Karikatür Evi kapılarını açtı

Kadıköy Belediyesi’nin en tatlı projesi Karikatür Evi “Karikatür Günleri” ile 30 Eylül’de hizmete açıldı

06 Ekim 2016 - 14:23

Erhan DEMİRTAŞ
Kadıköy Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl çalışmalarına başladığı Karikatür Evi projesi tamamlandı. 1906 yılında Hasanpaşa’da yapılan tarihi ahşap köşk aslına uygun restore edilen tarihi bina, 30 Eylül Cuma günü başlayan Karikatür Günleri ile kapılarını açtı.
Karikatürcüler Derneği arşivinde bulunan usta karikatüristlerin çizgilerinden örneklerin olduğu “Ustaların Çizgileri“ sergisinin açılışına Kadıköylüler büyük ilgi gösterdi. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Arzu Öner, CHP Parti Meclisi üyesi Kadir Gökmen Öğüt, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, sinema ve tiyatro oyuncusu Müjdat Gezen, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu ile Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker, Karikatüristler Kamil Yavuz, Erhan Candan, Oğuz Gürel, Akdağ Saydut, Raşit Yakalı ve çok sayıda Kadıköylü katıldı.

“SANAT, TARİH VE MİZAHI BULUŞTURDUK”
Sergi açılışında konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu,  Karikatür Evi ile birlikte Kadıköy’deki dört tarihi yapıyı restore ederek kamuya kazandırdıklarını belirterek,  “Sanat, tarih ve mizah bu yapıda üçünü bir araya getirdik” dedi.
Türkiye’nin yaşadığı gergin günlerde mizahın daha da önem kazandığını ifade eden Nuhoğlu şöyle konuştu: “ Mizah insanların çok gergin olduğu Türkiye toplumunda asık suratlı kamu yöneticilerini güldürebilmek, eleştirebilmek için var olması gereken bir sanat. Toplumun gelişebilmesi için ilerleyebilmesi için eleştirel düşünceye, farklı görüşlere ihtiyaç var. Mizahı, toplumdaki bazı sertlikleri yumuşatan çok önemli bir sanat dalı olarak görüyorum.”
Karikatür Evi’nin sadece Kadıköylülere değil her yaştan İstanbullulara açık yaşayan bir mekân olacağını vurgulayan Nuhoğlu, etkinliğe katılan ve Karikatür Evi projesinin hayata geçmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

“ÇOK DEĞERLİ BİR YER”
Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker ise belediyelerin sosyal ve sanatsal çalışmaları desteklemesinin önemine vurgu yaparak şöyle konuştu: “Karikatür Evi Türk mizahı ve karikatür sanatı açısından çok değerli ve keyifli bir ortam. Ben böylesi bir binayı karikatür sanatına armağan ettiği için belediye başkanımıza teşekkür ediyorum.”
Peker’in ardından konuşan sinema ve tiyatro oyuncusu Müjdat Gezen “ Buradaki karikatürler sanat şaheseridir. Bizim Kadıköylüler mutlaka gelir ama İstanbul’dan ve Türkiye'nin diğer illerinden insanlarında burayı mutlaka görmesi gerekiyor. Burası çok değerli bir yer” dedi.

“KÜLTÜREL BİR YAPI KAZANILDI”
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu ise Karikatür Evi’nin hem sanatsal hem de kültürel mirasın korunması açısından önemine vurgu yaparak şunları söyledi:   Sanatın ve sanatçının dışlandığı, özgür düşüncenin hapse tıkıldığı bir dönemde Kadıköy Belediyemizin kültüre, sanata ve sanatçıya sahip çıkması son derece önemli. Burada sadece bir sanat işlevi söz konusu değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın korunarak yaşatılması söz konusu. İstanbul bir kültürel envanter kazanmıştır. Bir koruma bilincinin geliştirilmesi ve desteklenmesi açısından da buradaki restorasyon uygulamasının bir önemli bir örnek olduğunu düşünüyoruz.”

