Kağıdın sanatla buluşması: Origami

İstanbul Origami’nin kurucusu Atilla Yurtkul, “Çocuklar origamiyi oyun gibi görürler ve bu sayede aslında farkında olmadan hayal güçleri ile yaratıcılıkları gelişir” diyor

01 Temmuz 2021 - 14:51

Origami, tek parça kağıdı kesmeden ve yapıştırmadan çeşitli objeler ve figürler haline getirme sanatı. Japonca “katlanmış kağıt” anlamına da geliyor. Origami sadece sanatsal bir aktivite olarak değil, çocukların zihinsel ve sosyal yönden gelişmesine katkı sağlayan bir araç olarak da değerlendiriliyor. İstanbul Origami’nin kurucusu origami sanatçısı Atilla Yurtkul da uzun yıllardır çocuklara origami eğitimi veriyor. Türkiye’nin farklı yerlerinde atölyeler düzenleyen ve sergiler açan Yurtkul’un ulusal ve uluslararası birçok yarışmada dereceleri var. Yurtkul ile origaminin inceliklerini ve faydalarını konuştuk.

 Ne zaman origami sanatıyla ilgilenmeye başladınız?

Seksenli yılların sonuna doğru TRT’de yayınlanan, Zülal Aytüre’nin sunduğu origami programı sayesinde başladım. Tek parça kağıdın, sadece katlanarak her şekle dönüşebilmesi daha o yaşlarda çok şaşırtıcı ve etkileyici gelmişti. Sonrasında ara ara origami yapmaya devam ettim ama bu sanatı tam olarak öğrenmeye başlamam üniversite yıllarına denk geliyor.  O zamanlar Türkiye’de bir origami ustası olmadığı için, internet üzerinden dünyadaki origami ustalarıyla tanıştım ve onların yardımları ve origami kitaplarıyla bilgimi arttırmaya çalıştım.

Origami başlangıçta çok kolay olsa da aslında tamamen matematik ve geometri temelli karmaşık bir yapısı olan ve her zaman yenilenen bir sanat. O yüzden her gün bir şeyler öğrenmeye de devam ediyorum.

Kağıda şekil vermek nasıl bir his yaratıyor?

Origami, çocukluğumdan beri hep hayatımda olduğu için biraz da onunla şekillendim diyebilirim. Origami, beni sakinleştiren ve dinlendiren bir sanat kesinlikle. Ve hala çocukluğumdaki gibi, tek parça kağıdın kesmeden ve yapıştırmadan her şeye dönüşebilmesi çok büyüleyici bir şey. Saatler, günler süren bir model yapsam bile aslında ihtiyacım olan tek şey, bir kare kağıt. Bu sayede kendimi oldukça sadeleşmiş hissediyorum.

Etrafımıza baktığımızda ağaçların, çiçeklerin yaprak açması, kelebeğin kozadan çıkması bile bir origamidir. Annemizden katlanarak doğarız. Kuşların, böceklerin kanatları katlanıp açılır. Yaşamın kaynağı DNA zincirinden, galaksilerin hareketlerine kadar her şeyin katlanarak biçimlendiğini görebiliriz. Hayatın her anında origamiyi görmemi sağladığı için de beni mutlu ediyor ve şaşırtıyor.

“ÜÇ BOYUTLU ÖĞRENİRLER”

Origami bir sanat olmanın ötesinde çocukların gelişiminde önemli bir eğitim aracı. Siz de çocuklarla atölyeler düzenliyorsunuz, çocuklar için faydaları neler?

Aslında origaminin en etkili olduğu alan çocuk eğitimi diyebilirim. Çocuklar origamiyi oyun gibi görürler ve bu sayede aslında farkında olmadan hayal güçleri, yaratıcılıkları gelişir, el ve göz koordinasyonları, problem çözme, dikkat, konsantrasyon becerileri artar. Ayrıca matematiksel kavramları ve ifadeleri, üç boyutlu olarak deneyimledikleri için çok daha kolay ve kalıcı bir şekilde öğrenirler. Ayrıca ince motor kas gelişimine yani parmakları kullanım becerilerine katkı sağlar.

