıllık berberim geçen gün gülerek, bazı müşterilerin “Yeni mi açtınız?” diye sorduklarını anlattı.

Mevhibe bir çocukluk arkadaşı ile evlendi. Şimdi aynı evde oturuyorlar. 

Bazı müteahhitler eski binayı yıkalım, size daha güzel bir daire verelim diye ısrar ediyorlarmış. Kimi ev sahipleri ekonomik sıkıntıdan, kimi ev sahipleri de deprem korkusundan, ama çoğu ise aç gözlülükten bu önerileri destekliyor.

Mevhibe “Korkarım yakında Moda’da hiç arkadaşım kalmayacak” diye üzülüyor.
Çare üretmez, tembellik edersek olacağı bu...
 
Mehmet Tacettin Dumrol: Eşi Mevhibe ile 30 yıldır Modada yaşıyor. İnşaat mühendisi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu. Seyahat, sinema ve edebiyatın hayatı güzelleştirdiğine inanıyor. Daha iyi okuyabilmek ve yazmak için öğrenmeye devam edecek.

ARŞİV