DOLU DOLU ÜÇ GÜN
Karikatür Evi’nin ilk etkinliği olan Karikatür Günleri’ni yüzlerce kişi ziyaret etti. Sadece Kadıköylülerin değil, İstanbul’un diğer ilçelerinden ziyaretçilerin olduğu Karikatür Günleri’nde Gırgır, Penguen, Leman mizah dergilerinin çizerleri çocuklar ile beraber atölyeler gerçekleştirdi. Karikatür Günleri’nde kısa animasyon film gösterimleri de izleyici ile buluştu.
ZİYARETÇİLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Gazete Kadıköy olarak üç gün boyunca biz de Karikatür Günleri’ni izledik ve Karikatür Evi ziyaretçileri ile konuştuk. Etkinliğe katılanlar arasında çocukluğu köşkte geçen Kadir Tanju Gülgün ile de konuştuk. Gülgün, “Kısa pantolonla merdivenlerinden kaydığım bu köşk yeniden çocukların mekânı oldu. Bu beni çok mutlu etti” diyor.
Kadir Tanju Gülgün: Ben yedi yaşımdayken buraya taşındık. Yaklaşık 9 yıl bu muhteşem köşkte yaşadık. Çok güzel anılarımız geçti burada. Kocaman bir bahçesi vardı. Meyve toplardık ağaçlardan. Tabi o zamanlar bu kadar bina yoktu etrafında. Yol da bu kadar yakın değildi. Bahçede bir su kuyusu vardı. Arada bir tramvay yoluna kaçardık. Bugün bu binayı yeniden restore edilmiş görmek beni çok duygulandırdı. Kısa pantolonla merdivenlerinden kaydığım bu köşk yeniden çocukların mekânı oldu. Bu beni çok mutlu etti. Kadıköy Belediyesi’nin çok anlamlı ve önemli bir iş yaptığını düşünüyorum.
Zerrin Topalak: Hasanpaşa’da esnaflık yapıyorum. Karikatür Evi’ne komşu sayılırım. Buranın eski halini daha doğrusu birkaç yıl önceki halini de biliyorum. Kullanılamaz ve harabe bir haldeydi. İlk olarak böyle bir yapının yeniden Kadıköylülere ve İstanbullara kazandırılması son derece anlamlı. İkinci olarak da bizi karikatür ve usta çizerlerle buluşturacak bir mekân olarak tasarlanması dikkate değer bir durum. Çünkü eskiden karikatür dergilerine bakardık ama kimin çizdiğini bilmezdik. Radyoda duyduğunuz ve çok sevdiğiniz bir sesin sahibini merak etmek gibi. Bu merakımızın burada düzenlenecek etkinlikler ile giderileceğini düşünüyorum. Bir Kadıköylü olarak ben çok mutlu oldum. Umarım bu güzel köşk aynı zamanda işlevli bir mekân olur.
Emel Kalkandelen: Sekiz yıldır Kadıköy’de yaşıyorum. Bir yetişkin olarak çocuklarla beraber karikatür atölyelerine katıldım. Karikatür Evi’nin açılışını büyük bir heyecanla bekliyordum. Karikatür çizmek isteyen ve karikatüre ilgili bir Kadıköylü olarak ben de son derece mutluyum. Çok iyi işler çıkacağını düşünüyorum. Özellikle çocukların eğitim görecek olması çok önemli. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Duhan Düz:  Kadıköy’de yaşamıyorum ama sırf burayı görmek için geldim. Uzun yıllardır karikatür dergileri okuyorum. Sergiyi çok beğendim. Orijinal çizimleri görmek her zaman karşılaşacağınız bir durum değil. Beni en çok heyecanlandıran da bu oldu. Gerçekten ustaların çizimlerini burada gördük. Karikatür ve mizahın şu süreçte daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Özellikle çocukların buna daha fazla gereksinimi var.