Her şeyin dijitalleştiği zamandayız ve çocuklar artık günlük hayatta  el ve parmak becerilerini kullanmaları gereken çok az şeyle karşılaşıyorlar. 11-12 yaşında ayakkabısını bağlayamayan, iğneye ipliği geçiremeyen çok çocukla karşılaşıyorum. Origami, çocuklara bu anlamda da oldukça fayda sağlıyor.

Origami Türkiye'de ne kadar yaygın?

Türkiye’de son yıllarda origamiye olan ilgi gittikçe artıyor ama hala istenen seviyede olduğunu söylemek çok zor. Henüz bir topluluğumuz, derneğimiz yok. Usta diyebileceğimiz kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Dünyada pek çok origami topluluğu, derneği var. Yılın her zamanında etkinlikler, sergiler ve atölye çalışmaları yapılıyor ve aslında origami, son yirmi yıldır hem üretilen yeni modeller hem de insanların ilgisi anlamında altın çağını yaşıyor. Türkiye’de origami adına olumlu şeylerden bahsetmem gerekirse; artık pek çok Türkçe origami kitabı var ve internette de çok güzel Türkçe origami kanalları mevcut. Okulların ve anne-babaların da ilgisi her geçen gün artıyor ve pek çok okulda da origami dersleri verilmeye başlandığını ve origami kulüpleri açıldığını biliyorum. Bunların hepsi gelecek adına oldukça ümit verici gelişmeler.  

HAYATIN HER ALANINDA VAR

Origami sayesinde günlük yaşamda kullanılacak eşyalar da yapılıyor. 

Origami hem bir sanat hem de bir tekniktir. Origamiden tabii ki günlük hayatta kullanabileceğimiz; kutu, vazo, kalemlik, resim çerçevesi, zarf, kitap ayracı vs. yapabiliriz. Ama çok daha fazlasını da yapabiliriz. Bugün origami; mühendislikte, mimarlıkta, endüstriyel tasarımlarda, uzay teknolojilerinde, nano teknolojide, tıpta, mobilya ve moda tasarımlarında kullanılan bir teknik aynı zamanda.  Bugün arabaların hava yastıklarında bile origami tekniğinden faydalanıldığını veya bazı kalp stentlerinin origami tekniğiyle yapıldığını söylersem, belki günlük hayattaki kullanım kapsamının ne kadar geniş olduğuyla ilgili küçük de olsa bir fikir vermiş olabilirim.  

Origamide püf noktalar nelerdir?

Katlayacağınız modele göre kağıt türünü, kalınlığını  ve kağıt ölçüsünü doğru seçmek çok önemli. Örneğin, böcek origamileri çok karmaşıktır ve bir böcek katlayacaksanız, biraz büyük ve çok ince bir kağıt seçmelisiniz ki gerçekçi bir sonuç ortaya çıksın. Tabii ki sabırlı ve özenli olmak da çok önemli. Bir model katlarken yapacağınız birkaç milimetrelik hata, model ilerledikçe çok daha büyük sorunlara dönüşebilir ve hevesinizi kaçırabilir. Sabırlı olup kendi seviyenize göre modeller seçer, aşama aşama ilerlerseniz çok iyi bir seviyeye gelebilirsiniz.

Origami, beş yaşındaki çocuğu da 80 yaşındaki birini de çok mutlu edebilen bir şey. Eğer cebinizde, çantanızda birkaç tane kare kağıdınız olursa hemen katlayacağınız bir modelle insanları mutlu edebilirsiniz. Ve eğer küçük çocuğunuz varsa üç dört yaşından itibaren ona origami öğretebilir ve gelişimine büyük katkı sağlayabilirsiniz.

Atilla Yurtkul'un çalışmalarını Instagram hesabından takip edebilirsiniz. 


ARŞİV