Moda’da bulunan Nelumbo Studios, 12 Haziran 2025 Perşembe günü Arif Çekderi’nin üçüncü kişisel sergisi “Chordata Nihil”i sanatseverlerle buluşturdu.
27 Temmuz’a dek açık kalacak olan sergi, Mahmut Nüvit Doksatlı küratörlüğünde gerçekleşiyor. Sergi, metal malzemelerin kozmik kökenine göndermede bulunan eserler ile, evrenin kayıtsızlığına karşı zamansız ve soğuk bir direniş niteliği taşıyor. Evrimsel süreklilik ve insanın türsel hafızası ile hiçlik arasındaki çelişkili irdeleleyen sergi; Latince “omurgalılar” anlamına gelen Chordata ve “hiçlik” anlamındaki Nihil kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Omurga, hem insanı ayakta tutan fizyolojik bir yapı hem de kişinin kendine yaslanma zorunluluğunun metaforu olarak sunuluyor. Sergi, bedenin yapay uzantıları, savunma mekanizmaları ve entropiye uyum sağlamayı temsil eden formlaarını metal malzeme aracılığıyla ifade ediyor.
Arif Çekderi, 1980 Eskişehir doğumlu, Anadolu Üniversitesi Heykel Bölümü mezunu ve Marmara Üniversitesi’nde akademik çalışmalarını sürdürmüş bir heykel sanatçısı. Üretimlerinde paslanmaz çelik ve metal kullanıyor. Doğa döngüleri, türler arası ilişkiler ve insan davranışlarının evrimsel bağlamları üzerine derinlemesine araştırmalar yapıyor. Heykellerinde doğa ile insan arasındaki gerilimli ilişkiyi figüratif ve soyut biçimlerde işliyor.
Daha Dişli Olabilmek İçin 2: Türkçedeki "Dişli Olmak” deyimini temel alan bu heykel, kapitalist rekabetçi toplumun insan ilişkilerine göndermede bulunuyor.
Tyranno-Ego: ‘Olduğundan daha büyük görünme, kendini abartma’ kavramlarının görselleştirilmesini içeren bu eserde, T Rex (dinazor türü) ayakları ayakkabı olarak tasarlanmıştır. Bu ayakkabıları giyen insanların boyları uzamakta, adımları ağırlaşmaktadır. Bu ayakkabılar ile yüksek bir ses tonunda konuşup sürekli kendilerinden bahseden insanlarda, sosyal medyada günlük hayatta yaşadıklarından daha farklı bir hayatı yansıtan insanlara karşı bir savunma mekanizması oluşturulmak istemektedir.
Soyu Tükenen: Soyu tükenmiş hayvanların omurga fosillerinden esinlenerek üretilmiş omurga heykelleri. İnsan türü kendisini ne kadar özel hissederse hissetsin bir gün diğer türler gibi yok olacak, önceki türler ile aynı kaderi paylaşacaktır.