ÇOCUKLAR EĞLENDİ, DÜŞÜNDÜ, ÇİZDİ
Karikatür Günleri’nin en eğlenceli ve neşeli ziyaretçileri Kadıköylü çocuklardı. Usta çizerlerin karikatür eğitimi verdiği atölyelere katılan çocuklar, kalemlerini bu defa yazı için değil karikatür çizmek için kullandılar. Karikatür Evi hakkında görüşlerini sorduğumuz çocuklar, “Burayı çok sevdik” diyorlar
Baran Alp Atmaca: Burası çok güzel ve çok sevdim. İstediğimiz her şeyi çizdik. Kütüphanesi ve sinema salonu var. Karikatür hakkında çok fazla bilgim yok ama merak ediyorum. Eğitimlere de katılmak istiyorum.
Melih Öztürk: Ben zaten karikatür dergilerini okuyorum. Kütüphane de var burada. Eski dergi ve kitapları okuyabileceğiz. Sadece okumak değil, karikatür de çizmek istiyorum. Eğitimler başlayınca ben de katılacağım.
Elif Naz Gülşen: Bana göre karikatür komikliktir. Ben de bugün kâğıda aklımdan geçenleri çizdim. Karikatür çizmeyi öğrenmek istiyorum. Umarım derslere katılıp öğrenirim.
Arzu Camuşçu: Karikatür bence eğlenceli bir şey. Biz de çok eğlendik. Arkadaşlarımızla beraber hayal ettiklerimizi kağıda döktük. Karikatür çizersek hayal gücümüzün daha da artacağını düşünüyorum.

ÇİZERLERİN DİLİNDEN KARİKATÜR EVİ
Karikatür Günleri’nde Gırgır, Penguen, Leman mizah dergilerinin çizerleri çocuklar ile beraber atölyeler gerçekleştirdi. Biz de Karikatürcüler Derneği üyesi Kadıköylü çizer Kamil Yavuz, Gırgır çizeri Anıl Gürak, Leman çizeri Erhan Candan ve karikatürist Eda Oral ile hem Karikatür Evi’ni hem de çocukların karikatüre olan ilgilerinden konuştuk. Çizerler, çocukların karikatüre yoğun bir ilgilerinin olduğunu belirtiyor.
Eda Oral: Biz aslında bugün çocuklarla ısınma turları attık. Bir anlamda çocuklarla beraber karikatüre giriş yaptık. Yarım saat süren bir eğitim oldu. Çocukların gerçekten yetenekli ve ilgili olduğunu düşünüyorum. Yarım saat onlara yetmedi. Ders bitmesine rağmen kalemi, kâğıdı ellerinden bırakmadılar. Karikatür Evi bu noktada önemli bir misyonu yerine getirecek. Çok güzel restore edilmiş, hoş bir yapı. Ancak önemli olan buranın gerçek görevini yerine getirmesi. Çocuklara verilecek eğitimle ve çocukların karikatürle kuracakları ilişki sağlıklı olursa, Karikatür Evi’nin gerçek anlamını bulacağını düşünüyorum. Böyle olmaması için de neden yok. Aileler de çocuklar da bu konuda baya istekli.  Tabii sadece çocukların değil her yaş grubundan insanın buraya gelmesi gerekiyor.
Anıl Gürak: Bana göre,  karikatür okulu olmayan bir alan. Güzel sanatlar fakültelerinde bile bunu göremezsiniz. Karikatür Evi projesi konuşulmaya başlanınca bu fikrin bir parçası olmak istedim. Çocuklarla çok güzel atölyeler gerçekleştirdik. Sanırım animasyon ve anime gibi alanlar çocukların karikatür ile bir şekilde bağ kurmasını sağlıyor. Çok istekli bir öğrenci grubu ile karşılaştım.  Ailelerin ilgisi de önemli tabi. Onlar isterse çocukları buraya gelebilecek. Çocukların usta çizerlerle buluşması, onları tanıması çok kıymetli.
Kamil Yavuz: Buradaki eğitimler devam edecek. Çocuklar farkında olmadan tasarım dersi de alacaklar. Onların mizah gücünü geliştirmek istiyoruz.  Çocukların çizdiği karikatürleri ilerde açılacak sergilerle insanların görmesini istiyoruz. Kadıköy’de çok büyük bir potansiyelin olduğunu düşünüyorum. Kadıköy’de çeşitli atölyeler var ama Kadıköy Belediyesi’nin böyle bir yapıyı semtte kazandırması çok önemli. Bu aynı zamanda bir örnek oluşturacak. Ayrıca belirtmem gerekiyor; buraya sadece çocuklar değil her yaştan insan gelebilecek. Karikatüre ilgisi olan ya da karikatürle yeni tanışan her bireye kapıları açık olacak.

Erhan Candan: Karikatür Evi’ne yaklaşık 15 günce geldim. O zaman gezme fırsatım olmuştu. Mimari olarak çok güzel bir yapı. Atölyeler de çocukların eğitimi ve kaynaşması için çok iyi tasarlanmış. Ustalarımızın çizdiği karikatürleri gördüm. Bu beni açıkçası duygulandırdı. Örnek aldığım çizerlerin 50 yıl önce yaptığı orijinal karikatürleri görmek çok güzeldi. Karikatür Evi’nin bir açığı ve ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum. İki gündür muhteşem bir ilgi var. Her zaman bir yoğunluk var. Çocuklar da derslere oldukça ilgiliydi. Çok teknik meselelere girmedik. Karşılıklı sohbet ettik. Ben onlara espiri bulmayı öğretemem. Belirli bir mizah anlayışı olması için bol bol dergi okumaları gerekiyor. Mutlaka bir ustaya hayran olmaları, onun izinden gitmeleri lazım.
Karikatürün püf noktası aklımıza estiği gibi, canımızın istediği gibi çizmektir. Karikatürde katı disiplin kurallarına yer yoktur. Ama çocuklar bir disiplin çemberinde büyüyor. Ben onlara ‘canınızın istediğini çizin’ dediğimde şaşırıyorlar. İlk olarak bunu aşmamız gerekiyor.

USTA ÇİZERLER İLE KARİKATÜR SOHBETİ
Karikatür Günleri’nin ikinci gününde usta çizer Tan Oral, Leman çizeri Tuncay Akgün ve Karikatürcüler Derneği üyesi çizer Akdağ Saydut karikatür üzerine bir sohbet gerçekleştirdi. Yoğun katılımın olduğu söyleşide çizerler, izleyicilerin sorularını yanıtladı.

“GÜÇLÜ BİR ALTYAPISI VAR”
Söyleşinin açılış konuşmasını Karikatürcüler Derneği üyesi çizer Akdağ Saydut yaptı. Türkiye’deki karikatür tarihinin çok güçlü bir alt yapıya sahip olduğunu ifade eden Saydut,  “Ben Türkiye’deki karikatürü üç döneme ayırıyorum; Osmanlı İmparatorluğu ve  Kurtuluş Savaşı dönemleri ile ve 1950 sonrası dönem.  Osmanlı ve Kurtuluş Savaşı yıllarına tanık olmadık ama 50’li yılların sonunda çizilen karikatürleri görme ve izleme fırsatımız oldu. Hatta karikatürü gazetelerin birinci sayfasına çizilen politik çizimlerle öğrendik” dedi.
1950’li yıllardan sonra sanata ve edebiyata çok yoğun bir yönelimin yaşandığını söyleyen Saydut, karikatür sanatına ilginin de bu dönemden sonra arttığını belirtti. Amatör çizimlerle karikatüre başladığını söyleyen Saydut, 1968 yılındaki politik hareketlilikten etkilenip profesyonel olarak karikatür çizmeye başladığını ifade etti.  

“MİZAH MASUM DEĞİLDİR”
Karikatür ve mizahın ustalarından Tan Oral da karikatüre başlama hikâyesini konuklarla paylaştı. Küçükken terzi olmak istediğini söyleyen Oral, karikatür çizmeye nasıl başladığını şu sözlerle anlattı: “Çok küçükken bize sorarları ne olacaksın diye. Bazı arkadaşlarım ‘doktor’, bazıları ise ‘avukat olacağım’ derdi. Ben de ‘terzi olmak istiyorum’ diye cevaplardım. Evimizde bir dikiş makinesi vardı. Sanırım bu yüzden terzi olmak istedim. Terzi olma isteği gençlik yıllarımda çok işime yaradı. Bir kıyafet alırdım ama hiç bana uymazdı. Kesip biçerdim. Büyüdükçe problemler artmaya başladı. Okula gittim eğitim sistemini düzeltmeye çalıştım. Biraz daha büyüyünce memleketin düzenini beğenmeyip sistemi düzeltmeye niyetlendim. Yani çevremi ve hayatı hep kendime göre biçimlendirme gayreti içindeydim. Sınavlara hazırlanırken bir yıl boyunca bir masanın başında sıkıntıdan bir şeyler çizdim. Benim karikatüre başlama şeklim, sıkıntılarımı bir şekilde çizgilerle kâğıda dökme haliydi.”
“Gazeteci olmayı hiç düşünmedim” diyen Oral, “Hayatımda birçok sorun vardı. Bunların cevabını okulda ya da başka bir yerde bulamıyordum. Harçlığımdan mutlaka arttırıp dergi ve gazete alırdım. Sorunlarla baş etme yöntemimi bu dergilerde çizilen karikatürler ile buldum. Bu dergiler ufkumu açtı” diye konuştu.
Karikatürün bir hizmet olduğunu söyleyen Oral, “Mizah çok masum değildir. Yöneticilerin hatalarını mizah ile yüzlerine vurursunuz.  Bu yüzden iktidarları rahatsız eder” dedi.

“MİZAHIN MESELESİ OLMALI”
Karikatür çizmeye ilk olarak Gırgır dergisinde başladığını söyleyen Tuncay Akgün, Türkiye’de yapılan karikatür mizahının çok güçlü damarlara sahip olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:  Bu topraklarda çok güçlü bir mizah anlayışı var. Avrupa’da bile bu kadar güçlü değildi. Ama çok çileli, çok zor bir karikatür tarihine sahibiz. Ustalarımızın çoğu çok ağır bedeller ödedi.”
Karikatür sanatının eğlence ve piyasa kültürü olmasına karşı olduğunu vurgulayan Akgün, “Mizahın bir şok etkisi yaratması gerekiyor. Yani okuyucu şaşırtmalı. Mizah çizeri hayata meydan okur. Karikatür ya da mizah meselesi olan bir şeydir. Bizim derdimiz sadece siyasetçilerle değil. Saçımızın nasıl taranmasına karar veren, şort giydiği için kadına tekme atan zihniyetle bir sorunumuz var. Komedi sadece güldürü değildir. Biz sadece siyasi iktidar ile değil. Her türlü iktidar ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

KARİKATÜR EVİ’NDE NELER OLACAK?
Karikatür Evi’nde yürütülecek çalışmalarla Kadıköy’de karikatür sanatının gelişmesi, karikatürü her yaştan Kadıköylü ile buluşturmak hedefleniyor.
Her yaştan Kadıköylünün karikatür sanatı ile tanışmasına olanak sağlayacak Karikatür Evi’nde usta çizerler karikatür severlerle buluşacak.  Karikatür Evi aynı zamanda Türkiye karikatürünün belleğini de barındıracak bir arşiv ve kütüphaneye sahip olacak.
Karikatür Evi; gazete, dergi, kitap ve dijital mecralar başta olmak üzere birçok alanda çizgilerle karikatür sanatını sevenlerin buluşma noktası olacak. Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin, bağımsız araştırmacıların ve konuya meraklı yurttaşların faydalanacağı arşiv, karikatürle buluşmak isteyen herkese açık olacak. Karikatür Evi’nde karikatürün ifade ettiği değerlerin yaşatılması ve geniş kesimlere ulaştırılması için yarışma, panel, konferans ve sergiler düzenlenecek.

 
“Ustaların Çizgileri” sergisi 23 Ekim’e kadar görülebilecek. Erken Cumhuriyet Dönemi, 1950 sonrası ve Yakın Tarih başlıklarından oluşan sergide ayrıca Oğuz Aral, Semih Balcıoğlu, Turhan Selçuk gibi usta karikatüristlerin eserleri de yer alıyor.

Etiketler; karikatür evi

ARŞİV